Hesabım
    Ölmek İçin Zaman Yok
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,5
    İyi
    Ölmek İçin Zaman Yok

    Craig'e yakışır bir Bond vedası..

    Yazar: Onur Kırşavoğlu

    James Bond külliyatının 25. filmi olan, son 15 yılda karşımıza Bond olarak çıkan Daniel Craig’in ise bu rolü son kez canlandırdığı “No Time To Die”, iki yıllık bir pandemi gecikmesinin ardından, sonunda sinemalardaki yerini aldı. True Detective ve Maniac gibi dizilerle adını duyuran Cary Joji Fukunaga’nın yönettiği film, şimdiye kadar izlediğimiz en duygusal Bond filmi olma özelliğini taşıyor ve Craig için yakışır bir vedaya imza atıyor. Filmin oyuncu kadrosunda Daniel Craig dışında Rami Malek, Lea Seydoux, Lashana Lynch, Ralph Fiennes, Ben Whishaw, Jeffrey Wright, Christoph WaltzNaomie Harris ve Ana De Armas gibi yıldızlar yer alıyor. Film, aynı zamanda serinin en uzun filmlerinden biri olarak da kayıtlara geçti diyelim ve filme geçelim…

    No Time To Die, bir Bond filminin sahip olduğu bütün özelliklere ve manevralara sahip. Sıkı bir giriş, harika bir jenerik, her zaman sükse yapan, muhtemel Oscar adayı bir şarkı, kötü adam, dünyayı kurtarma görevi ve iyi çekilmiş sahneler. Bunlara ek olarak, sürpriz birkaç tercih de mevcut: Bond tarihinde olmayan bir final ve Bond’un şimdiye kadar en derinden incelendiği, insani duygularının ön plana çıktığı bir senaryo. Bu tercihlerde, Craig’e yakışır bir veda planlanması kuşkusuz önemli. En duygusal Bond filmi, Craig’le veda etmemiz için zemin hazırlıyor ve oldukça yoğun duygular yaşayacağımız bir finale doğru bizi hazırlıyor. Bu noktada, salt aksiyon bekleyen seyirciler istediklerini zaman zaman bulsa bile finalden memnun olmayabilir ama 15 yıldır Craig’le bir bağ kuran, görece en güzel Bond filmlerini onunla izleyen seyirciler mendillerini hazırlasınlar.

    No Time To Die, 163 dakikalık süresiyle en uzun Bond filmlerinden biri oldu. Fukunaga’nın tutturduğu kusursuz ayar, aksiyon-drama dengesini de iyi kurması ve sonlara doğru oluşan duygusallığın bir veda olduğu için meşrulaşması, süreyi hissettirmiyor. Fukunaga, diğer karakterlerin hepsine de gereken selamları gönderiyor ve Bond'un hepsiyle hesabını kapatmasına imkan veriyor. Kısacası, yönetmenlik becerisi açısından da başarılı bir iş ortaya çıkıyor ama tüm bunlara rağmen, serinin en iyilerinden biri demek zor. Bunun sebebi de başarılı olsa bile klişelerin çok olması, tahmin edilebilir bir zeminde ilerlemesi ve türün bilindik senaryo matematiğini kullanması. Tabii, sürpriz finali hariç…

    Konu, pandemi öncesinde bütün işlerini bitiren bir film için enteresan bir tesadüfe sahip. İyi amaçlar güdülerek geliştirilen (yönetmenin bu konuda sert eleştirileri var) ölümcül bir silahın, kötü adamın eline geçmesi ve bu sebepten dolayı, insanların birbirine temas ederek bulaştırdıkları virüs neticesinde ölüme sebep olması. Yıllar sonra, 2021 yapımı olarak görülecek olan film, tesadüfi olduğunu düşündüğüm bu göndermesiyle de konuşulacak. Bunun dışında, Bond’a gerçekten bir kimlik veren ender filmlerden biri olarak görülecek. Zira, emekliye ayrılmış, balık tutan ve sevgilisiyle planlar yapan bir Bond var. Bond’un bir ailesi ve bir kızı olduğunu da ilk defa bu filmde görüyoruz. Gelecek planları arasında huzur var ve bu sefer amacı dünyayı kurtarmaktan daha önemli bir şekilde kendi geleceğini kurmak, ailesiyle bir arada olabilmek. Bond'la birlikte buna hazırlanan seyirci, finale doğru her şey bir veda filmine dönüşünce duygusal yoğunlukla salondan ayrılıyor.

    Daniel Craig, benim için şimdilik en iyi Bond. Sean Connery muhteşemdi ve serinin eski fanatiği olan izleyiciler için bu değişmez bir olgu. Benim için de Craig’in zirvede oluşu kolay değişecek bir şey değil. Skyfall ve Casino Royale, onunla birlikte yükseldi ve zirvedeki yerlerini aldılar. Şimdi, onun yerine kimin geçeceği konusu var. Belki de büyük bir sürpriz gelir ve Bond’un kızı büyüyerek yerini alır ya da bu filmde Lashana Lynch’in canlandırdığı gibi yeni bir 007 bize çoktan tanıtılmıştır. Bunun cevabını 2022 yılında alacağız. Daha gerçekçi ihtimaller arasında Tom Hardy ve Idris Elba gibi yıldızlar var. Hangisi olur bilinmez ama Daniel Craig’i özleyeceğimiz aşikar. Biraz olsun, birden fazla filmde aynı karakteri canlandırdığını görmek için Knives Out’un devam filmlerine sarılacağız. Kısacası, ne Craig, ne de yıllardır devam eden seride Bond düşünüldüğünde ölmek için zaman yok...

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top