En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
The-Erinch
Takipçi
217 değerlendirmeler
Takip Et!
3,0
12 Ekim 2014 tarihinde eklendi
Tam olarak kafamda farklı canlandırmışdım...... yada Jonny abinin gözümde ki büyüklüğünden kaynaklı olsa bu canlandırma..evet farklı bir bilimkurgu olmuş,özünde farklı bir noktaya parmak basan,gelecekte teknolojinin artık insanın üstüne tamamen çıkacağı gerçeğini gözümüze sokan bir film olmuş..ama ben biraz sıkıldım... ne bileyim işte... pek memnun ayrılmadım.
Konu çok sağlam,ayrıca yönetmenin ilk filmi ancak Nolan ile uzun yıllar çalışmış, oyuncular harika; uzaktan bakılınca harika bir film bekliyorsunuz. Ancak film boyunca oyunculuklar, diyaloglar, konunun işlenişi o kadar basit ki insanı çok rahatsız ediyor. Bazı sahneler otaokul piyesinden bir çıkarma gibi. Sahnelerde ki ani geçişler, duygusuz diyaloglar... Birbirini ölesiye seven karı koca ilişkisini o kadar kötü işliyor ki, inanamazsınız bu sevgiye; inanamadığınız için de bu sevgi için neler yapıldığının da bir önemi kalmıyor. Neyse film bitiyor, Nolan'ın iyi yönlerini almayan yönetmen sadece özenti bir çekimle sürdürdüğü filmi gene özenti bir sonla bitiryor ama insan üzerinde öfkeden başka(filme karşı bir öfke bu da, keşke filmdeki bir şeye karşı olsaydı) bir duygu kalmıyor. Nolan kalitesi beklemiyordum ama keşke en azından filme birazcık bağlayabilseydi bizleri. 100 milyon dolar bütçe var ve hasılat sadece 20 milyon, bu da kanıt olsa gerek.
fazla sıra dışı bir film olmuş.filmde bazı mantık hataları var.bu özellikleri itibariyle fazla yorum yapacak bir işleyiş ve konu bulamıyorum.teknoloji biraz fazla abartılmış.böyle olunca da ortaya tuhaf bir film çıkması kaçınılmaz oluyor.üzülerek söylemeliyim ki bu film benim için tam bir vakit kaybı oldu.
Filmi izledim konusu biraz 1996 yapımı bahçıvan (The Lawnmower Man ) filmini anımsattı bana iyi başlayıp sönük biten bir film olmuş. Normal düzeyde bir film ama yinede jonny yi izlemek güzeldi. Çokta sinemada izlemeye değer bir film değil.
Transcendence, yılın en beklenen filmlerinden biriydi ve şunu temin ederim ki yılın en kötü filmi bu. Bu kadarı da olmaz ki yani! Konu orjinal fakat filmin tamamı klişe. (yani berbat
Peki bu filmi beklememizin sebepleri nelerdi? Sebebi söyleyip sonucu yazacak şekilde şöyle:
1-) Fragmanı oldukça ilgi çekici ve bilimkurgu hayranlarını tatmin edecek şekilde gözüküyor.
Sonu:: Öncelikle fragmanlara aldanmayın. Mesela bazı iyi filmlerin kötü, bazı kötü filmlerinde iyi fragmanı olduğu için bizi yanlış yönlendiriyor. Bu filmde ne gerilim var ne de aksiyon. Ortaya abidik gubidik bir şey yaparak çorba gibi karıştırmışlar. Tatmin bile etmiyor.
2-) Başrolde Johnny Depp ve Morgan Freeman gibi ünlü isimlerin oynaması. oynaması.
Sonuç: Aslında filmde bu ikisi dışında Cillian Murphy, Rebecca Hall ve Paul Bettany var o kadar. Rebecca ve Paul yükselen ünlüler kategorisinde olamalarına rağmen bu filmde en saçma sapan karakterini oynayıp canlandırmışlar. Mesela Rebecca'nın karakteri şu; Evelyn, Will'i seviyor fakat Will ölüyor. Evelyn'de onu geri canlandırmaya çalışıyor. Şimdiden burası saçma mesela. Adam ölmüş ise ölmüş. Akışına bırakmak lazım işte. Zaten filmin en sonunda aklı başına gelip onu durdurmak istiyor. E o zaman bizim 119 dakikamız boşa gitti! Cillian Murphy ise filmin sadece 4 saniyesinde bile olsa bir şeye şaşırarak filmin en iyi performansını sergiliyor hem de açık ara farkla. Morgan Freeman ise filme o kadar gereksiz kaçmış ki onu gördüğümüz an heyecanlanmamız yerine hiç bir tepki göstermiyoruz. Aynı şey Johnny Depp için de geçerli. O karakterini canlandırmaya kötü başladıktan sonra açılıyor ve sonra vurulup ölüyor. (ki bütün bu herşey 10-20 dakika içinde oluyor filmin gerisini siz düşünün) Filmin gerisinde ise karakterini yine aynı ve sıkıcı bir şekilde canlandırmaya devam ediyor ve film saçma bir şekilde bitiyor.
3-) Yönetmen koltuğunda Wally Pfister'ın oturması.
Sonuç: Wally Pfister, Kara Şövalye Üçlemesi ve Başlangıç filmleri ile görsel efekt açısından kendini kanıtlamış bir yönetmen. Bu filmdeyse sadece bildiği işi yapıp ortaya sağlam ve başarılı görsel efektler çıkarıyor. Başka da bir şey vaat etmiyor.
Ayrıca filmde bu tarz diyaloglar da var; " -Sen bunu kanıtlayabilir misin? -Bilmem, sen kanıtlayabilir misin?" Üstelik bu diyaloglar yaklaşık 3-5 defa geçiyor. Artı, filmdeki internetin kötü bir şey olduğu kısmı da unutulacak gibi.
Transcendence yılın açık ara en kötü filmi. Filmin her yerine bulaşmış mantık hataları ve klişe laflar ile birlikte. Bence izleyip de zamanınızı boşa harcamayın. Filmdeki hiç oyunculuk iyi değil, filmin tamamı boş, görsel efektler dışında hiç bir şey vaat etmiyor. Görsel efektler de filme 0.5/5 değil de 1/5 vermemi sağlayan tek neden. İzleyip de zamanınıza kıymayın bence. İzlemenizi hiç tavsiye etmem. 1/5
Transcendence (Evrim), ‘Inception’ ve ‘The Dark Knight’ üçlemesi filminde Christopher Nolan’ın görüntü yönetmenliğini yapan Wally Pfister’ın çektiği ilk uzun metraj film özelliğini taşıyor. Bilimkurgu alanında deyim yerindeyse kendi içsel egosunu tatmin etmeye çalışan bir sinema delisinin böylesi bir konuyu beyazperdeye aktarması, aslında Hollywood algısında bazı değişikliklerin olacağını bizlere gösterdi. Konu itibariyle sıradanlığın dışına çıkan Pfister, çekim kalitesindeki ustalığını bir kenara koyarak, insanlık zekasına egemen olan ‘sanal biçimlendirme gücü’ üzerinden bir serüven oluşturmuş.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.