Hesabım
    Suikast
    Ortalama puan
    3,6
    181 Puanlama
    Suikast hakkında görüşlerin ?

    19 Kullanıcı yorumları

    5
    3 Eleştiri
    4
    7 Eleştiri
    3
    3 Eleştiri
    2
    6 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Cemil Can
    Cemil Can

    Takipçi 27 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    26 Ağustos 2016 tarihinde eklendi
    filmi vizyona girmeden önce izleme şansım oldu , sert duyguları belli olmayan ,sıkı dövüşcü ceysın steytım amcamız daha önce izlediğiniz filmlerde çizdiği profil ne ise bu filmde bulacagınız ondan fazlası degil .
    saymın vest yönetiminde cekilen 1 ci mekanik filmini .gerek seneryo ve gerek çekim tekniği acısından oldukca beğenmiştim .jasın amcamı dövüş yetenegine ila ve olarak zekice ölcumcul tuzakları filme daha mistik bir hava katmıştı .2 mekanik filmi maalesef 1 cisinden zayıf daha havalı aksıyon daha zayıf zeka var ..hayranları jeysın hatrına izleye bilir ama salondan cıktıklarında 1 ci mekanıgı yad edeceklerınden şuphem yok
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.050 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    20 Ocak 2021 tarihinde eklendi
    Senaryosunu, “The Mechanic” in (2011) devamı biçiminde kurgulayarak kendi hikayesinden Philip Shelby ve Tony Mosher’ın yazdıkları “Mechanic: Resurrection”, yönetmen koltuğunda Dennis Gansel’ın oturduğu bir aksiyon fırtınası…

    Yorumumuza, “özel efekt ve yeşil perde teknolojilerinin cömertçe kullanıldığı 40 milyon dolar bütçeli bu filmi, göklere çıkartmak ne kadar yanlışsa yargısız infaz edip gömmek de bir o kadar hatalıdır” diyerek başlamak istiyoruz…

    Tamam bir “John Wick” olmadığı çok açık…

    Bunu herkes görebiliyor zaten…

    Ama Josh Kupecki’nin The Austin Chronical’daki 31 Ağustos 2016 tarihli yorumunda ifade ettiği gibi:

    “Fakir bir adamın düz ve sıkıcı olan ‘Mission: Impossible’ ı” şeklinde değerlendirerek eleştirmenin ve puan olarak da 100 üzerinden 30 vermenin de insaf ölçüleriyle pek bağdaşmadığını düşünüyoruz…

    Şimdi gelin isterseniz filme biraz daha yakından bakalım…

    İlk filmdeki “sahte” ölümünün ardından Arthur Bishop (Jason Statham), Rio de Janeiro’da Otto Santos adıyla sessiz ve sakin bir hayat sürdürmektedir…

    Ancak gerçek kimliğini bilen bir “ulak” (Yayaying Rhatha Phongam) kendisine, patronunun istediği üç kişiyi öldürülmesi halinde ömrünün geri kalanını istediği gibi yaşayabileceği mesajını iletir ve anında ortalık karışır…

    Zor da olsa oradan sıvışmayı başaran Bishop soluğu, Güney Tayland’daki cennet benzeri Koh Lipe adasında alır…

    Eski dostu Mei (Michelle Yeoh), onun için gerekli tüm hazırlıkları yapmıştır…

    Ertesi gün dayaktan vücudunun değişik yerlerinde çürükler bulunan ve daha sonra eski bir özel kuvvetler çalışanı olduğunu da öğreneceğimiz Gina Thornton (Jessica Alba), konakladığı yat dan adaya pansuman malzemesi istemek üzere Mei’nin mekanına gelir…

    Mei gece yat daki Frank (Anteo Quintavalle) ile Gina arasındaki gittikçe sertleşmeye başlayan kavgayı görür ve durumu Bishop’a anlatır…

    Aslında bu kavga da Bishop’a, çok yakından tanıdığı ve “spoiler” olmasın diye belirtemeyeceğimiz bir nedenle “takık” olan Riah Crain (Sam Hazeldine) tarafından kurulmuş olan bir “tuzaktan” başka bir şey değildir…

    Amaç Gina’nın Bishop’ı kendisine aşık ederek Crain’in isimlerini vereceği üç kişinin ortadan kaldırılmasını sağlamaktır…

    Eğer bunu yapmazsa Gina, o zaman Crain Gina’nın işlettiği Tayland’daki barınakta kalmakta olan kimsesiz çocukları adamlarına tek tek öldürtecektir…

    Daha fazla vakit yitirmek istemeyen Crain, adamlarına Gina’yı gündüz gözü adadan kaçırtarak pazarlığı başlatır…

    Peki kimdir bu üç adam?

    İlki, Malezya’daki ulaşılması zor bir hapishanede saklanmakta olan Afrikalı diktatör Marlon Krill’dir (Femi Elufowoju Jr.) …

    İkincisi, Sydney Avustralya’da bir binanın yetmiş altıncı katında korumalarıyla yaşayan insan kaçakçısı Adrian Cook (Toby Eddington) …

    Sonuncusu ise, Varna Bulgaristan’daki silah kaçakçısı Max Adams’dır (Tommy Lee Jones) …

    Bu üçlünün ortak özelliği de Crain’nin piyasadaki en dişli rakipleri olmalarıdır…

    Yani Crain’in derdi liderlerini öldürterek karanlık suç şebekelerini çökerterek insanlığa hizmet etmek değil kendi önündeki engelleri temizlemektir…

    Eğer bu işi yapmazsa Bishop, Crain elinde tutsak olarak bulundurduğu Gina’nın hayatına son verecektir…

    Kesinlikle tarzımız olmamasına karşın tek bir saniyesinde dahi sıkılmadan izleyerek tamamlayabildiğimiz bu filmi, aksiyon meraklıları ile Jason Statham hayranlarına rahatlıkla önerebiliyoruz…

    Keyifli seyirler,
    Engin Yüksel
    Engin Yüksel

    Takipçi 1.458 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    31 Ağustos 2016 tarihinde eklendi
    beklediğimin çok üzerinde bitmesini istemediğim iyi bir filmdi tabii ki Jason Statham'ın karizması ve Jessica Alba'nın olağanüstü güzelliği de film renk katmış 8/10
    Mert H
    Mert H

    Takipçi 1.323 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    6 Ağustos 2019 tarihinde eklendi
    2011 yılındaki The Mechanic filminin devamı niteliğindeki bir seri filmi. İlk filmi izlemeden de izleyebilirsiniz, olayları anlayabiliyorsunuz. Bu filmde başarısız bir yönetmenlik izliyoruz. Jason Statham ve Tommy Lee Jones, ellerinden gelenin fazlasını yapsalar da yalnızca oyunculuk yeterli olmuyor. Klasik bir Hollywood filmi olmanın üstüne çıkamıyor maalesef.
    theyurdal
    theyurdal

    Takipçi 561 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    11 Ekim 2016 tarihinde eklendi
    ......................................................................................... izle ve unut
    pembeoje
    pembeoje

    Takipçi 330 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    16 Mayıs 2017 tarihinde eklendi
    gayet güzel bir film.. jason statham bu tarz filmlerde 5 milyon kez oynamıştır.. ama hala izleyiciyi çekmeyi başarıyor.. jason statham varsa o film izlenir net..
    bunyamin29
    bunyamin29

    Takipçi 100 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    28 Ağustos 2016 tarihinde eklendi
    Bugün izledik aksiyonu bol sıkmayan güzel bir filmdi.Sahneler bir anda bitiyor diye eleştiri gelebilir ama filmin geneline bakarsa güzeldi.İlk filmi izlemedim devam filmi olmamasına rağmen onuda izlemeyi düşünüyorum.Eğer aksiyonu sevenler varsa bu filme gidebilir.Finaline göre yorum yapmak istersem seri gelebilir..
    Alp T.
    Alp T.

    Takipçi 441 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    2 Eylül 2016 tarihinde eklendi
    2011 yılında vizyona girmiş olan The Mechanic filmini hatırlıyor musunuz? Cevabın hayır olduğunu biliyorum çünkü o filmi o zamanlarda pek kimse umursamamıştı, şimdi de pek kimse umursamıyor açıkçası. Ve İnanılmaz Aile, Unbreakable gibi devam filmi olmayan ama olması çok istenen başarılı filmlerin olduğu bir dünyada, The Mechanic'e kimsenin isteyip sormadığı bir devam filmi geliyor. Peki karşılığını alıyor mu?

    Öncelikle filmin konusu şöyle: "Adam öldürmekte usta olan Arthur Bishop (Jason Statham), artık emekliye ayrılıp bu işlerden sıyrılmanın niyetindedir. Bu yüzden bir adaya yerleşir ve orada Gina (Jessica Alba) ile tanışır. Ve 1 gün içerisinde birbirlerine aşık olurlar. Daha sonra Gina kaçırılır ve Bishop'ın onu görmesi için tek şansı, kendisine verilen görevdeki 3 kişiyi öldürmektir."

    Kötü yanlardan başlayalım. Bu filmdeki mantık hataları saymakla bitmiyor, resmen yer çekimi ve fizik kanununu yok sayıyor. Bunların içerisinde olduğu sahnelerden birkaçı eğlenceli olsa da genel olarak bu durum, göz ardı edilemeyecek kadar büyük. Mesela daha filmin açılış sahnesinde Bishop, bir teleferikten atlıyor ve resmen bir planör paraşütün üzerine konuyor. Senaristlerin bu sahnede uçtuklarını söyleyebilirim açıkçası.

    Bunun dışında filmin 30 dakikası gereksiz derecede uzundu ve aşırı yavaştı. Sadece Statham ile Alba arasındaki aşka biraz değinip ondan sonra hemen kaçırma işlemine bodoslama dalmış.

    Ama bütün bunlar bir yana, filmin asıl sorunu konusunda açıkçası. Mantık hatalarından ziyade senaryodaki boşluklar, gereksiz sahneler ve zayıf karakterler çok fazla. Mesela filmdeki kaçırma olayı, eğer Statham ile Alba'nın karakterleri evli olsaydı mantıklı olurdu. Ama birbirlerini daha 1 gün tanıdıktan sonra her şey gelişiyor ve olaylar mantıksız bir hale geliyor.

    Filmdeki korumalardan hiç bahsetmiyorum bile. Bishop, herkesi teker teker öldürürken korumalar ise ya olayın hiç farkında bile değil, ya çok kötü nişan alıyorlar ya da öyle aval aval bakıyorlar. "Nasıl bir koruma olunmaz?" sorusunun cevabı bu filmde var kısacası.

    Son olarak da filmin yanıltıcı posteri pek hoşuma gitmedi. Poster dediysem de resimden değil, başrolde olan kişilerden bahsediyorum. Bu kişiler fragmanlarda ve posterlerde, filmin büyük bir parçası olarak gözükse de, gerçek hiç de öyle değildi.

    Jessica Alba'dan başlayalım. Alba'nın oyunculuğu bu filmde hiç de iyi değildi açıkçası. Bazı dramatik anlarda biraz parlasa da genel anlamda çok donuktu. Filmdeyse en fazla 15-20 dakika vardı.

    Tommy Lee Jones ise fena değildi ama onun karakteri filmin son 20 dakikasında gözüküyor ve filmde kaç dakika görünüyor dersiniz? En fazla 3 dakika. Bu yüzden Jones'dan büyük bir şeyler beklemeyin.

    Ve son olarak da posterde yazan Michelle Yeoh, koca filmde sadece 1 dakika gözüküyor. Ama filmin posterinde başrol oyunculardan biri olarak gösterilmiş. Bu pek hoşuma gitmedi açıkçası.

    Normalde bu kadar eksiği olan filmleri epey kötü bulurum. Fakat bu filmdeki durumlar aslında çok daha farklıydı. İlk The Mechanic filmi, farklı konusuna rağmen kendisini çok fazla ciddiye alıyordu ve eğlenceli sahnelerine rağmen ortaya daha önceden gördüğümüz bir Statham işi ortaya çıkarıyordu. Bu film ise yaptığı saçmalıkların farkında olup yavaş-dramatik sahnelerine rağmen ortaya tamamen uçuk ama izlemesi çok eğlenceli olan bir seyirlik çıkarıyor. Ve Mechanic: Resurrection, kesinlikle çok eğlenceli bir "guilty-pleasure" filmi oluyor. (guilty-pleasure, bir film çok kötü olduğu halde izlemekten zevk aldığınız, sorunlarına kafayı takmadan eğlendiğiniz filmlerdir kısaca

    Bir de benim için iyi yanlarına bakalım. Jason Statham, bu role resmen uymuş, hatta ilk filminden bile çok daha iyi bir performans sergilemiş. Üstelik karakterinin aksiyon sahneleri saçma olsa da, izlemesi çok eğlenceli.

    Ayrıca filmin zayıf konusunun uyarlanma şekli hoşuma gitti. Film oldukça kötü başladı, sonra 30 dakika boyunca sabit bir şekilde ilerledi, daha sonra ise hikaye ilgimi çekmeye başladı ve olacakları keyifle izlemeye başladım. Bunu diyeceğim hiç aklıma gelmezdi ama bu filmi izlerken zevk aldım.

    Ama dediğim gibi bu film mükemmel değil. Hatta epey kötü. Klişe ve tahmin edilebilir, senaryo boşlukları, mantık hataları çok fazla... Ama film bunlara kafanızı takmanızı istemiyor zaten. Eğer ciddi, mantıklı ve gerilim dolu bir aksiyon filmi arıyorsanız yanlış yerdesiniz. Eğer Jason Statham'ın ve 70'li yıllarda çekilmiş gürültülü aksiyon filmlerin hayranıysanız, sadece eğlenceli vakit geçirmek istiyorsanız bu filmi tavsiye edebilirim.

    Kıscası Mechanic: Resurrection, kendi halinde bir film. Hiçbir sahnesi şaşırtmıyor, klişeleri ve mantık hataları da çok fazla. Ama aynı zamanda epey eğlendiriyor da. Özellikle de filmin ikinci yarısı klişe olmasına rağmen epey sürükleyiciydi. Fakat bu film herkese göre değil, eğer mantıksız B sınıfı aksiyon filmlerini ve Jason Statham'ı seviyorsanız, bu filmi izlerken iyi vakit geçireceksiniz. Sonuç başarılı olmasa da, beklediğimden bir tık daha iyiydi açıkçası. Kafa boşaltmak isteyenler için hoş bir seçim.

    FİLMİN İYİ YANLARI:

    + Jason Statham.

    + Saçma ama çok eğlenceli aksiyon sahneleri.

    + Klişe senaryoyu izlenebilir hale getirmiş olması.

    FİLMİN KÖTÜ YANLARI:

    - Mantık hataları, senaryodaki boşluklar ve görsel efektlerin yerlerde gezinmesi.

    - Jessica Alba.

    - Gereksiz yere uzatılmış ilk 30 dakikası.

    TOPLAM PUAN: 5.9/10
    Asiye S.
    Asiye S.

    1 değerlendirme Takip Et!

    5,0
    26 Ağustos 2016 tarihinde eklendi
    Çok güzel ve çok etkileyici bir film kesinlikle tavsiye ediyorum.. Filmin her dakikası heyecanliydi.
    Gokay
    Gokay

    8 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    15 Eylül 2016 tarihinde eklendi
    film çok güzel orjinal dil olarak izledim az çok ingilizce biliyorum. eğer izlemeyen arkadaşlarımız varsa kesinlikle izlesinler herkesin severek izleyeceğine eminim teşekkür ediyorum beyazperde sitenizi çok yakından takip ediyorum sayenizde tüm filmleri yakından tanıyabiliyorum.
    Furkan Özden
    Furkan Özden

    38 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    27 Ağustos 2016 tarihinde eklendi
    Serinin ikinci filmi bu sefer Dennis Gansel’in yönetmenliği ile devam ediyor. Başrolleri ise Jason Statham ve Jessica Alba paylaşıyor.

    Dünyanın en tehlikeli kiralık katili olan Arthur Bishop (Jason Statham) geçmişini bir kenara bırakarak sakin bir hayat yaşamayı amaçlamaktadır. Fakat günün birinde geçmişi onun peşini bırakmaz ve önüne bir iş teklifi sunar. Bu iş teklifine göre üç kişiye kaza süsü vererek süikast düzenlemelidir. Aksi takdirde sevdiği kadın canından olacaktır.

    2011 yılında Jason Statham, The Mechanic filmiyle suikastçi rolüne bürünmüştü. İzleyicinin kafasında sert, karizmatik ve öfkeli bir adam olarak yer alan Jason Statham bu sefer de Mechanic: Resurrection filmiyle aksiyona kaldığı yerden devam ediyor.

    İki filmi karşılaştırmamız gerekirse bence iki film arasında pek fazla bir fark yok. İkisinde de Jason Statham, ikisinde de bitmek bilmeyen aksiyon var. Fakat birinci film ikinciye göre biraz daha duygusal ve senaryo açısından biraz daha derin diye düşünüyorum. Dennis Gansel bu film ile izleyiciye biraz daha Jason Statham izletmek istemiş anlaşılan. İzleyiciye sonuna kadar aksiyon ve gerilim yaşatan bu filmde sadece filmlerde olabilecek cinsten sahnelere yer verilmiş. Fragmanda da gösterilen hapishaneden kaçış sahnesinde Arthur’un hesapladığına göre atladığı mesafe 100 metre kadar. Havuzu patlattığı sahnedeki bina ise 58 katlı. Bu ve benzeri mekanlarda geçen suikastler için plan yaparken ve o planı uygularken gayet başarılı bir olay örgüsü işlenmiş filmde. Kamera açıları, hareketleri ve hareketli sahnelerde değişik teknikler kullanılarak izleyici adeta olayın içine sokulmuş. Öyle ki kalabalık bir dövüşte bir bombanın piminin çekiliği patlamasına kadar olan tüm süreci takip edebiliyorsunuz.

    Jason Statham çoğu filminde olduğu gibi bunda da sert mizaçlı bir tetikçi olan Arthur Bishop’u canlandırıyor. Rol aldığı çoğu karakter benzer özelliklere sahip olunca ister istemez o role bürünmek için pek bir çaba sarf etmesine gerek kalmıyor. O yüzden bu filmde de oyunculuğunun hakkını vermiş. Arthur’un sevgilisi rolündeki Jessica Alba son zamanlarda yüzünü beyaz perdede görmeyi özlediğimiz aktrislerden. Fakat görünen o ki bu süreç performansından pek bir şey eksiltmemiş. Tommy Lee Jones‘un da emekliliğinin geldiğini bu kadar belli etmesine gerek yoktu. 2016 yılında önce Criminal sonra Jason Bourne ve ardından Mechanic: Resurrection filmi ile üçüncü adam rolünde yer alarak ‘Benden bu kadar.’ dercesine sahalardan ufak ufak çekilmeye başlamış gibi. En azından başkaları gibi kalitesiz filmlerde oynayacak kadar düşmemiş. Bu yönüyle benim hatrı sayılır aktörler arasında yer alacaktır.

    Senaryoya gelirsek ilk filme göre kaldırıp kenara atılacak kötü bir senaryo yazılmamış bu film için. Sıradan suikast filmlerindeki senaryolarla kıyaslarsak Mechanic: Resurrection’da sonlara doğru işler biraz garipleşiyor. Bu da işin tuzu biberi olsun artık. Bize Jason Statham yeter.

    Jessica Alba’nın oyunculuğu, Tommy Lee Jones’un vurdumduymaz tavrı ve Jason Statham eşliğinde uçmalı kaçmalı, atlamalı zıplamalı, bayıltana kadar adam dövmeli fantastik sahnelere sahip sonuna kadar aksiyon ve gerilim dolu bir film için Mechanic: Resurrection’ı mutlaka izlemelisiniz.
    Arda E.
    Arda E.

    4 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    3 Ekim 2016 tarihinde eklendi
    net bir hayal kırıklığı çok acemi bir senaryo.. özensiz bir film bir kişi bir küçük teknede 50 kişi öldürüyor.. heyecanla gittim ama hayal kırıklığı
    Cemo Ozan
    Cemo Ozan

    24 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    6 Eylül 2016 tarihinde eklendi
    ben şahsen statham için gittim genellikle filmlerini takip etmişimdir. Bu filme gelecek olursak biraz eksik yanları var, onu da gidip izleyenler tespit etsin
    Serhat S.
    Serhat S.

    16 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    12 Ekim 2016 tarihinde eklendi
    Aksiyon dozu hic dusmeyen bir film zaten jason statham butun filmleri guzel bu da ayri bir iyi filmi olmus izlenmeli bence aksiyon filmi izlemiyen birini bile acaba noluyor diyip surukleyecek bir film
    Ernur B.
    Ernur B.

    1 değerlendirme Takip Et!

    4,5
    3 Eylül 2016 tarihinde eklendi
    Bir kaç sahnesinde 20 silahlı adamı halt etmeyi başarsa da heyecanı hiç düşürmeyen bir tempoya sahip. Statham yine her zamanki gibi sizi etkilemeyi başarıyor. Filmde yaşanılan her sahne sizi kendine biraz daha çekiyor zekice kurgulanmış suikast planlarıyla gerçekten zevk alıyorsunuz filmden. Özeti şudur Statham'la impossible is nothing :) Gidin beğeneceksiniz.
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top