Hesabım
    Uyuyana Kadar
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Uyuyana Kadar

    Gerçekler her zaman anlatılanlardan farklıdır..

    Yazar: Murat Tolga Şen

    Uyuyana Kadar, başrolleri Nicole Kidman ve Colin Firth’ün paylaştığı, yönetmen sandalyesinde de 28 Hafta’nın senaristi olarak gözümüze giren Rowan Joffe’nin oturduğu bir aile içi gizem-gerilim hikayesi… Film, Amerikalı yazar S.J. Watson’ın 2011 yılında yazdığı bir romandan uyarlanmış, senaryoyu da Rowan Joffe ile birlikte yazmışlar. Holywood’da işler şöyle yürüyor; yapımcının kapısını çaldığınızda uzun uzun hikayeyi anlatmıyorsunuz, bundan çok sıkılıyorlarmış, onun yerine, “elimde müthiş bir senaryo var! 50 İlk Öpücük’ü, Memento kafasıyla çekeceğiz, içine de bolca Gizli Gerçek (What Lies Beneath) ekleyeceğiz!” diyorlarmış. Adamların film yapma formülü aynen böyle çalışıyor. Tutmuş işlerden yeni karışımlar elde etmek... Bu paragrafta sanırım Uyuyana Kadar’ın en kısa özetini de yazmış oldum. En baştan yazayım; Uyuyana Kadar bir başyapıt değil ama kötü bir film de değil. Gizem hikayelerinin tüm klişelerini yağmalamasına rağmen oyalayıcı bir iş. Yönetmenin/yazarın amacı belli; seyirciyi bir gerilim rollercoaster’ına bindirmek ve ilgisini film bitene kadar canlı tutmak…

    Film 92 dakikalık süresini bu amaca adamış ve hikaye her 10 dakikada bir keskin virajlar alıyor. Filmin baş karakteri, “günlük hafızasını kaybettiği için her sabah yeni bir hayata uyanan Christine” le birlikte seyirci de sürekli olarak manipüle ediliyor ve film kestirilemez bir finale doğru yol alıyor. Benim gibi bu türde yüzlerce film izlemiş bir sinemasever için çok kestirilemez olmasa da bazı anlarda oldukça şaşırdım.

    Sürprizbozan (spoiler) vermemek adına filmin konusundan pek bahsetmeyeceğim ancak balık hafızalı Christine, kocası Ben, doktoru Nasch ve en yakın arkadaşı Claire arasında geçen bir kriminal geçmiş çözümlemesine biz de meraklı bir seyirci olarak dahil oluyoruz. Filmin ana karakteri (protagonist) Christine olduğu için de onun başına gelen her şeye aynı anda tepki veriyoruz. Diyebilirim ki, film dar alanda kısa ama sert paslaşmalar yaparak amacına ulaşmaya çalışıyor. Ritmin bozulduğu an ise tüm bu virajlara bir de zamanda ileri-geri gitmeyi ekleyip kurguyu ilginçleştirmeye çalışması! Neyse ki bunu sadece bir kez, finale yakın yapıyor, geri kalanı alıştığımız flashback’lerden ibaret…

    Elbette, bu kadar ‘sağ gösterip sol vurma’ hali bir süre sonra seyirciyi şoka alıştırmaya başlıyor ama “şimdi ne olacak” diyerek filmin sonuna kadar gidiyorsunuz, başrolde de hepimizin en sarışın zaaflarından biri olan Nicole Kidman olunca… Rowan Joffe bunu da bilerek açılış sekansında seyirciye, Eyes Wide Shut’a da selam çakan bir hediye veriyor.

    Uyuyana Kadar, gizem-gerilim meraklısı izleyicilerin ilgisini çekebilecek bir film, beyazperde için çok iddialı bir yapım olmasa da yağmurlu havalarda ev sinemasında seyretmek keyifli olacaktır. Saati doğru çalışan, oyunculuklar açısından yeterli, teknik açıdan alıştığımız standartlarda bir formül filmi… İzlerseniz evrenin sırrını çözmezsiniz ama pişman da olmazsınız. Bu arada kafamı zaten kurcalayan soruydu, bu filmle daha da pekişti; neden gizem filmlerinin her şeye şaşıran masum ve zavallı kadınları hep sarışın olur?

    2015’te de hep sinemada, filmlerle mutlu olun, iyi seyirler.

    murattolga@gmail.com

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top