Hesabım
    Yargıç
    Ortalama puan
    4,0
    123 Puanlama
    Yargıç hakkında görüşlerin ?

    10 Kullanıcı yorumları

    5
    0 Eleştiri
    4
    3 Eleştiri
    3
    6 Eleştiri
    2
    1 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.068 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    3 Ağustos 2021 tarihinde eklendi
    Senaryosunu, Nick Schenk ve Bill Dubuque ikilisine ait hikâyeden uyarlayarak David Dobkin ile Nick Schenk’in birlikte yazdıkları “The Judge”, yönetmen koltuğunda aynı zamanda filmin yapımcısı da olan David Dobkin’in oturduğu oldukça etkileyici bir drama…

    Dünya prömiyerini, 4 Eylül 2014’de Toronto Uluslararası Film Festivalinde yaptıktan sonra 10 Ekim 2014’de vizyona giren filmin, 7.4/10 (159.329 oy) ve 3.8/5 (47.645 oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 5.6/10 (193 yorum) ve 48/100 (39 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritic yorum ortalamaları, izleyicinin göstermiş olduğu sıcak ilgiye rağmen profesyonel sinema eleştirmenlerinin biraz mesafeli durmaya çalıştıkları bir filmle karşı karşıya olduğumuzu söylüyor gibi…

    Gerçekte ne olup bittiğini daha iyi anlamak için, 50 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen ve 84,4 milyon dolarlık bir gişe yapan filmimize, her zamanki gibi önceliği yine oyuncu kadrosuna vermek suretiyle biraz daha yakından bakalım…

    Robert Downey Jr. , Robert Duvall, Vera Farmiga, Billy Bob Thornton ve Ken Howard gibi isimler sizin için ne ifade eder bilemeyiz...

    Fakat bizim açımızdan bir filmi, “ölmeden önce izlenmesi gereken filmler” kategorisine almamız için yeter de artar bile…

    Yurt içindeki değil ama yurt dışındaki pek çok olumsuz eleştiri de, ağırlıklı olarak 141 dakikalık sürenin uzunluğu ile ağdalı hukuki konuşmalar içeren klişe duruşma sahnelerinden dem vurulmuş…

    Kimse kusura bakmasın…

    Sanki yaşamakta olduğumuz gerçek hayatın her anı, sürekli bir sıra dışılık ve benzersiz deneyimlemeler ile doluymuş gibi, filmlerin hikâyelerine ilişkin olarak kullanılan, “klişe doluydu” tanımlamalarını, biz bir türlü anlayamamışızdır…

    Nihayetinde, ortada 141 dakika boyunca izleyiciyi koltuğuna mıhlayan bir hikâye ve Robert Downey Jr. ile Robert Duvall gibi iki iyi oyuncunun muhteşem bir performansı var…

    Bu türden, tam bir kimyasal uyum içeren bir oyunculuk, sık rastlanılan şeylerden değildir…

    O yüzden, bu filmin tadını çıkartmasını bilmek lazım…

    Tabii bu arada, küçük bir bilgi notu olarak, filmin görüntü yönetmeninin 2 Academy ve 1 BAFTA ödüllü Janusz Kaminski, müziklerini yapan bestecinin de kazandığı 1 Primetime Emmy ve 2 BAFTA ödülünün yanı sıra 14 kez Academy ödülüne aday olmasına rağmen şu ana kadar bir türlü şeytanın bacağını kıramamış olan Thomas Newman olduğunu söyleyelim…

    Sonuç olarak, büyük bir ilgi ve beğeni ile izlediğimiz bu film için puanımız 3,5 önerimiz ise, halen izlemediyseniz “kendinize bir şans verin ve mutlaka izleyin” şeklinde olacak…

    Keyifli seyirler,

    Son bir not:
    Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinali; bir başka mecrada tarafımızca, 1 Ocak 2019 günü saat 00.12’de yazılarak paylaşılmıştır...
    theyurdal
    theyurdal

    Takipçi 561 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    15 Haziran 2016 tarihinde eklendi
    izlerken beklentilerimin altında çıktı sıkıcı bir yapım olmuş robert downey bile kurtamamamış bu filmi
    DthepYEK
    DthepYEK

    Takipçi 233 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    5 Şubat 2016 tarihinde eklendi
    Çok uzun zamandır, bugün izleyeceğim yarın izleyeceğim diye diye bir yıldır beklettiğim filmi sonunda izledim. Film çok üst düzey bir dram filmi değil. Ortalama bir film. Çok farklı veya enteresan bir konusu da yok ama keyifle izlenebilir.

    Baba ve oğul arasındaki ilişkilere değinen, hukuk sistemine kenardan da olsa değinen bir film. Aile içi ilişkilere değinen ve klasik baba-oğul tartışmalarından ötürü birbirinden uzak kalmış ikilinin bir araya gelmesi ve geçen yılların basit nedenler sebebiyle harcanışı. Kullanılan müzkler güzeldi. Ayrıca arka plan ve doğa manzaraları da iyiydi. Hazır aklıma gelmişken hukuk sistemine karşı tenkit anlamında yapılan en iyi filmlerden biri olan The Devil's Advocae filmini de şiddetle tavsiye ediyorum. Sakın kaçırmayın derim o filmi.

    Robert Duvall'in oyunculuğunu çok beğendim. Kalitesini konuşturmuş yine. Sonradan gördüm ki zaten bu performansı ile en iyi yardımcı oyuncu dalında aday olmuş. Ayrıca Robert Downey'i de bu tarz bir film de daha önce hiç izlememiştim. Oyunculuğunu daha iyi gösterebildiği, onu daha çok seyrettiğimiz bir film olmuş. Bir isim daha var ki Fargo'nun ilk sezonuna damga vuran Billy Bob Thornton. Filmde çok uzun bir rolü yok ama o çıktığı anda tüm dikkatim ona yoğunlaştı. Sevdiğim oyunculardan birisi. İyi seyirler... 7.1/10
    Dlr K.
    Dlr K.

    3 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    21 Ocak 2016 tarihinde eklendi
    kesinlikle harika! Mutlaka izleyin düşündürücü ve çok iyi oyunculukların sergilendiği bir film. Bir baba oğul un hikayesi hem dokunaklı hem de bir o kadar katı ilişkiler yumağı. Tavsiye ederim
    mali
    mali

    Takipçi 79 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    28 Şubat 2015 tarihinde eklendi
    Bu film izlenmeli diye başlamak istiyorum sözlerime. Bir başyapıt değil ama film bittikten sonra herkesin gönlünde yer edebilecek bir proje. Robert Downey Jr. ve Robert Duvall'ın uyumuna bayıldım. Oldukça samimi ve doğal oyunculukları filme ayrı bir renk katmış.

    Senaryosu çokta özel olmamasına karşın izleyiciye tadımlık olarak kolayca izlettirebiliyor kendisini. Teknik olarak sahneler arası keskin iniş ve çıkışlar olmaması filme olumlu anlamda bir ''sakinlik'' katmış ve tabi ki duygusallık ön planda olup herkesi etkileyecek bir film. İzlenmeli ve izlettirilmeli...
    rudeonerudeone
    rudeonerudeone

    Takipçi 1.698 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    1 Şubat 2015 tarihinde eklendi
    David Dobkin şimdiye dek çektiği komedi filmleriyle bilinen bir yönetmen. The Judge'ta da bu geçmişinden izlere rastlamak mümkün zaten. Robert Downey Jr, bu filmde de bir "Tony Stark", son yıllarda hep olduğu üzere. Bu tarz karakterler kesinlikle yakışıyor kendisine, bu bir gerçek. Robert Duvall ağırlığını hissettirmeyi başarıyor film boyunca. En İyi Yardımcı Erkek kategorisinde Edward Norton ve J.K.Simmons seviyesinde de değil ama karakteri. Filmin en büyük problemi bana kalırsa çok fazla şeyden aynı anda bahsetmeye çalışmak istemesi. Geçmişte yaşanan pek çok şey, günümüze yansımaları ve bunların şöyle oturaklı bir şekilde birbirini tamamlaması konusunda sorun var. Son derece gereksiz bazı karakterler ve olaylar dahil edilmiş filme ve çok göze batıyor bunlar. Mahkeme salonu sahneleri de uzun yıllar hatırlanacak türden değil, sığ kalıyor. Klişeler ile bezenmiş ancak yine de bazı özellikleri nedeniyle başarılı olmuş filmler vardır. "The Judge" ne yazık ki onlardan olamıyor.
    Mete A.
    Mete A.

    25 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    31 Ocak 2015 tarihinde eklendi
    Güzel, içten duygulu, sıcak, samimi, ciddi bir film. İzlerken kesinlikle sıkılmayacaksınız.
    jamesbond-2
    jamesbond-2

    Takipçi 1.684 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    6 Ocak 2015 tarihinde eklendi
    Amerika'nın hukuk sistemini de aslında derinden sorguladığı bir gerçek.Robert duvall ve robert downey oyunculuklarıyla filmi götürmüşler desek hiç haksızlık olmaz uzun süresinden dolayı bazı sahnelerin çıkarılsa da olabileceğini söylemeliyim bunun dışında etkileyici replikleri ve sahneler olan izleme değerine sahip bir yapım yargıç
    Benhur B.
    Benhur B.

    Takipçi 27 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    20 Ekim 2014 tarihinde eklendi
    Bana göre Gone Girl ile birlikte haftanın en iyi filmi. Amerikan baba oğul ilişkilerine eleştirel bir bakışın yanında yarım kalmış aşkların ve yaşadığı bölgedeki itibarını korumaya çalışan kişilerin hikayesi. Klişe konular olduğuna bakmayın film gerçekten çok başarılı. Robert Downey Jr. ve Robert Duvall'ın muhteşem performanslarını görmeye değer. Bir Vera Farmiga hayranı olarak onu izlemek keyif verici benim için. Bence görmeniz gereken bir yapım. Ben sadece Iron Man değilim diyor RDJ...
    cemertem
    cemertem

    Takipçi 55 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    19 Ekim 2014 tarihinde eklendi
    Genellikle ana akım vasat komedi filmlerinden tanıdığımız yönetmen David Dobkin'in filmi senaryo olarak alt metinde sorunlu bir baba-oğul ilişkisi ekseninde dönüyor. Film senaryoda bunun dışında ikili ilişkilere, çocukluk anılarına, büyük kent-küçük kasaba sorunsalına, yargı erkleri gibi pek çok temayı da inceliyor. Her bir karakterin neredeyse sorunlu olduğu ve ahlaki açıdan kendinize de pek yakın göremeyeceğiniz gerçeği de var. Misal başrolde Robert Downey Jr.'ın canlandırdığı avukat Hank Palmer karakteri dürüstlüğe ve hukuka değil kazanmayı önemsiyor. Filmin hikayesini şöyle özetleyebiliriz. Hank Palmer, beyaz yakalı son müşterisini Illinois eyalet savcılığının pençesinden kurtarmaya hazırlandığı esnada annesinin vefat ettiğini bildiren bir mesaj alır. Hank babasıyla görüşmemektedir ve annesi, son yirmi küsur yılda irtibatını sürdürdüğü -tüm kasabadan da kimseyle görüşmez- tek aile üyesidir. Onu eve döndürebilecek yegane kişi annesi, yegane olay ise onun ölümüdür. Ancak, İndiana’nın huzurlu kasabası Carlinville’de Hank Palmer'ı bekleyen şey, bir cenaze merasiminden fazlasıdır ve asla sıcak bir karşılama değildir. Spoiler vermemek adına olayları çok fazla deşmemeye çalışıyorum. Hank Palmer kasabadan kaçmaya çalışırken, arasının oldukça açık olduğu babasını savunmak üzere geri çağırılır. Çünkü kasabanın 42 yıllık emektar yargıcı olan babası, aniden kendini kürsünün yanlış tarafında bulmuştur. Gizemli sayılabilecek bir olayla hikayeye bizde dahil olmaya başlıyoruz. Yönetmenin senaryoyu işlemedeki en iyi başarısı kuşkusuz bu baba oğul ilişkisindeki depremi inanılmaz gerçekçi biçimde izleyiciye hissettirebilmesidir. Robert Duvall, yargıç ve kurallarla çevrelediği bir hayatı var. Baba rolü sadece aile içinde değil kasaba içinde geçerlidir. Robert Downey Jr'ın ise canlandırdığı karakter tam aksi yönde zekasına ve becerisine çok güvenen, genelde ukala kısmen sorumsuz oğul karakteridir. Bu ilişkileri yönetmen güzel anlatırken birçok sahnede çuvallıyor. Klasik bir kahraman filmine dönmeye başlıyor. Anlatı kalıbı bu yönde sıkışıp kalıyor. Bu sıkışmalarda duygusal sahnelerle rahatlatmaya çalışsa da daha da hapsoluyoruz ve başından sonuna klişelere boğuluyoruz. Yargı sisteminin tamamen avukat jüri hakim söz oyunlarına dayalı olduğu bir havayı uyandıran film, yargı sistemine bırakın eleştiri getirme gibi bir kaygı gütmeyi, herhangi bir dokundurmada da bulunmuyor. Mahkeme sahneleri defalarca kez izlediğimiz avukatların rahatça espiri yapabildiği ya da kişisel konuların gündeme gelebildiği klasikleşmiş Hollywood sahnelerinden yalnızca bir başkası! Filmin olay örgüsündeki bu kısıtlı merak unsuru olan cinayet davasının düğümlenip çözülmesinin yarattığı etkileyicilik dışında aslında iyi oyunculuklar vaat edilmiş. Bunu da Robert Duvall özellikle başarabilmiş. Robert Downey Jr'da iyi oynamış ancak çok daha o karaktere yakışacak ve birebir etkileşim kurabileceğimiz oyuncular da yok değildi. Bundandır ben akademi ödüllerinde Robert Duvall'ı daha şanslı görüyorum en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında. Ödül alamaz ama adaylık kotarabilir. Filmin teknik alanlarına girelim biraz da. Film 70'li yıllardan kalma havası uyandıran, sade ve sakin bir kasaba ile modern kent algısı arasındaki farkları ortaya koyma açısından yapım tasarımı başarılıydı. Kasaba eski zamanlara hapsolmuş bir yerdi. Kasabadaki arabaların hiçbiri 90'lı modellerden üstde değildi. Bu hissiyat bizim aslında kasaba köy hayatı ile ya da eski zamanlara romantik bir bakış açısından bakmamıza sebep oldu. Kostümler başarılıydı. Mesela Hank bir sahnede kasabasına döndüğünde çocukluk odasına gidiyor ve eski kıyafetlerden birini buluyor. Orada bir duygu karmaşasına giriyor. Kasabaya daha çok entegre olmaya başlıyor. Buradaki durum eskiden insanların birbirine kenetlendiği daha sade bir yaşamı simgelemekti. Müzikler filmin ruhuna uygundu. Kurgu olarak da uzatılmış gereksiz 20-25 dakikalık kısım olduğunu açık açık söylemek lazım. Filmden o sahneleri çıkarsanız bir şey eksilmez diye düşünüyorum. Sonuç olarak; orta kalite olarak sınıflandırılabilecek, şansı yaver giderse önümüzdeki ödül sezonunda oyunculuk dallarında kendisine bir adaylık kovalayabilecek bir eser olarak yorumluyorum “The Judge”ı ve görülebilir ve olur da izleyemezseniz çok bir şey kaybetmezsiniz. 6.5/10
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top