Yazıma başlamadan önce bir film çekmenin zorluklarından biraz bahsetmek istiyorum, özellikle de Star Wars gibi dev bir seri için. Star Wars'ın bir önceki filmini çeken J.J. Abrams'ın işi oldukça zordu. Serinin 35 yıl önce çıkmış son filminden sonra eski ve yeni neslin sevebileceği, kapıyı yeni fikirlere açabileceği ve bütün bunlar olurken Star Wars ruhundan kopmamaya çalışan bir film yapması gerekiyordu. Ortaya çıkan sonuç ise A New Hope'a bir hayli benzese de, herkes istediği Star Wars nostaljisini elde etmiş ve devam filmleri için ortaya yeni fikirler atılmıştı.
Serinin devam filmi The Last Jedi için elimizdeki yönetmen ise, Brick ve Looper gibi stil sahibi işlerle tanınan Rian Johnson. Ve Johnson'ın elinde, Abrams'dan bile daha zorlu bir görev var. Çünkü Johnson'ın yapması gereken şey, hayranları ikiye ayıracağını umursamadan tamamen orijinal ve önceki Star Wars filmlerine benzemeyen bir iş yapmaktı. Çünkü The Force Awakens, bir nevi A New Hope 2.0 iken, The Last Jedi ise rahatlıkla The Empire Strikes Back 2.0 olabilirdi. Yani sadece daha fazla ölüm, daha fazla akrabalık ve daha çok beklenmedik durumlar içerebilirdi bu film. Günün sonunda The Last Jedi bunların bazılarını içerse de, aynı zamanda da bir Star Wars filminden istediğimizi bilmediğimiz şeyleri sunmayı başarıyor. Bu konuda Rian Johnson tahmin edilemez, yeni bir nesle hitap eden ve eski filmlerin ruhunu yok saymayan bir film yapmış. Yani imkansızı başarmış.
The Force Awakens bittikten sonra gelecek Star Wars filmleri için değil, sadece bu film için heyecanlıydım. Çünkü gelecek filmlerde nelerin yaşanacağını çoktan tahmin edebildiğimi ve sadece bu filmi nasıl ele alacaklarını merak ediyordum. Ama The Last Jedi bittikten sonra sadece Bölüm 9'u değil, aynı zamanda Star Wars'ın geleceğini merak eder oldum. Çünkü bu film bittikten sonra diğer filmlerde ne olacağına dair hiç bir fikrimin olmadığını fark ettim.
The Last Jedi, daha Rey ile Luke'u birlikte gördüğümüz ilk sahneden itibaren sizi şaşırtmaya başlıyor. Normalde Luke'un ışın kılıcını alıp en güçlü Jedi haline geleceğini ve Rey'in de sıkı bir eğitime girdikten sonra Snoke ve Kylo hakkındaki bilinmeyen gerçeği öğreneceğini düşünüyordu çoğu kişi. Ama filmdeyse Luke, ışın kılıcını hemen atıyor ve geçmişte yaşanan şeylerden sonra Jedi olmak istemediğini söylüyor. Çünkü Jedi'nin Dönüşü ile Son Jedi arasında 34 yıllık bir zaman dilimi var. Bunca zaman boyunca Luke'un hep aynı kalması biraz garip olurdu.
Üstelik filmin sonlarına doğru Snoke, resmen ölüyor. 9. Bölüm'de Snoke hakkında daha fazla detay öğreneceğimizi düşünsem de, daha bu filmde Snoke'un ölmüş olması çok cesurca bir hareketti. Çünkü bundan sonra İlk Düzen'in başına Kylo Ren geçiyor ve Kylo hala kendi içinde çatışma halinde olduğundan, bundan sonra nelerin yaşanacağı iyice belirsiz bir hal alıyor, tıpkı The Empire Strikes Back'in finali gibi. The Last Jedi, bu seri hakkında daha fazla soru cevaplamıyor, aksine daha fazla soru işareti bırakıyor. Bu yüzden film biter bitmez Bölüm 9'u hemen izlemek istiyorsunuz. Ve bir filmin sizi sonuna kadar sürüklemesi ve bittiğinde daha fazlasını istemeniz iyi bir şey. The Force Awakens da sonunu böyle yarım bırakarak bitirmişti, The Last Jedi da öyle bitiriyor. Çünkü eğer bu filmlerin sonu mutlu bir şekilde bağlanıp bütün sorular cevaplansa, serinin diğer filmleri için heyecanlı olacağınız bir neden olmazdı.
Ama muhtemelen The Last Jedi'nin bu kadar çok nefret edilmesi ve The Phantom Menace ile Attack Of The Clones'un varlığına rağmen çoğu kişi tarafından "En kötü Star Wars filmi" olarak adlandırılmasının sebebi, nostaljik olmaması. Yukarıda dediğim gibi The Force Awakens'ın bu kadar çok sevilmesinin nedeni, insanları çocukluğuna götürüp ilk defa Star Wars izledikleri zamanı hatırlatmasıydı. The Last Jedi ise diğer Star Wars filmleriyle benzerlikleri olmasına rağmen bunu yapmıyor ve bu evreni genişletmek istiyor. Bunu da en beklenmedik ve farklı şekilde yapıyor. Ben şahsen buna bayıldım, bir Star Wars filminde görebileceğimi düşünmediğim şeyleri izlemek çok sürükleyiciydi.
Peki madem filmi bu kadar övdüm, The Last Jedi kusursuz mu? Hayır. Tıpkı çoğu kişi gibi, ben de Finn ve Rose'un birlikte gittikleri kumarhane bölümünden hoşlanmadım. Çünkü bu yer Star Wars evrenine ait değil de, sanki içinde bazı egzotik yaratıkların bulunduğu sıradan bir kumarhane gibiydi. Araya atılan hayvanlara zulüm mesajı ise hoş olsa da, fazla yersizdi. Toplam 10 dakika süren bu bölüm filmin süresini gereksiz yere uzatmış, hatta "prequel"larda kullanılmamış olan bir fikir gibiydi resmen. Bu bölüm gelecek Star Wars filmleri için önemli olsa da (filmin finalinde gücü kullanan çocuk yüzünden), bu bölümün işlenişini çok zayıf buldum. Ayrıca bu bölümde tanıştığımız DJ karakteri çok gereksizdi. Benicio Del Toro karakterine renk kattığı için onu izlemesi zevkliydi ama genel anlamda, onun bu filmde hiçbir yeri yoktu. DJ, Finn ve Rose'un kaçmasına yardım ediyor, onları İlk Düzen'in gemisine sokuyor, sonra onlara ihanet edip ortalıktan kayboluyor.
Ayrıca Rose'u da gereksiz buldum. Kelly Marie Tran, karakterini oldukça samimi ve sevimli bir şekilde canlandırmış ama tıpkı DJ gibi, Rose'un da bu filmde bir yeri yoktu. Üstelik filmin sonunda Finn'in bir nevi sevgilisi oluşu, bayağı yersizdi. Eğer filmden Rose ile DJ çıkarılsaydı ve bu kumarhane bölümünün süresi 2 dakikaya indirilseydi, ortaya neredeyse kusursuz bir film çıkabilirdi. Çünkü tüm bunlar olurken Rey'in kimliğini öğrenmeye çalışmasını ve Jedi Efsanesi hakkında bilmediğimiz bilgileri görüyoruz. Ve film bunlara daha fazla odaklanmak yerine Finn ve Rose'a ekran süresi tanımayı tercih etmiş.
Son olarak The Last Jedi'ın 152 dakikalık süresi, filmi ilk izleyişimde biraz fazla uzun gelmişti. Bu yüzden film hakkında tam olarak emin olamadığım bölümler vardı. Ben de filmi ikinci bir defa izledim ve filmin süresini daha akıcı buldum. Eğer Finn ve Rose'lu bölümü saymazsak, The Last Jedi etkileyiciliğinden hiçbir şey kaybetmiyor. Çünkü The Force Awakens'ı izlerken ana karakterlerle birlikte 2-3 gün geçirmiş gibi hissederken, The Last Jedi'nin sonunda onlarla 2 hafta geçirmiş gibi hissediyorsunuz. Bu da seyircinin karakterlere alışmasını kolaylaştırmış.
Bu arada birazcık da performanslara değinmek istiyorum. Daisy Ridley harikaydı, The Force Awakens'dan çok daha etkileyici bir performans sergilemiş. Adam Driver'ın Kylo Ren'i ise son yıllarda izlediğim en etkileyici kötü adamlardan birisi olmaya devam ediyor ve onun performansı tek kelimeyle harikaydı. Oscar Isaac, John Boyega, Dohmnall Gleeson ve Laura Dern de başarılıydı. Carrie Fisher'ın son performansı ise son derecede etkileyiciydi. Fisher'ın The Force Awakens'ı biraz uyurgezer bir şekilde çektiğini düşünsem de, bu filmde bildiğin harikaydı.
Biraz da Mark Hamill'den konuşalım. Hamill, bu filmde kariyerinin performansını sergilemiş. Çünkü önceki filmlerde Luke'u oldukça havalı bir Jedi iken, bu filmde ise umudunu kaybetmiş ve Jedi'lerin kusursuz olmadığını gören bir Luke izliyoruz. Sırf karakterinin bu tanımından bile Hamill, bu filmde resmen döktürmüş.
Kısacası, The Last Jedi rahatça yeni riskler almayan, sürekli kendisini tekrarlayan bir nostalji deneyimi olabilirdi. Ama Rian Johnson, bu konuda risk almayı tercih etmiş ve seyirciyi ikiye ayırabilecek fikirlere rağmen Star Wars evrenine yeni bir hayat kazandırmış. Johnson, Looper ve Brick filmlerindeki eşsiz sesini bu filmde de kaybetmemiş ve gerek gücün farklı kullanımı veya karakterlerin beklenmedik bir şekilde gelişmesi olsun, seyirciye üzerinde düşüneceği ve gelecek filmlerde neyin olacağını tahmin edemeyeceğimiz bir hikaye sunmuş. The Last Jedi, kumarhane bölümü gibi Star Wars evreninin en zayıf sahnelerine sahip olsa da, aynı zamanda Rey ile Kylo'nun birlikte savaşması ve son 30 dakika gibi Star Wars'ın en iyi sahnelerine imza atmış. Ve filmin içerisindeki iyi elementler o kadar başarılıydı ki, zayıf olan yanları görmezden gelmeye başladım. Star Wars serisinin en dramatik bölümlerine, en şaşırtıcı sahnelerine ve en doyurucu aksiyona sahip bir film The Last Jedi. Eğer nostalji bakımından biraz beklentilerinizi düşürüp sadece bir film izleyeceğinizi düşünürseniz, muhtemelen The Last Jedi'yı çok seveceksiniz. Ben, The Last Jedi'nin The Empire Strikes Back'den beri çekilmiş en iyi Star Wars filmi olduğunu düşünüyorum. Kusursuz olmamasına rağmen kesinlikle etkisini kaybetmeyen, sürprizlerle dolu bir yapım. Kaçırmamanızı tavsiye ederim.
Star Wars Sinema Filmleri Sıralamam:
1) The Empire Strikes Back (10/10)
2) A New Hope (9.5/10)
3) The Last Jedi (9.4/10)
4) The Force Awakens (9.1/10)
5) Return Of The Jedi (8.6/10)
6) Revenge Of The Sith (8.4/10)
7) Rogue One (8.1/10)
8) The Phantom Menace (5.5/10)
9) Attack Of The Clones (5/10
FİLMİN İYİ YANLARI:
+ Luke ve Rey arasındaki sahneler.
+ Jedi mitolojisi ve Star Wars evreninin en beklenmedik derecede gelişmesi.
+ Son 30 dakika.
+ Kylo Ren.
+ Rian Johnson'ın Star Wars ruhunu kaybetmeden beklenmedik bir Star Wars filmi yapmış olması.
FİLMİN KÖTÜ YANLARI:
- Rose ve DJ karakterlerinin gereksizliği.
- Kumarhane sahnesi.
TOPLAM PUAN: 9.4/10