Evrim: en yeniler yorumlar - Sayfa 2

Evet, nasıl ki bir avuç toprak, yüzer çiçeklere nöbetle saksılık eden kabında, eğer tabiata, esbaba havale edilse, lâzım gelir ki, ya o kapta küçük mikyasta yüzer, belki çiçekler adedince mânevî makineler, fabrikalar bulunsun; veyahut o parçacık topraktaki herbir zerre, bütün o ayrı ayrı çiçekleri, muhtelif hasiyetleriyle ve hayattar cihazatıyla yapmalarını bilsin, adeta bir ilâh gibi hadsiz ilmi ve nihayetsiz iktidarı bulunsun.

Aynen öyle de, emir ve iradenin bir arşı olan havanın, rüzgârın herbir parçası ve bir nefes ve tırnak kadar olan (هُو) “Hû” lâfzındaki havada, küçücük mikyasta, bütün dünyada mevcut telefonların, telgrafların, radyoların ve hadsiz ve muhtelif konuşmaların merkezleri, santralları, âhize ve nâkileleri bulunsun ve o hadsiz işleri beraber ve bir anda yapabilsin; veyahut o (هُو) “Hû”daki havanın, belki unsur-u havanın herbir parçasının herbir zerresi, bütün telefoncular ve ayrı ayrı umum telgrafçılar ve radyo ile konuşanlar kadar mânevî şahsiyetleri ve kabiliyetleri bulunsun ve onların umum dillerini bilsin ve aynı zamanda başka zerrelere de bildirsin, neşretsin. Çünkü, bilfiil o vaziyet kısmen görünüyor ve havanın bütün eczasında o kabiliyet var.

Eğer Sâni-i Zülcelâle verilse, hava bütün zerratıyla O’nun emirber neferi olur. Birtek zerrenin muntazam birtek vazifesi kadar kolayca, hadsiz küllî vazifelerini Hâlıkının izniyle ve kuvvetiyle ve Hâlıka intisap ve istinad ile ve Sâniinin cilve-i kudretiyle ve bir anda, şimşek sür’atinde ve (هُو) “Hû” telâffuzu ve havanın temevvücü suhuletinde yapar.
Risale -i Nur Külliyatı, Sözler, 13. Söz, Hüve Nüktesi

...herbir zerre, eğer memur-u İlâhî olmazsa ve Onun izni ve tasarrufuyla hareket etmezse ve ilim ve kudretiyle tahavvül etmezse, o vakit herbir zerrenin nihayetsiz bir ilmi, hadsiz bir kudreti, herşeyi görür bir gözü, herşeye bakar bir yüzü, herşeye geçer bir sözü bulunmak lâzım gelir. Çünkü, anâsırın herbir zerresi, herbir cism-i zîhayatta muntazaman işler veya işleyebilir. Eşyanın intizamatı ve kavânin-i teşekkülâtı birbirine muhaliftir. Onların nizamatı bilinmezse işlenilmez, işlenilse de yanlışsız yapılmaz. Halbuki yanlışsız yapılıyor. Öyle ise, o hizmet eden zerreler, ya bir ilm-i muhit sahibinin izin ve emriyle ve ilim ve iradesiyle işliyorlar; veyahut kendilerinde öyle bir muhit ilim ve kudret bulunmak lâzım geliyor.

Evet, havanın herbir zerresi, herbir zîhayatın cismine, herbir çiçeğin herbir meyvesine, herbir yaprağın binasına girip işleyebilir. Halbuki onların teşkilâtları ayrı ayrı tarzdadır, başka başka nizamatı var. Bir incir meyvesinin fabrikası, faraza, çuha makinesi gibi olsa, bir nar meyvesinin fabrikası da şeker makinesi gibi olacaktır. Ve hâkezâ, o binaların, o cisimlerin programları birbirinden başkadır. Şimdi, şu zerre-i havaiye bütün onlara girer veya girebilir ve gayet hakîmâne ve üstadâne, yanlışsız olarak işler, vaziyetler alır. Vazifesi bittikten sonra kalkar, gider.

İşte, müteharrik havanın müteharrik zerresi, ya nebâtâta ve hayvânâta, hattâ meyvelerine ve çiçeklerine giydirilen suretlerin, miktarların teşkilâtını, biçimini bilmesi lâzım geldiği; veyahut onlar bir bilenin emir ve iradesiyle memur olması lâzım geldiği gibi:

Sakin toprak, sakin olan herbir zerresi, bütün çiçekli nebâtâtın ve meyvedar ağaçların tohumlarına medar ve menşe olmak kabil olduğundan, hangi tohum gelse ve o zerrede, yani misliyet itibarıyla birzerre hükmünde olan bir avuç toprakta kendine mahsus bir fabrika ve bütün levazımatına ve teşkilâtına lâzım bütün cihazatı bulunduğundan, o zerrede ve o zerrenin kulübeciği olan o bir avuç toprakta, eşcar ve nebatat ve çiçekler ve meyveler envâı adedince muntazam mânevî makine ve fabrikaları bulunması; veyahut mu’cizekâr, herşeyi hiçten icad eder ve herşeyin herşeyini ve her cihetini bilir bir ilim ve kudret bulunması lâzımdır; veyahut bir Kadîr-i Mutlak, bir Alîm-i Külli Şeyin emir ve izniyle, havl ve kuvvetiyle o vazifeler gördürülür.

Risale -i Nur Külliyatı, Sözler, 30. Söz, Tahavvülat-ı Zerrat Risalesi

Film de anlatılan olayla ilgili, Risale-i Nur Külliyatında bahisler geçmektedir. Bunlardan bazıları; Hüve nüktesi, 30. Söz, Tabiat risalesi , Birinci Söz ... ve yine aynı konu külliyatın değişik yerlerinde de geçmektedir. Özet olarak ;
''Külli bir AKIL'' , ''Külli bir İRADE'' ve ''Külli bir KUDRET''
olunca zerreler her yere girip istenilen şeyi yapabiliyordu , fakat bu şeylerin bu
''Külli bir AKIL'' , ''Külli bir İRADE'' ve ''Külli bir KUDRET''
bağlantısı kesilince yere yığılıp hiç bir vazifeyi göremiyorlardı.

Not: Paragraflarda bilinmeyen kelimeler olabilir eğer onlara takılmayıp bütünü anlamaya çalışırsak sorun olmaz.

Christopher Nolan'ın görüntü yönetmeni olarak bilinen Wally Pfister'ın ilk yönetmenlik performansı bu filmle geliyor. Tekniksel bakımdan zayıf olan bu filmin yönetmeni Wally Pfister'ın bir görüntü yönetmeni olmasından dolayı filmden daha dişe dokunur bir sinematografi bekliyordum ama onu da bulamadım. Filmde, zihnin internete aktarıldığı düşüncesi işleniyor ve içinde gayet güzel replikler barındırmakta. Aynı zamanda biz insanların elinden çıkan ve gelişen yapay zekanın da kendi bilincini geliştirip, bizlere nasıl bir tehtit oluşturabileceklerini anlatan bir film daha. Bilim-Kurgu filmlerinde elbette gerçeklik payı aramak doğru olmaz ama bir bilim kurgu filminin de fantastik bir yapıya kaymaması lazım bence. Bu film, başlarda bilim kurgu olarak başlasa da, ilerleyen bölümlerde temeli atarak fantastikliğini vurgulamaya başlıyor. Diyaloglar uyutan cinsten olsa da, repliklerin bir kaçını beğendim diyebilirim. Güzel bir fikri bilimsel gerçeklikten uzaklaşarak birazcık telef eden bir film olmuş. Tıpkı Lucy gibi bu filmde iyi bir konuyu işlenişiyle boşa çıkaran filmlerden birisi. Bu yüzden filmi izlerken mantığınızı bir kenara bırakarak, bilimsel gerçeklikten bağımsız düşünerek izlemelisiniz. Aksi taktirde bazı noktaları saçma ve gerçekten uzak bulabilirsiniz. Daha çok Fantastik-Bilim Kurgu karışımının olduğu bu film, ilerleyen bölümlerde daha çok dramatik bir yapıya ulaşıyor ve başlardaki bilim-kurgu özelliğini de kaybediyor.. Lucy filmi nasılsa, bu film de öyleydi. Lucy'yi beğenenlere ve bu tür filmlerin meraklılarına bir göz atmalarını tavsiye ediyorum.. iyi seyirler...

teknolojinin son noktasını anlatan ve değişik yapıma sahip bir yapım izlenebilirmi izlenir ama filmi iyice anlamanız gerekli 10 üz 6,4

Film beklentilerimi karşılamadı ve bende bir hayal kırıklığı yarattı. Her ne kadar oldukça güzel bir fikirden hareketle kameraya alınsa da sonunda çuvallayan kötü bir film olmuş... Filim izlemek istiyorsunuz ama sonunda izlemesem de bir şey kaybetmezmişim diyorsunuz...

Konu güzel, görsel güzel, oyuncular ve oyunculuk güzel ama mükemmel yazamıyorum, birşey eksik ama ne bulamadım, izleyin belki siz bulursunuz, bence izlenmesi gereken filmlerden.

etkileyici bir film,kesinlikle izlenmeli.konu ve senaryo uyumlu

Film kadro ve senaryo açısından çok büyük bir beklenti yaratıyor ama izleyince hayal kırıklığı kaçınılmaz içi boş karakterler üstün körü hızlıca geçilen konu anlatımları senaryodaki kopukluklar sanki bütçeyi oyunculara harcayınca diğer taraflardan kısılmış gibi velhasıl bilim kurgu seviyorsanız yinede izlemekte fayda var

christopher nolan adını görünce the prestige ve inception'a gidiyor akıllar. nitekim bazı insanlarda tesla çağrışımları da olmuş. film de o minvalde tartışmalar açıyor. yazılan şeyleri tekrar etmemek için dikkat edeceğim bu filmde sırf geleceğe, bilime yapılmış bir kurgu değil insan varoluşuna, ruhun bilincin varoluşuna (ve yok oluşuna) dair okumalar mümkün.
allah bize şahdamarımızdan daha yakın, veya başka dinlerdeki benzer ifadeler. dünyadaki her su damlasında, her molekülde o var, ne düşünürsek ne hissedersek biliyor, biz hem o'yuz, hem değiliz vs. özellikle inception'dan sonra tasavvufa bir daha yakın bir söylem görmek enteresan. anılmamış ama the fountain da aronofsky, ki o da beklentileri karşılayamamıştı, benzer bir ölümsüzlük arayışındaydı, daha mistik yollardan gidiyordu.
filmi beğenmeyen sinemaseverlerle sinema yazarlarının derdi apayrı daha çok hikayenin gelişimi sonucu vs. beğenilmemiş. bilim kurgu olmasına rağmen %100 mantık aranmış mantık hataları bulunmuş; quantum denmiş.
tekillik (singularity demek daha moda galiba) telaffuz eden arkadaşlar şöyle basit bir test yapabilirler; teorik fizik sizin anlayamayacağınız kadar karmaşık bir konu, ancak bazı kavramları kafanızda biraz canlandırabilirsiniz, eğer anladığınızı düşünüyorsanız, dahası üzerine yorum yapacak yetkinliğe geldiğinizi düşünüyorsanız, emin olun anlamadınız, kahve muhabbetindesiniz.
filmografi olarak çok özel bir yerde durmuyor, yönetmenden bomba bir debut söz konusu değil. zaten johnny depp ve morgan freeman gibi blockbuster oyuncularıyla ve bu hikayeyle patlamak kolay değil, biraz daha cesur olabilirmiş. çölün ortasındaki lab vs. ve zombiliğe meyilli bir topluluk varken mantık sınırlarının içinde kalmaya çalışmasaymış daha iyi olurmuş. post apokaliptik dünya daha göze sokulabilirmiş falan filan.
yoksa niye havantopu, öyle terörist mi olur, scarlet'in yandan yemişi hatun (rebecca scarlet'in hakkaten yandan yemişi vicky cristina barcelona'da, film izle biraz) gibi aptalca forum eleştirileri filme dair sağlıklı fikir vermiyor.

Öncelikle kuantum hakkında izleyicinin alt yapısı varmış gibi izleyiciye ön bir bilgi verilmeden balıklama atlanmış filme. Diyaloglardaki kopukluk sahne geçişlerindeki sıkıntı filme odaklanmayı engelliyor. Ancak filmin konusu oldukça güzel. Görsel efektleri de başarılıydı. İnsanın zihnini yoran ve sürekli takip isteyen bir filmdi. Sahneler arasındaki kopukluğu seyirci kendi mi yorumlamalı diye düşünülmüş olabilir. Yine de izlenmeye değer görüyorum. Kuantum bilgisayarları henüz piyasada yokken bu filmin konusunun çoğu kişiye anlaşılmaz geldiğini düşünüyorum.

Çok hevesle izlemek isteyeceginiz ve sonra sıkılmaktan sıkılacağınız bi film ..konu güzel ama çok hızlı geçilmiş.. bazen ne yaptıklarını anlamayacaksınız bile ...iyi oyuncular var. bende johhny deep için izlemiştim ama ne yalan söyliyim güzel değildi.

Johnny Depp in bile vücudunu kullanmak istemeyip, hatırı sayılır bir ücretle ve mimikleri ile idare etmeyi planladığı bir film Evrim... evet haklı çünkü o geç olmadan fark etmiş; senaryo ve film işleyiş performansının zıt yerlerde olduğunu... bu kadar parlak bir fikir, iyi bir konu, bu kadar hızlı ve alelade çekilebilirdi herhalde... bunları yazarken düşünüyorum da sanki az sonra başlayacak bir filmin ön gösterimi gibi, fragman gibi hızlı ve anlamsız geçişler...
Ben filmi Johnny Depp ve Christopher Nolan için izledim ama izlemeden Wally Pfister noktasını atladım malesef... olmamış Wally Pfister olmamış diyoruz ve kameralarımızı Yıldızlararası na çeviriyoruz...

Film genelleme olarak iyiydi. Geçişler kötü olmuş. Oyunculuklar iyi. Daha iyi işlenebilirdi. Sanki çekilmesi için acele edilmiş gibiydi. Buram buram ateistlik barındırıyor ama film olarak bakarsak güzeldi. Sonu biraz saçma bitti bana göre.

Daha filme gitmedim ama gitmek istiyorum. Güzel bi filme benziyor. Kocaeli izmitten yazıyorum. Vizyondan kalktı mı acaba seans bulamıyorum internetten, yardımcı olursanız sevinirim.

Filmin yönetmeni olan Wally Pfister'ın yönetmen koltuğuna ilk kez oturduğunu ortalama bir sinema izleyici anlayabilir. Geçişler çok kötü, hikaye kopuk ve sürüklemeyen bir film. Konsept olarak güzel olabilecek bir film ancak bu kadar kötü yapılabilirdi. Oyuncu kadrosu muhteşem olabilir fakat aldanmayın derim. Johnny Depp hatırına izleyeceğim derseniz anlarım. Benim için hayal kırıklığıydı.

bilim kurgu dalında bir film olmuş. Ben çok beğenmedim ama izlerken sıkılmadım da. Orta seviyeli evde izlenmesi gereken filmler dalında benim için. Ben filmi 2 ay önce filan 1080p olarak izledim ancak film türkiye de yeni sinemaya girmiş. Bu yıllarda halen ülkemize filmlerin bu kadar geç gelmesi şaşırtıcı.