En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
alierol01
Takipçi
20 değerlendirmeler
Takip Et!
3,5
5 Kasım 2006 tarihinde eklendi
Acaba ben yanlış bir film mi izledim bilemiyorum, yorumları okuyunca şaşırdım açıkçası. Sinema sanatı ile fotoğrafçılık arasındaki farkların ne olduğunu ben biliyorum.Bu filmin izlerken nbc'nin geçmişi ile ilgili bilgim olmadığı halde yorumum şu oldu, "Bu sinemada yönetmenlik yerine fotoğrafçılık yapsa keşke". Daha sonra araştırdım ki gerçekten uzun yıllar fotoğrafçılık yaptıktan soınra sinema sanatına girmiş nbc.
Her neyse senaryo zayıf, oyunculuk berbat, ses facia, kurgu kötü.Görüntü yönetimi vasat.(Görüntü değil!..).Tema filmi kurtarmaya yetmiyor.Ancak 4/10 puan verebiliyorum, daha fazla çalışmaz :)
N.Bilge Ceylan...!Zaten bu ismi duyunca diyorum ki yine güzel bi film izleyeceğiz.İlk filmi Kasaba bize bizi anlatan bi film.Kasaba yı tv de izledim.Nasıl söylenir;Bilge Ceyla nın bütün filmleri gibi Huzurluydu... Susuyosunuz ve sadece izliyorsunuz. Karakterler bizim tanıdıklarmış gibi mekan bizim oralarmış gibi hissediyorsunuz vede O çocuk sanki bir an biz oluveriyoruz da onun gözüyle izliyoruz etrafı...... Değişik bir tat almak istiyorsanız tavsiye ederim arkadaşlar. Bütün sinemaseverlere selamlar....
trt 2 sağolsun:)ben uzaktan çok daha beğeniyle izledim kasaba'yı..neden bilmiyorum.halbuki uzak da çok iyi bi film..galiba kasaba beni içine kattı.hani ailecek ateşin başında konuşurlarken, sanki ben de ordaymışım gibi geldi..
Bu film bana sorarsanız ’’uzak ’’filminden çok daha iyi.Tarkovski’ye öykündüğü söylenen yönetmenin görüntü yakalamaktaki ustalığını zaten yadsımıyorum;ama bu filmi ’’uzak’’tan daha geçerli kılan nokta, pandomim yerine diyaloğa dayalı bir kurgusallığın tercih edilmesi. Çehovdan alıntılarla beslenen alt metinler filme belirli bir şiirsellik katarken, daha filmin başında sınıfta geçen sahneyle de filmin toplumsal gerçekçi bir zemine oturduğu kanıtlanmıştır.(burada ayrıntılar gerçektende harika...Derse geç kalan çocuğun ıslanmış çoraplarını çıkarması ve sobanın üzerine asarak kurulaması,çoraptan sızan damlaların sobayla teması,çocuğun bütün bu çilekeşlik içerisinde kendisini de ısıtmaya çalışması vb görüntüler... Ülkemizde eğitim imkanlarının daha hala yeterli düzeyde olmadığını ve bu bağlamda da bir fırsat eşitliğinden söz edilemiyeceğini kanıtlar nitelikteydi.) Kır yaşantısı ise gerçektende en duru haliyle sergilenmiş. Yönetmenin kişisel geçmişinden izler taşıyan filmde, insan-doğa ilişkisine dair de birçok şey bulmak mümkün. Filmde kır yaşantısına bir türlü uyum sağlayamayan ve kendisiyle sürekli çatışma halinde olan karakterle,son derece bilgili,kent kültürüne de sahip olmasına rağmen ’’kırsal yaşantıyı’’daha fazla seven karakter arasındaki çatışmalar gerçektende çok iyi işlenmiş.John Steinbeck’in romanlarınlarından alışık olduğumuz ’’duyarlılık evreni’’ne paralel bir yaklaşım sergilenmiş filmde.Sıcak,doğal,gerçekçi bir hava yakalanmış... Metropol yaşantısının dağdağası içerisinde bunalan her insana rahatlıkla tavsiye edebileceğim bu film gerçektende çok başarılı.Üstelik ne yalan söyleyeyim;bu filmde ben kendi kişisel geçmişimden de izler gördüm... Düşünce dünyanızda yeni pareleller açabilecek bu filmi izlemeden ölmeyin...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.