En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Pinar D
Takipçi
13 değerlendirmeler
Takip Et!
5,0
29 Ağustos 2018 tarihinde eklendi
bu kadar değerli bir hikaye böyle sağlam kadro böyle usta oyunculuk böyle muhteşem kurgu bu unutulmamayı her saniyesi ile hak eden film kesinlikle izlenmeli hatta tekrar tekrar izlenmeli..
Uzun zamandir izledigim en güzel film.Hem duygusal hem de komik , herkese tavsiye ederim.Bu filim ile birlikte sairlerimiz gelisiyor.Kivanc bey basta olmak üzere herkese tesekkürler....
Bu film muhteşemdir... Neyin ne olacağı, ne zaman olacağı bu kadar belli iken; kimin ölüp kimin sağ kalacağı göz önünde iken: gökyüzü bile bunlardan haberdarken ve hiç spoilera gerek duyulmazken her şey ayan beyan ortadayken bir filmin bu kadar güzel olabileceği aklımın köşesinden geçmezdi. Sanırım Türk Sinema Tarihinde izlemiş olduğum bütün filmler arasında ilk sıralarda bir yerde-belki de ilkinde- kendine yer bulacaktır. Bir klasik değildi belki, serim düğüm ve çözüm kısımları çok geçişkendi, anlatım ve anlatıcı her şeyi öyle iyi göz önüne seriyor ki diğer hiçbir şeye gerek duyulmuyordu sanki. Bu film bir dönemi ele alarak çekilmiş, izlerken kendimi bir an için o yıllardaymış gibi hissettim. Bu histe oyuncuların etkisini yadsıyamam. Ve fakat bile bile ladesi bu kadar güzel kılan şey de neyin nesiydi? Kimin şiirinin beğenileceği bu kadar ortadayken, geleceğe dair bir umut yokken, her şeyin iyiye gideceğine dair bu his de neyin nesiydi? Ölüm kol geziyordu filmde, sanki bir sonraki sahnede okunacaktı selalar ama o zaman filmde yaşamı bu kadar güzel kılan şey ne neyin nesiydi? İnsanların filme dair bakış açısı nedir bilmiyorum ama filmi izledikten sonra dediğim şey şu oldu 'ben bu filmi neden sinemada izlememişim' keşke farkındalığım eskiden şimdi olduğu gibi olsaymış, o zaman hiç kaçırmazdım bu filmi. Oyunculuklara hiç mi hiç değinmek istemiyorum zaten filmi izleyen biri kimin ne yaptığını görecektir. Tebrikler Yılmaz Erdoğan, tebrikler Kıvanç Tatlıtuğ, tebrikler Mert Fırat...
Film gerçekten çok sıcak samimi ve gerçekti. Türkiye'nin zor koşullarını salgınları acı ölümleri ve belki de başkaları tarafından hiç umursanmayan hayatları bizlere gösterirken bir yandan da dostluğu aşkı sevgiyi başarılı bir şekilde bizlere yansıtmış. Emeği geçen herkese en içten teşekkürlerimi iletiyorum ve ekliyorum: ''Şiir bahanesidir hayatın''.
her biri büyük ve cumhuriyet tarihinde önemli insanalrın hayatının aktarıldığı verilen emeğin kar kare fark edildiği bir filmi yok erdoğan siyasi yok tatlıtuğ şöyle diye beğenmemek tam bir yobazlık.. bu ülkede bazı insanaların ağzına sanatı ve edebiyatı kaşıkla versen kusarlar inadına 10/8.5 izleyin hatta arşivleyin
Her anlamda dünya standardında bir film olmuş; hikayesi, müzikleri, oyuncu performansları, görsel güzellikleri ve fotoğraf tadında çekim teknikleri şahane şiir gibi bir filmdi. Kendi söyleyişlerine göre inönü dönemi veya ikinci dünya harbi için kullandıkları bir isim vardı kaç kaç harbi olabilir mi acaba ama işte neyse o yılların açlık ve kıtlık yılları olduklarından bahsederler, ekmek yapmaya un bulamazdık derler. Bu yüzden dedemin annesi, nenemin küçük kardeşi ve kız kardeşinin kayını galiba veremden ölmüşler. Bu açıdan film benim için daha bir anlaşılır ve anlamlı oldu. Politikaya bulaşmamış olmalarına sevindim zira politik sinemadan iğrenirim. Filme kısaca bir yorum yapacak olsam herhalde "Adamlar daha ne yapsın?" derdim.
Sanatsal değeri yüksek olan,yılmaz erdoğan'ın hem yazdığı hem yönettiği hem de oynadığı üzerinde çok çalışıldığı belli olan bir film kelebeğin rüyası.Dram türündeki filmler genellikle ağır olur ama kelebeğin rüyası baştan sona akıcı bir şekilde ilerliyor,gerçek bir hikayeden alınması da ayrı bir özellik katmış.Türk sinemasının böyle filmlere ihtiyacı var kusurları muhakkak vardır ama öncelikle yılmaz erdoğan başta olmak üzere tüm emeği geçen arkadaşları tebrik ederim.8/10
film dram açısından harika ama aşk açısından biraz zayıf kalmış ama yinede çok beğendim filmi izlerken kendi hayatımı görmem hissetmem beni etkiledi bu yüzden hastalıkla geçen bir konuda göz yaşlarımı tutamadım nornal sağlık olan kişiler izlediği zaman aynı hissi alacağını etkileneceğini söylemem imkansız gerçekten ama hayatında bir hastalığı olan insanlar çok etkilene bilir başarılı bir yapıt şiire ilgisi sevgisi olanlar bayılacaktır kesinlikle izlenmeli 8 geçerli .
Sinemada izlemek istediğim bir filmdi ve sonunda bugün izleme fırsatı izlemeden önce gerçekten beklentilerim vardı hem oyuncu kadrosu olsun hem afişi hem hikayesi hem Yılmaz Erdoğan'ın işin içinde olması gibi unsurlardan dolayı beklentilerim yü film beklentilerimi karşıladı mı? Tam olarak karşılamadı fakat eğer başarısız ve kötü bir film dersem yalan söylemiş olurum çünkü film bir Türk filmi olarak gayet başarılı.Film baştan sona sürükleyici diyebilirim en azından benim gibi dram severlerin alışık olduğu bir tempoda ilerliyor film sadece sonlara doğru biraz ağırlaştı fakat benim asıl bahsetmek istediğim olay kurguyu pek beğenmedim ayrıca film içerik olarakta çok orjinal olduğu sö kurgusunu beğenmedim derken demek istediğim; bazı sahneler arası geçişleri beğenmedim yani bir sahneyi izliyoruz ve bir anda diğer sahne değişik ve uyumsuz bir şekilde başlıyor ama bunu filmdeki bütün sahnelerden bahsetmiyorum sadece bazı sahnelerden tilerimin altında kalan en göze çarpan kısmı ise filmin olay örgüsü ve senaryosu,iyi senaryo illa güzel replikler demek değildir iyi senaryo orjinallik de demektir fakat Kelebeğin Rüyası filmi her ne kadar başarılı mekan seçimleri,başarılı görüntü yönetmenliğine rağmen senaryosu ve olay örgüsü fazla orjinallik taşımı ne kadar filmin kötü yönlerini saysamda film kaliteli bir yapım,neden mi? Oyunculuklar hemen hemen başarılı,görüntü yönetmenliği başarılı,mekan seçimleri başarılı ayrıca yönetmenlikte bazı sahnelerde başarılı.Ayrıca şunu da es geçmemeliyim film depresif bir film ve ben bu yönden de filmi beğendim çünkü ben böyle iç karartıcı yani depresif filmleri ğin Rüyası bir aşk filmi olması rağmen depresif bir aşk müzikleri olmamış keşke üzerinde daha fazla çalışılsaymış.Son olarak ben filmi beğendim ve bir Türk filmi olarakta gayet başarılı buldum,tavsiye ederim ama Yabancı Dilde En İyi Film dalında Oscar kazanacak kadar da iyi bir film olduğunu düşünmüyorum.
Filmin herşeyi iyi güzel de Yılmaz Erdoğan'ın yaptığı en büyük yanlış cast seçimi. Belçim Bilgin yaş olarak ve görünüş olarak Farah Zeynep Abdullah'tan büyük. Filmde ise Belçim'in oynadığı Suzan karakteri 17 yaşında! bu filmin ciddiyetine zarar veriyor. Fakat prodüksiyon o kadar sağlam ki biz izleyiciler bu hatayı en azından gözardı etmeye çalışıyoruz. Ama Suzan'ın bir sınıf arkadaşı var tam bir teyze:) rahat 40 yaşında var. A. Mümtaz Taylan ve Yılmaz Erdoğan filmde genç başrol oyuncularına abilik yapıyorlar. Mert Fırat ve Kıvanç Tatlıtuğ performansları çok iyiydi. Sadece bazı repliklerde Mert Fırat biraz abartıyordu. Ünlü müzisyen Rahman Altın'ın melodisi, dram ve siir üçlemesi harikaydı. Bir de verem sahnesi o kadar çok işlenmiş ki neredeyse genç yaşta hayatını kaybeden şairlerin hayat hikayesinin önüne geçmiş. Lakin sonuçta eksik yanlarını bir tarafa bırakacak olursak bence yılın en iyi Türk filmi diyebilirim.
Bu kadar yavas bu kadar kou bir film olacagini si turk filmlerinden hic haz etmiyorum ama o kadar ovuldu bir husran!! olmamis ne olacagi zaten en basindan belli. oldukca uzun ve gereksiz kisimlar iyi bir yonetmen ve daha etkileyici oyuncular olmaliydi turk sinemasinin haline!
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.