En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Turgay Buğdacigil
Takipçi
2.069 değerlendirmeler
Takip Et!
2,5
7 Ekim 2024 tarihinde eklendi
Orta doğu kökenli "İbrahimi inanç" ve uzak doğu Asyatik tarzdaki "pagan" geleneklerle harmanlanırken...
Neredeyse 18. yüzyıldaki kısır bir döngünün içinde donup kalmış bir Anadolu köyünün adetleriyle yoğrularak yetişmiş insanlarının...
21. yüzyıl kapitalizm ve değerlerinin sonuçlarına maruz kaldıklarında yaşadıkları şokun...
Kısmen metaforlar kullanılmak suretiyle de anlatıldığı senaryosunu da kaleme alan Derviş Zaim'in yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "Devir"; İstanbul Film Festivali'ndeki, Jüri Özel Ödülü'nü de kazanmış bir drama olarak geliyor karşımıza...
***
Gelin isterseniz, oldukça düşük bir bütçe ve tamamı amatör oyuncularla çekilmiş olan bu filme biraz daha yakından bakalım...
***
Film...
Burdur'a bağlı Hasanpaşa köyündeki bir yağmur duası...
Ve...
Köylülerin kendi aralarındaki...
Oldukça sulu bir şakalaşma ile başlar...
***
Derken...
Yine aynı köyde...
Sonbahara özgü olarak...
"Tefenni Hasanpaşa Koyun Yünüm Böget Şenliği" kapsamındaki...
Artık geleneksel hale gelmiş olan koyunları sudan geçirme yarışması düzenlenmekte olup...
Bunun için de köyün genç çobanları öncelikle...
Köyün etrafındaki tepelerde bulunan kırmızı kayalıklardan taş parçaları toplayıp öğüterek...
Koyunlarının postunu boyamaktadırlar...
***
Ancak...
Gittiklerinde köylüleri karşılayan bir mühendis (Engin Örsel) kendilerine...
Bölgedeki mermer ocağının İstanbul merkezli bir işletme tarafından kiralandığını...
O nedenle de...
Bundan sonraki sefer ocağın ofisinden...
İzin almalarının gerekeceğini söyler...
***
Ve de çok geçmez...
"Takmaz" lakaplı yaşlı çoban Ramazan Bayar'ın (kendisi) sekizinci kez kazandığı yarışma da yapılır...
***
Ardından da...
Kış geldiğinde...
Mevcut koyunlarını Takmaz'a emanet eden küçük üretici Ali çoban (Ali Ozan)...
Çalışmak üzere...
İstanbul Hadımköy'deki...
Günlük 200 adet büyük baş, 2000 adet de küçük baş kesim kapasitesine sahip bir entegre et tesisine gider...
***
Yalnız bundan önce...
Kesilerek yenilen yahut da vurularak öldürülen bir hayvanın...
Dünyaya yeniden vücut bütünlüğü ile gelebilmesi gayesiyle...
Bütün kemiklerinin...
Açılan bir çukura gömüldüğüne...
Ve eğer var ise de eksiğin...
Tahta parçalarıyla tamamlandığı ritüeline de tanık oluruz...
***
Neyse...
Tipinin uygun bulunmaması nedeniyle...
Girmek istediği İstanbul'daki bir türkü bara alınmayan Ali'nin telefonu...
Birden çalıverir...
***
Kendisini arayan...
Mermer ocağına gittiğinde...
Etrafının çevrilmiş olması sebebiyle...
Mustafa çoban (Mustafa Salman) ile çıktığı turda...
Kırmızı kayalıklara ulaşamayan Takmaz'dır...
***
Ve köye dönerken kendisinden...
Uğrayacağı bir nalburdan (Nadi Güler)...
Kırmızı toz boya satın alarak getirmesini istemektedir...
Dakika 40...
***
Hayvanların kolsuz bacaksız doğmasına yol açan GDO'lu yem hususunun da gündeme getirileceği filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; gerek kültürel ve gerekse de sosyolojik bağlamda Zaim'in mevzuya, pek de yeni bir şeyler ekleyemediğini düşündüğümüz...
35 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
***
Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...
"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...
Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...
25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...
Bence, Derviş Zaim Türk sinemasında çok önemli bir anlatıcıdır. Zaim, geleneksel ile modern yaşam kafeslemesi arasındaki gerginliği filmlerine taşıyor ve devamlı geliştiriyor.
Doğyaa yakınlık üzerinden kurduğu çobanlar ve koyun yarışması anlatısına uygun olarak belgesel-kurmaca tekniğini tercih etmeside bence çok başarılı.
Yaşam alanlarımızdaki melezliğin doğru anlatım biçimi olan yöntemi ile filmi, şiddetle tavsiye ediyorum.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.