Hesabım
    Ayin
    Ortalama puan
    3,0
    10 Puanlama
    Ayin hakkında görüşlerin ?

    5 Kullanıcı yorumları

    5
    0 Eleştiri
    4
    1 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    2 Eleştiri
    1
    1 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.094 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    10 Ağustos 2024 tarihinde eklendi
    18 Kasım 1978 tarihindeki, "Halk Tapınağı Tarım Projesi (The Peoples Temple Agricultural Project)" olarak da tanınan Jonestown "dini cemaat" intiharından esinlenilen senaryosunu da kaleme alan ve post-prodüksiyondaki kurgu işini de kimselere bırakmayan Ti West'in yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "The Sacrament"; Los Angeles Sinema Okulu standartları çerçevesinde değerlendirdiğimizde...

    Korkunun, "psikolojik" alt kategorisindeki...

    Gizemini uzunca bir süre koruyan, bir korku gerilim olarak geliyor karşımıza...

    ***

    Gelin isterseniz, nevi şahsına münhasır sinemacılardan birisi olmasının yanı sıra bulabildiğimiz tüm filmlerini yorumlama kararı da aldığımız Ti West'in; 4 milyon dolarlık bir bütçeyle çektiği bu filmine de biraz daha yakından bakalım...

    ***

    Film...


    "VICE, merkezi New York'ta olan uluslararası haber, sanat ve kültürle ilgilenen bir multimedya kuruluşudur...

    34 ülkede şubesi olan bu kuruluş genelde, yaygın medya kurumlarının göz ardı ettiği alışılmadık olaylara yönelmektedir...

    'Immersioniz-Daldırmacılık' olarak adlandırılan bu akım, ilginç ve sıra dışı görüntülerle çağdaş habercilik sahasında yeni bir çığır açmayı başarmıştır..."


    Şeklindeki bir bilgilendirmeyle başlarken...

    ***

    Söze giren muhabir yardımcısı Sam Turner (AJ Bowen)...


    "Şu anda VICE'ın Brooklyn'deki merkez binasındayız... Ünlü moda fotoğrafçımız Patrick Carter'da (Kentucker Audley) bizimle beraber...

    Bundan birkaç gece önce...

    Oturmuş birlikte konuşurken...

    Kız kardeşi hakkında...

    Ağzımızın uzun süre açık kalmasına yol açan bir gerçeği aktardı...

    Hikayenin tamamını dinledikten sonra da bu konuya el atmamız gerektiğini düşündük..."


    Der demez...

    ***

    Konu hikayenin ne olduğu kısmına gelir...

    Şöyle ki...


    "Uyuşturucu tedavisi görmesinin ardından Patrick'in kız kardeşi, Mississippi yakınlarında mütevazı bir yaşam süren bir cemaate katılır... Patrick posta kutusunda, esrarengiz bir mektup bulunca da, kız kardeşinin hayatı konusunda endişelenmeye başlar..."


    ***

    Zira...

    Gelen mektupta kendisine hitaben...


    "Sevgili Patrick, uzun zamandır benden haber alamadığın için özür dilerim... Tanrı'nın istediği gibi özgür bir yaşam sürdürebilmek adına oluşturmaya çabaladığımız bir cemaat de var gücümle çalışıyorum...

    Henüz sonuca ulaşamadık ama, oldukça yaklaştık...

    Cennet gibi bir yerde yaşıyorum ve ziyaretime gelirsen çok sevinirim...

    Burası sevgi dolu bir yer ancak, seni çok özledim...

    Sevgiler Caroline (Amy Seimetz)..."


    Yazmasına ilaveten mektup da...

    Bir telefon numarası da bulunmakta olup...

    Telefonla görüştüğü adam Patrick'e...

    ***

    Kız kardeşinin, cemaatin diğer üyeleriyle birlikte...

    Önceden bulundukları yerin dışına çıktığını iletirken...

    Yeni yerleri hakkında da çok net bir bilgi vermez...

    ***

    Sadece...

    Uçakla hangi noktaya gideceğini...

    Ve...

    Bir helikopterin gelip orada onu alacağını belirtmekle yetinir...

    ***

    Sam Patrick'i, tüm bu yolculuğu ve olacakları VICE'ta çalışan bir kameramanla beraber filme almaları hususunda ikna eder...

    Zaten...

    Daha öncesinde de...

    Dünyanın en kaotik, en boktan, savaşta yerle bir olmuş bir sürü bölgesine gitmişler...

    Fakat...

    Bünyesinde böylesine garip ilişkileri barındıran kapalı bir kutuya rastlamamışlar...

    ***

    Ama yine de...

    Dünyanın kim bilir neresinde olduğunu bilmedikleri...

    Caroline'i bulmak ve cemaatinin...

    Neyin nesi olduğunu anlamak amacıyla...

    New York'tan ayrılmak üzere bir araya toplanmışlardır...

    ***

    Ki...

    İşlemeyi planladıkları bu hikayeye Sam...

    "VICE ve Carter Kardeşlerin Kavuşması" adını vermeyi de önermektedir...

    ***

    Çok geçmez...

    Sam, Patrick ve kameraman Jake Williams (Joe Swanberg)...

    Uçakla yola koyulurlar...

    ***

    Ve yerel saatle 13:15'te

    Vardıklarında da...

    Kendilerini alarak...

    Cemaatin bulunduğu yere götüren helikopterin pilotu (Christian Ojore Mayfield)...

    Ertesi sabah saat 8:00'de tekrar geleceğini...

    Ve en fazla da...

    Bir saat bekledikten sonra havalanacağını ifade ederek çeker gider...

    ***

    Derken...

    İki cemaat üyesinin (Conphidance, Derek Roberts) kullandığı kamyonun kasasında...

    Görüntü almalarına izin vermeyen silahlı tiplerin...

    Kapısında bulunduğu...

    "Cennet Cemaati"nin mekanına nihayetinde ulaşırlar...

    ***

    Ki bu silahlı muhafızlar kendilerinden...

    Hem pasaportlarını teslim etmelerini...

    Hem de bir miktar bağışta bulunmalarını istemektedir...

    ***

    Neyse...

    Bu beklenmedik hengamenin içinde...

    Caroline çıkıp gelir ve üçünü de içeriye alarak...

    Herkesi biraz soluklandırır...

    ***

    Ardından da...

    Kendilerine tahsis edilen bir kulübedeki altlı üstlü bir ranza da yatacak olan...

    Sam ile Jake...

    Kameralarını da yanlarına aldıkları gibi...

    Cennet'te turlamaya başlarlar...

    ***

    Ve sırasıyla...

    75 yaşındaki çiftçi Lorraine Davis (Shirley Jones Byrd)...

    23 yaşındaki Avustralyalı Sarah White (Kate Lyn Sheil)...

    41 yaşındaki, çocuk yuvası ve sağlık merkezinin hemşiresi Wendy Johnson (Donna Biscoe)...

    İle sohbet edip...

    ***

    Özellikle de bunlardan Wendy sayesinde...

    Cemaatin demografisi...

    Ve...

    Phoebe adındaki bir kadının...

    Tarla da çalışanların çocuklarına bakıyor olması örneğinde olduğu gibi...

    Aralarındaki iş bölümü hakkındaki verilere de erişirler...

    ***

    Günün sonunda da Sam izlenimlerini...


    "Burada bir grup insanla konuştuk... Ve şunu öğrendik ki... Bütün bu konuştuğumuz insanlar burayı, bugüne kadar yaşadıkları en muhteşem yer olarak addediyorlar...

    Gıdalarını kendileri üretiyorlar...

    Kendi sağlık merkezleri, kendi çocuk kreşleri...

    Yani her şeyleri var..."

    ***

    "Ve...

    Ütopyalarının dediği gibi, herkes için mutlaka bir şey mevcut...


    Eğer maneviyat arıyorsanız...

    Bol miktarda...

    Hippi tarzı, teknolojiden uzak bir yaşam arzuluyorsanız...

    O da emrinize amade..."

    ***

    "Bu insanları buraya toplayan ana sebebin çaresizlik olduğunu düşünmeden edemiyorum...

    Ancak böyle mutlularsa ben daha ne diyebilirim ki?

    Birazdan Patrick ve Caroline ile buluşmak gayesiyle ana binaya geçeceğiz ve bakalım kimsenin dilinden düşürmediği şu 'Peder' ile bir röportaj yapabilecek miyiz?"


    Biçiminde özetlerken...

    ***

    Jake'in de...

    Görüp işittikleri karşısında...

    Oldukça etkilendiğini fark ediyoruz...

    ***

    Çünkü...

    Cemaat mensuplarının tamamı...

    Mallarını mülklerini satıp "Peder"e teslim ederlerken...

    Modern yaşamın teknolojik nimetlerini de geride bırakmışlardır...

    ***

    Fakat yine de asla bu münzevi hayat...

    Kendisinin tercih edebileceği bir yaşam tarzı değildir...

    ***

    Saatler...

    19:45'i gösterdiğinde de...

    Sam'in neredeyse iple çektiği...

    Gerçek adı Charles Anderson Reed (Gene Jones) olan Peder ile yapılacak mülakat kısmına gelinir...

    ***

    Fakat Sam...

    Peder'e sadece...

    Kafasındaki soruların dörtte birini yöneltebilme fırsatını bulurken...

    Geceye damgasını...

    Konuşma engelli küçük Savannah'ın (Talia Dobbins)...

    Sam'in eline tutuşturduğu...

    "Lütfen bize yardım edin.." yazılı not vurur...

    Dakika 46...

    ***

    Savannah'ın bu notu ile ertesi sabah köylerinin yakınına bir helikopterin ineceğinin herkesçe biliniyor olmasının...

    O ana kadar tek bir yaprağın dahi kıpırdamadığı ortamın havasını, büsbütün değiştirerek kasırgaya dönüştüreceği filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; oluşacak kan gölünden kimlerin sağ çıkacağını görebilecekleri, 53 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

    ***

    Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

    "Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

    Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

    25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

    Keyifli seyirler,
    Ilknur K
    Ilknur K

    Takipçi 1.243 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    3 Şubat 2015 tarihinde eklendi
    Film tam illuminatik. Ayin ve bir cemaata mensup olup icinden cikamama ve cikma cabasi. Hep ilgimi cekmistir bu tarz filmler.
    Aamir Khan
    Aamir Khan

    Takipçi 465 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    9 Ağustos 2023 tarihinde eklendi
    Dinler tarihi dersinde okuduğum jim jones tarikatı çok ilgimi çekti araştırınca da bu filmi buldum hemen izledim ve gayet başarılı olayın bağlamından koparmadan ve pederin inancına sadık kalmasını aslında inancında ne kadar dürüst olduğunu tüm gerçekliğiyle hissettiriyor. İnsan bazen diyor ki keşke gidip huzurlarını bozmasalardı.
    Önder Y.
    Önder Y.

    Takipçi 72 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    17 Temmuz 2014 tarihinde eklendi
    Filme beyazperdenin yorumu üzerine büyük bir beklenti içinde gittim, ve hüsrana uğradım,film sonunda yani bu mu şimdi,iyiki film bitti tim büyük olmasaydı yine aynı şeyleri düşünürdü kamerasıyla çekilen filmleri eskiden beri sevmem,bu filmde de aynı çekim yönetimi kullanılmş,Filmin ilerleyen her daikasında şimdi birşeyler olacak diye bekledim,adı ayin diye birşeyler bekledim ama tam bir fiyasko,sakın adına bakıp şeytanlı ayinli film beklemeyin.
    Yaşar A.
    Yaşar A.

    14 değerlendirmeler Takip Et!

    1,5
    30 Haziran 2015 tarihinde eklendi
    Kesinlikle bir korku filmi değil. Kesinlikle bir gerilim filmide değil. Dram desen alakası yok , komedi desen alakası yok hiçbir gruba giremiyor. En güzel tanımlayan kelime; BELGESEL. Tam anlamıyla bir belgesel olmuş. Korku - gerilim filmi zannederek açtım, izledim ve pişman oldum. TAMAMEN ZAMAN KAYBI. Filmin ismi sizi kandırmasın , filmin şeytanla veya cinlerle ALAKASI yok. !?!
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top