Hemen yazımın başında söylüyorum; Uyuyana Kadar, kısaca gereksiz bir film. Memento filmini What Lies Beneath kafası ile çekmişler ama ortaya bir cacık çıkmamış. Senaryo başlarda ilgi çekici fakat ilk yarım saatten sonra sıkmaya başlıyor. Ben filmi ev sinemasında izlediğim için ileri sardım bir süre. (Eğer ısrarla bu filmi izlemeyi düşünüyorsanız sakın sinemada değil, evde izlemenizi şiddetle öneriyorum) 45. dakikadan itibaren işler biraz ilginçleşti ve dikkatimi çekti. Bir süre daha izledim fakat baktım ki bir iş yok, yine ileri sardım. Film sürekli kendini tekrarlıyor ve bu da sıkıyor açıkçası. Aslında kendisini elbette tekrarlayacaktı fakat bu konuda yeni bir şey yapmıyor. Ayrıca film sadece "ev-hastane-Ben'in çalıştığı yer-otel" arasında gidip geldiği için tek bir alana sıkışmışlık hissi veriyor ve iyice bayıyor. Neyse, filme devam edelim. Birkaç ilginç şey daha oldu ve birazcık daha izledim. Daha sonra iş malum finale geldi ve ben ne olacağını az biraz bildiğim için (sadece ben değil, herkes sondaki otel sahnesinde ne olacağını tahmin edebilir bence) yine sıkıldım. Daha sonra en final sahnesi biraz şaşırtıcı ama basit bir şekilde bitti ve aklımda film hakkında iyi bir şey kalmadı.
Bu arada oyunculuklar aynıydı ama resmen Colin Firth, Mark Strong ve Nicole Kidman oyuncularından soğudum yani. (Bu arada Firth-Kidman ikilisi bundan önce The Railway Man filminde de evli bir çifti canlandırmıştı ama bu filmde harbiden basit kalmışlar) Özellikle Nicole Kidman'a çok şaşırdım. Bu filmden 1 hafta önce vizyona giren Ayı Paddington filminde Kidman, daha iyi bir performans sergilemişti. Şaşırtıcı bir düşüş olmuş. Çok basit kalmış.
Sonuç olarak, film hakkında bilmeniz gereken şeyler sadece bunlar. İzlemenize değeceğini sanmıyorum. Vaktinizi daha iyi filmlere harcayın. Gerçi kimisi de bu filmi iyi bulabilir, kendi fikri ama ortaya çıkan ürün etkileyici ve başarılı değil yani. Bu yüzden izlemeyin, izleyeceksiniz de ileri sararak izleyebilirsiniz. Gerilim arayanlar için bir tercih olacaktır. Ama izleyecek daha iyi filmler bulun bence.
İzledikten sonra aklınızda kalmayacak belki bir daha hatırlamayacağınız, fakat izlerken de çok sıkılmayacağınız "vaktiniz varsa izlenebilir" filmlerden...
Uyuyana Kadar (Before I Go to Sleep) Geçirdiği bir kaza/saldırı sonucu hafızasını kaybeden Christine Lucas (Nicole Kidman), her yeni günü sil baştan yaşamak durumunda kalan bir kadındır. Kocası Ben Lucas (Colin Firth) yakınlardaki bir okulda çalışmaktadır ve her sabah karısına başından geçenleri anlatmak durumdadır. Diğer yanda ise her sabah Christine arayıp kim olduğunu hatırlaması için ona yardımcı olan doktoru Dr Nash (Mark Strong) var. Dr Nash ile yaptıkları çalışmalar üzerine Christine, yavaş yavaş bazı olayları hatırlamaya ve sorgulamaya başlar.
Evet biliyorum, içinizde ben bu tarz film seyrettim diyenleriniz var. Haklısınız da bu tarz filmler var; ama onlarda Nicole Kidman yok. Zaten bu filmin tek artı noktası da kendisi. Filmi bir arada tutan tek isim demek yanlış olmaz. Senaryonun eksikliklerinden ya da ekrana tam olarak yansıtılamamasından kaynaklı bir çok kopukluklar var. Film bir bütün olarak karşımıza çıkamıyor. Verilmek istenen gerilim noktalarında ise filmin başından beri sürekli salya sümük gezen Nicole Kidman var. Hafıza kaybı yaşayan bir kadın her gün anlık olarak bazı şeyleri hatırlıyor mu tam olarak anlamıyoruz. Hatırlamıyorsa hatırlamadığı, daha da önemlisi anımsamadığı şeyler için nasıl üzülüyor ya da hiç tanımadığı kocasına nasıl "seni seviyorum" diyebiliyor. Diyelim ki bir nokta gözünün önüne geliyor bir sahne, sahne olmasının ötesinde elinde bir şey yok, bir duygu yok; ama nasıl oluyorsa hüngür hüngür ağlıyor. Şöyle düşünün hafızanızı kaybettiniz ve birisi çıkıp karşınıza diyor ki ben senin eşinim. En basitiyle cevabınız ne olurdu? Sarılıp ah benim canım demezsiniz herhalde. Her gün yeniden yerine gelen bir hafıza olduğunu düşündüğünüzde de filmin sonuyla tam bir çelişki doğuyor. Sizi bilmem; ama ben her şeyde ağlayıp duran bu kadına pek inanamadım bu nasıl bir hafıza kaybıdır çözemedim. Çözebilen varsa bir zahmet bana da anlatıversin. Filmin sonu ile ilgili de bir çok sorum var, var olmasına da buraya yazarsam filmin finalinin bir anlamı kalmayacak.
Hafıza kaybı/ amnezi denilen olayla daha önce kısa bir karşılaşması olan bendeniz bir gün boyunca geçirdiği bir kazadan sonra annesine her beş dakikada bir ne olduğunu anlatan biri olarak bu işin gerçekten de sabır işi olduğunu söylemeliyim. Her gün aynı şeyleri anlattığınız, her gün yeni bir krizle karşınıza çıkan bir insanla yaşamak kolay olmasa gerek. Amnezi denilen bu hafıza kaybının bir çok nedeni ve türü içinde filmde anlatılanı sanırım en korkunç olanı.
Film Memento ile karşılaştırma yapacaklar arkadaşlara küçük bir uyarı Memento ile Ghajini karşılaştırması daha iyi olur. "Uyuyana Kadar" bir tık farklı bir film.
Filmin oyunculuklarına gelirsek Nicole Kidman dışında Mark Strong'dan Anna filmindeki performansı bekliyorsunuz (benzer roller); ama senaryodan mı yönetmenden mi bilemedim o etkili psikiyatristi ben göremedim. Filmi Anna psikolojisi ile seyrettiğimden midir nedir Mark Strong biraz harcanmış gibi geldi bana. Diğer yandan The Railway Man'in ardından Nicole Kidman ve Colin Firth ikilisinin uyumuna diyecek bir sözüm yok.
Uyuyana Kadar IMDB'den 6,2 puan almış. Anlaşılan bazı noktalara tek takılan ben değilim.
Nicole KİDMAN bu yaşta bu fizik çok şaşırtıcı, film mi dediniz aklımda kalan başka bir şey olmadı :) Şaka bir yana senaryo ilginç ama bence olmamış, eh işte diyebileceğim bir film.
Filmde oyunculuklar üst düzey fakat senaryo vasat. Colin Firth ve Nicole Kidman' dan çok da kötü bir yapım bekleyemezdik zaten. Ayrıca Mark Strong'un sesi kadar karizmatik bir ses eminim dünyada çok azdır. Şaşırtıcı ve seyirciyi sıkmayan bir film desem abartmış olmam sanırım. Vurucu birkaç sahnesi de yok değil. Kötü filmli seneyi göz önüne alacak olursak iyi bir alternatif diyebilirim.
Bir kitap uyarlaması olan Before I Go to Sleep, 72 dakika sürüyor başından sonuna kadar(92 dakika yazılmasına aldırmayın, credits ler dahil toplam 77 dakika sürüyor). Oldukça kısa olan bu gizem-gerilim filmi izleyiciyi her saniye filmin içinde tutmayı başarıyor ve heyecanla sonuna kadar götürüyor. Sonunu anlamak ise izleyiciye bırakılmış ancak anlaşılıyor sonunda her şey. Oyunculuk açısından da Nicole Kidman etkileyici bir oyunculuk sergilerken Colin Firth de her filmde olduğu gibi rolünün payını veriyor, Mark Strong'un ise onlardan aşağı kalır bir yanı yok. Gerek çekildiği mekanlardaki görsel yapısı, oyunculuğu, senaryo uyarlanışıyla hakikaten karşımızda enteresan yapımlardan bir tanesi var. Peki mükemmel mi, tabiki değil ama izlemeye değer enteresanlıkta bir yapım.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.