Ortalama puan
3,6
25 Puanlama
Polizei hakkında görüşlerin ?

1 Kullanıcı eleştirisi

5
0 Eleştiri
4
0 Eleştiri
3
1 Eleştiri
2
0 Eleştiri
1
0 Eleştiri
0
0 Eleştiri
3,0
11 Şubat 2025 tarihinde eklendi
Senaryosunu Hüseyin Kuzu'nun kaleme aldığı ve yönetmen koltuğunda da Şerif Gören'in oturmakta olduğu "Polizei"; "kara mizah (dark comedy)" tarzda kurgulanılmış, bir "dramedy (drama comedy)" olarak geliyor karşımıza..

***

Gelin isterseniz...

Dönemin...

Sadece kimlik problemi yaşayan...

Anadolu kırsalı kökenli Türkleri değil...

Almanya'daki Alman ve Türk toplulukları arasındaki sosyolojik ve kültürel farklılıklar ile ilişkilere de...

Eleştirel anlamda yer verilen bu filme biraz daha yakından bakalım...

***

Hamza'nın (Kaya Gürel) oğlu Ali Ekber (Kemal Sunal)...

Çocukluğunda...

Ailesiyle birlikte Türkiye'den göçerek Berlin'e gelmiş...

Ve şimdi de burada...

Çöpçülük yapan bir Türk işçisi olarak çalışmakta olup Türklerin ağırlıkta olduğu bir semtte...

Kuşu Garip ile beraber yaşamaktayken...

***

Akşamları da...

Kadrosunda...

Yedek oyuncu olarak yer aldığı...

Ve bir gün...

Küçük de olsa bir rolü kapacağı anı beklediği bir Türk tiyatrosunun temizlik işleriyle ilgilenmekte...

***

Ama...

Yeri gelmişken hemen de belirtmiş olalım ki...

Gündüz mesaisi sırasında...

Öğlen yemeği faslını...

Ekmek arası döner olarak geçiştiren Ali Ekber'e...

Aynen diğer pek çok Türk hemşerisi gibi...

Bakkal Mehmet'te (İsmet Ergün) gerekli alakayı göstermemekte...

Hatta kendisini...

Adam yerine dahi koymamaktadır...

***

Derken...

Günün birinde aynı Ali Ekber...

Paydos sonrası...

Bira içmek üzere uğradığı bir kafede...

Görür görmez aşık olacağı...

Garsonluk yapan Babett'e (Babett Jutte) rastlar...

***

Ve onu...

Evli olmasına rağmen...

Evini garsoniyer olarak kullanmasına izin verdiği Filinta Cemal'den (Yalçın Güzelce)...

Kendisine ayarlamasını ister...

***

Fakat...

Ne yaparsa yapsın ve Filinta kendisine ne türde taktikler verirse versin...

Babett Ali Ekber'i...

Kesinlikle fark etmez bile...

***

Hani zaten...

Ali Ekber'in ziyadesiyle hassas olduğu bu hususta...

Kendisine ummadığı kazıkları da atarak aşağılayan Filinta'da sulanmaktadır Babett'e...

***

Böyle olunca da...

Babett'ten büsbütün umudu keserek...

Neredeyse hayata küsmüş vaziyetteki Ali Ekber'e...

***

Tam da bu...

İçine kapandığı bahtsız günlerinde...

Tiyatrodaki yönetmen Klaus...

Üniformalı Alman polisi rolünü verip...

***

Hele bir de bıyıklarını kesip...

O kıyafetler içinde...

Elinde copu ve gözündeki güneş gözlükleriyle Ali Ekber kendini...

Çöp topladığı Berlin sokaklarına attığında...

Talih yeniden ve hızlıca yüzüne gülerken...

Her şey de birden değişiverir...

***

Ancak...

Geleneksel üslubumuz gereği...

Aradan geçen bunca yıla rağmen...

"Spoiler" vermek suretiyle, henüz seyretmemiş olanların ağızlarının tadını kaçırmak istemediğimiz için biz de anlatımımızı...

Filmdeki tüm heyecanın start alacağı burada noktalarız...

Dakika 34...

***

Ali Ekber'in intikamını kıyasıya alacağı filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; Kemal Sunal'ın eşsiz performansı eşliğinde izleyecekleri, 55 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

***

Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

Keyifli seyirler,
Daha Fazlasını Göster