Senaryosunu da, Lara Sendim ile birlikte yazmasının yanı sıra ilk uzun metrajlı (debut) sinema filmini de çekmekte olan Oriol Paulo'nun yönetmen koltuğunda oturduğu "El cuerpo / The Body / Ceset"; gizemini son anına kadar koruyan, bir korku - gerilim olarak geliyor karşımıza...
Gelin isterseniz; daha sonra "Contratiempo / The Invisible Guest / Görünmeyen Misafir" (2016) ve "Durante la tormenta / Mirage / Fırtına Anı" (2018) ile yoldaki "Los renglones torcidos de Dios" (2022) gibi benzer nitelikteki filmlere de imzasını atmış olan Paulo'nun, sinema dünyasına yaptığı bu enfes "giriş prodüksiyonuna" biraz daha yakından bakalım...
***
Elindeki fener ile gecenin karanlığında, sanki ürktüğü bir şeylerden kaçıyormuşçasına, içine daldığı orman da koşuşturmakta olan gece bekçisi Ángel Torres'e (Miquel Gelabert); ormanın bitimindeki ana yola çıkarak ayağını bastığı an, kendisine bir otomobil çarpar...
***
Söz konusu bu ilginç kaza olayının soruşturulması görevi, uçak yolculuğuyla Berlin'den henüz üç saat önce dönmüş olan müfettiş Jaime Peña'ya (Jose Coronado) verilmiş olup ajan Pablo'da (Juan Pablo Shuk) kendisine yardımcı olacaktır...
Koma halinde hastaneye kaldırılan Torres, şuuru kapalı ve konuşamayacak durumda olduğu için Peña ile Pablo; incelemelerde bulunmak üzere, doğrudan morga giderler...
Ki, incelemelere başlamış olan ajan Mateos (Oriol Vila) ile ajan Norma'da (Patrícia Bargalló), konunun uzmanı ekiplerle beraber kendilerini orada beklemektedirler zaten...
***
Çok geçmez...
Vardıklarında edindikleri bilgilere göre, gördükleri karşısında dehşete kapılan Torres; saat 20.30'a doğru görev yerini terk ederek, morgun etrafındaki tel örgüleri de aşmak suretiyle ormana doğru kaçmıştır...
Morg çalışanlarından elde edilen bir diğer bilgi de; gasilhanenin alarm zilleri çaldığında, kimi acemi güvenlikçilerin, her zaman böylesine bir paniği yaptıkları şeklindedir...
Ama Torres üç yıldır bu tesiste çalıştığı gibi o gece, alarm da çalmamıştır...
***
Polisin elindeki tek ip ucu; Torres'in kaçmasından çok az önce kendisini almaları için polisten, bir ekip otosu göndermelerini istediği ancak sebebini de belirtmediği telefon görüşmesidir...
Bu acil çağrı sonrasında ajan Carlos (Manel Dueso); geri dönüş yaparak morgu arasa da, kendisiyle konuşulabileceği herhangi birine ulaşamamıştır...
Zira çoktan kaçmış olan Torres'ten başkası da bulunmamaktadır bina da o saatlerde...
Yani eğer Torres'e yapılan basit bir eşek şakası değilse; sonuç itibarıyla, polisin elinde somut hiçbir kanıt bulunmamaktadır...
Bir de, bu esrarengiz mevzunun yaşandığı aynı gece; Dr. Tapia'nın (Cristina Plazas) düzenlediği "ön rapora göre", kalp krizi nedeniyle ölmüş ve "daha ayrıntılı bir rapor için" otopsi sırasını beklemekte olan Mayka Villaverde (Belén Rueda) adındaki bir kadının cesedi ortalıktan kaybolmuştur...
***
Derken...
Cesetlerin soğutucu dolaplar içinde tutulduğu bölüme geçildiğinde, Mayka'nın içinden çıkartılarak öylesine açık bırakıldığı dolabın karşısında yer alan duvardaki kameralardan sadece bir tanesinin çalıştığı fark edilir...
Çünkü elektrik devreleri kesilmiştir...
Ki o gece, alarmın çalmamasından da; bu kesintinin bizzat kendisi, sorumluymuş gibi durmaktadır...
Peki bu operasyonu kim yapmış olabilir ve halen de binanın içinde midir?
Elbette henüz bilinmiyor...
İşte o yüzden de müfettiş Peña, emri altındaki ajanlardan Norma'ya; bina ile ormanın etrafının tamamen sarılması talimatını verir...
***
Cesedi kayıplara karışan orta yaşlardaki Mayka Villaverde'nin kimliğine gelince...
Kendisi, Farmatech isimli bir ilaç laboratuvarı şirketinin kurucu yöneticisi olan varlıklı bir iş kadını olup genç Álex Ulloa (Hugo Silva) ile de yeni evlenmiştir...
Gelişmiş teknolojili birkaç şirkette hisseleri de bulunan Mayka'nın çocuğu olmayıp sadece Luna (Mia Esteve) ve Gloria Villaverde (Montse Guallar) adında iki kız kardeşi mevcuttur...
Ve...
Los Angeles'taki bir iş gezisinden de henüz yeni dönmüştür...
***
Tam da bu hengamede, Álex'in genç sevgilisi Carla'da (Aura Garrido) ortaya çıkıverir...
Böylelikle de filmin, tüm ana karakterlerinin tanıtımı tamamlanmış olur...
Dakika 15...
Bugüne kadar fırsat bulup da, henüz izleyememiş olanların; "spoiler" vererek ağızlarının tadını kaçırmak istemediğimiz için filme dair anlatımı, burada noktalıyoruz...
Vizyona girdiği yıl sinema salonunda izlediğimiz filmin, geride kalanında kategorinin meraklılarını; ters köşe sürprizleri de bünyesinde barındıran, pimi çekilmiş bir el bombası biçimindeki, 97 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
Keyifli seyirler,