Hesabım
    Suikast
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    2,5
    Geçer
    Suikast

    Mechanic Resurrection: Statham Bildiğiniz Gibi...

    Yazar: Kaan Karsan

    Jason Statham’ı nasıl bilirsiniz? Eli silah tutan karizmatik bir ‘adam’... Kimseye eyvallahı olmayan bir tetikçi... Aşık olsa bile duygularını ifade etmeyen bir ciddi. Her daim öfkeli, surat asan ve bu yönüyle hiçbir zaman şaşırtmayan bir ölümsüz... Yıllar boyu edindiğimiz muhtelif koşullanmalarla kafamızdaki Statham imajı bu tip etiketlerden oluşuyor kuşkusuz. Haliyle bir Statham aksiyonuyla karşı karşıya kaldığımızda ne beklememiz gerektiğini az çok biliyoruz. Bunda, oyuncunun oynadığı her filmde aynı karakterin farklı varyasyonlarını canlandırması en büyük etken. Öyle ki oynadığı her yeni serinin farklı bir isme sahip olmasına gerek dahi yok aslında. Diğer yandan, Statham’ın kariyerinin oldukça dar bir alanla kısıtlı kalmış olması, oyuncuyu günümüz aksiyon sinemasının en sevilen sert abilerinden biri yapmasına engel değil.

    Serinin ilk filmini izlemenize gerek var mı emin değiliz. Çünkü zaten neler olacağını az çok tahmin edebiliyorsunuzdur. Statham yine insanüstü becerileriyle bir sürü belalıyı doğduğuna pişman edecek. Filmde güzel bir kadın olacak (Bu kez son zamanlarda unutulmaya yüz tutan Jessica Alba seçilmiş). Bir de elbette ki diğer kötü karakterlerden farklı özelliklere sahip bir özel kötü adam (Tommy Lee Jones’a bu rolü kabul ettirmek için nasıl bir diyaloğa girdikleri filmden daha büyük bir merak konusu olabilir).

    Simon West’in yönettiği ilk Mechanic, daha sakin hatta ikinci filmle kıyasladığımızda her nasılsa daha gerçekçi bir ton tutturuyor ve basit hikayesinin açtığı alanda gönlünce zaman öldürüyordu. Almanya’dan ithal yönetmenimiz (Kendisini meşhur filmi Die Welle’den tanıyanlar olacaktır) Dennis Gansel ise kısa yoldan ifade etmemiz gerekirse daha ‘fantastik’ aksiyon sekanslarının peşinde... Binalara tırmanmalar, dünyanın en korunaklı hapishanelerinde kalan zorbalar için yapılan suikast planları, binlerce metre yüksekten gönüllü serbest düşüşler... Yürek hoplatacak seansların sonu gelmiyor bu filmde. Olay örgüsü, karakter motivasyonları, tutarlılık ya da mantık Gansel’in başarılı olmak adına bilendiği mefhumlar değil. Maksat bünyesine yoğun miktarda Jason Statham enjekte etmeyen izleyene istediğini vermek. Bunu başarıyor mu? Daha iyisini görmüştük (Crank iyi bir örnek). Peki yeni Menhanic’i yerden yere vurmanın bir değeri olur mu? Sanmıyoruz. Bu tip aksiyon filmlerine nefret mektubu yazmanın modası 90’larda geçti. Statham hayranlarını filmle baş başa bırakmak ve demode olmaya mahal vermeden en kolay yoldan filmi ciddiye almamak yeterli olacaktır.

    Tabii ki de Gansel’in baştansavma bir tavırla, işini yapmaya çalışan bir memur gibi çektiği bu aksiyon sekanslarının çok iyileri çekildi, çekilmeye devam ediliyor. Lakin Mechanic’in bu konuda yeni bir soluk olma hedefi olsaydı, filmdeki gemi sinemanın zaman duygusunu yok sayarak Sydney’den Varna’ya ışınlanmazdı herhalde. Meseleye soğukkanlılıkla bakmak isteyen bir eleştirmen belki de çok detaya girmemeli. Mechanic Resurrection Jason Statham’ı yeniden birilerini öldürürken görmeyi arzu edenlere istediğini verecektir zannımızca. Bunu o denli arzulamayanlar ise Jessica Alba’nın felaket oyunculuğuyla ve Tommy Lee Jones’un “Olacak O Kadar”da görseniz şaşırmayacağınız tiplemesiyle hoş vakit geçirebilir belki.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top