En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Turgay Buğdacigil
Takipçi
2.091 değerlendirmeler
Takip Et!
3,5
2 Aralık 2024 tarihinde eklendi
Senaryosunu Umur Bugay kaleme alırken...
Yönetmen koltuğunda da Zeki Ökten'in oturmakta olduğu "Düttürü Dünya"; 1980'li yılların Ankara'sından, artık herkesçe kanıksanmış olan yoksulluğun yanı sıra yolsuzluk manzaralarının da...
Ustalıkla sunulduğu bir drama olarak geliyor karşımıza...
***
Gelin isterseniz...
Orhan Çağman, Erol Demiröz, Selçuk Uluergüven ve İhsan Yüce gibi konuklar dahil...
Nitelikli oyuncu performanslarına yaslanılmak suretiyle...
Oldukça düşük bir bütçeyle çekildiği her halinden belli olan bu filme biraz daha yakından bakalım...
Şarkıcı Serap (Şebnem Gürsoy) ve Vedet Oryantal Oben Cansu'nun arkasında...
Akşamları klarnet çalarak hayatını kazanan Dütdüt Mehmet (Kemal Sunal)...
Sabahları iş çıkışı...
Darbukacı arkadaşı Rıfat (Cezmi Baskın) ve gece bekçisi Cabbar (Yaşar Cemil Akın) ile birlikte uğradıkları fırından...
Yeni çıkmış sıcacık ekmeklerini de alıp...
***
Karısı Gülsüm (Jale Aylanç), lisede okuyan kızı Mükerrem (Birsen Dürülü), zeka engelli oğlu Doğan (Zaim Güvenç) ve küçük kızı Fatma ile birlikte yaşadığı...
Altındağ'ın gecekondu semtindeki...
Kayınbiraderi Osman'a (Erdal Gülver) ait olan evine gitmektedir...
***
Ki aynı Osman'ın...
Söz konusu evi...
Bir müteahhitte vermiş olması nedeniyle...
Mehmet'in bir ay içerisinde boşaltarak...
Yeni tutacağı bir eve taşıması gerekmektedir de...
***
Hem de kendisini...
"Kimsede para yok..." diye söyleten bu sefalet ortamında...
Yakacak odun dahi alamayan Mehmet'in tek umudu da...
Yaptığı besteler ile çıkartacağı kasettedir...
***
Ancak...
Kasetle alakalı...
Bu ölme eşeğim ölme masalını Mehmet'ten yıllardır dinlemiş olan Osman kendisine...
Para da biriktirebileceği...
Bir ek iş bulmuştur...
***
İşte sırf o yüzden de...
Pavyona şöyle bir uğrayıp...
Ertesi sabah saat sekizde...
Odacılık yaptığı bakanlığın önünde kendisini bekleyeceğini belirtirken...
***
Buluştuklarında da...
Bakanlıkta odacı olarak göreve başlayacak olan Hamdi'nin (Koray Ergun) yerine...
Kızılay Karanfil sokağın Atatürk Bulvarı'na bakan köşesinde...
Haftanın beş günü...
Günde sadece dört saatlik bir uyku ile...
Gündüzleri çakmaklara gaz dolduracağını müjdeleyecektir...
Dakika 41...
***
Daha farklı işler de deneyecek olan Mehmet'in...
Nihayetinde tırlatacağı filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımıza; bugün izlediklerinde...
Neredeyse hiçbir hususta...
"Meğer o günden bugüne, bir arpa boyu kadar yol almamışız..." dedirteceğinden emin olduğumuz, 50 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
***
Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...
"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...
Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...
25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.