En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Ata Kalinyazgan
Takipçi
204 değerlendirmeler
Takip Et!
4,0
7 Mayıs 2014 tarihinde eklendi
(...) Oscar, Altın Küre ve BAFTA gibi adaylıklarıyla dikkat çeken Umudun Peşinde, küçük yaşta oğlu elinden alınan Philomena Lee'nin gerçek ve acıklı öyküsünü perdeye yansıtıyor. Hüzün yüklü bir hikaye anlatmasına rağmen umudu ayakta tutan naif bir mizah anlayışıyla son derece tatlı bir film oluyor. Senaryosundaki küçük çaplı boşluklar dışında bir eksiğini bulmak ise çok zor. Rahat bir akışa sahip, müzikleri enfes, oyunculukları harikulade, alt metni kuvvetli... Herkesin yüzünde daima hoş bir tebessümle izleyeceği, verdiği önemli mesajlarla değeri artan 2013'ün en güzel işlerinden biri.
Stephen Frears’ın İngiliz sineması için gelgitli yönetmenlerinden biri demek mümkün. Dangerous Liaisons, High Fidelity gibi önemli yapımların altında imzası bulunurken öte yandan geçtiğimiz sene Lay the Favorite gibi gereksiz bir film de yapmıştı. Elbette Frears’ın esas uzmanlığının televizyon sektöründe olduğu biliniyor fakat İngiliz kanı sinema perdesine değince ne olursa olsun bir şans vermek gerekiyor; bu şansı kullanabilen de adından söz ettiriyor. Şanslı yönetmenlerden Frears’ın son filmi Philomena, televizyon kariyerinin etkisini yüksek ölçüde görebileceğimiz bir drama. Pek sevdiğimiz bir diğer multi yetenek İngiliz Steve Coogan’ın kaleme aldığı, yapımcılığını üstlendiği ve başrollerden birine hayat verdiği film, yaşlı bir kadının bundan elli sene önce rahibeler tarafından zengin bir aileye verilen oğlunu arama öyküsünü anlatıyor. Philomena Lee’nin gerçek hayat öyküsünden uyarlanan Philomena, 33. İstanbul Film Festivali’nin açılış filmi ve en iyi film dahil dört dalda Oscar adayıydı.
Öncelikle Stephen Frears'ın izlediğim ikinci filmiydi. İlki Lay the Favourite gibi boş denebilecek bir yapımdı.The Queen gibi büyük beğeniler toplamış filmin altına da imza atan bu yönetmen, Philomena adlı filminde ise başarıyı net bir şekilde yakalamış desek yalan olmaz tabiki de. Film, çok değişik ve güzel bir konuyu ele almak ile beraber, devamında ne olacağını merak ettiriyor. Müzikleri, Steve Coogan'ın ve Judi Dench'in performansları, filmin kendi akıcılığının ve heyecanının üst düzeyde olması bu filmin sonunun çok farklı bitebileceğini düşündürttü bana. Sonunu çok güzel bir şekilde kapatan bu film, neden Oscar'da en iyi film dalında ve en iyi kadın oyuncu dalında aday olduğunu gösterdi bana desem yalan olmaz. Bu konuyu en iyi şekilde işleyen Stephen Frears ilginç hikayesiyle Philomena'yı bize sunuyor. İzlenesi filmlerden. 4,5/5
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.