Hesabım
    Güzel Oğlum
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,5
    İyi
    Güzel Oğlum

    Babalar da ağlar...

    Yazar: Murat Tolga Şen

    Sinemada bazı şeyler tersine işler; dram oyuncuları komediye, komedyenler dram tarafına geçerler... Robert DeNiro, Al Pacino ya da Jim Carrey örneğinde olduğu gibi. Bizim de Şener Şen’imiz var mesela. Kemal Sunal da son döneminde komediden uzaklaşmıştı. Steve Carell da bir zamanlar tüm jest ve mimiklerini kullanarak güldüren meşhur bir komedyendi ama o filmlerde bile günün birinde bir kırılma yaşayacağını ve günümüzün en iyi dram oyuncularından birine dönüşeceğini hissettiriyordu. Foxcatcher Takımı bunu sağlayan film oldu ve bize Güzel Oğlum’da izlediğimiz güzel oyunculuğu getirdi.

    Baba ve oğul David ve Nic Sheff'in çok satan/bestseller olmuş anılarına dayanan Güzel Oğlum, uzun yıllara yayılan ve giderek artan bir uyuşturucu bağımlılığı ve bununla başa çıkabilmek adına olmadık çareler deneyen bir ailenin üzerinden oldukça dramatik bir deneyim yaşatıyor. Film aynı zamanda Steve Carell’ın oyunculuğunun şahikası. Aktör, sıradan bir Amerikalı ebeveyni oynarken gösterişsiz ama nüanslarla zenginleşen ikna edici bir performans çıkarmanın yanı sıra bunu tek kişilik bir şova çevirme küstahlığından da uzak duruyor. Genç kuşağın en iyi aktörlerinden biri olan Timothée Chalamet, Carell için müthiş bir eşlikçi olmayı başarmış. Hollywood bunun farkında ve ismine yatırım yapmaktan çekinmiyor. Şu anda dahil olduğu tam altı proje (tamamlanmış bir, kurgu aşamasında üç, çekilen bir ve çekileceği duyurulan bir film) sinema yazarları için isminin doğru okunuşunu ezberlemeyi şart koşuyor.

    Kabusa dönüşen bir büyüme hikayesinin içinden geçen baba-oğul dramı olarak nitelendireceğim Güzel Oğlum’u sıkıcı olmaktan kurtaran başlıca şey bu ikilinin oyunculuğu. Çölde Kutup Ayısı adlı işine bayıldığım Felix van Groeningen elbette çizgi üstü bir yönetmen ancak o da bu filmde geri çekilip meydanı oyuncularına bırakmış, bu esnada da filmin ağlak bir melodrama dönüşmemesi için elinden geleni yapmış. Freni bırakıp gaza bastığı kimi anlar da var ancak bu sekanslar hikayenin genelindeki küçük zirveler olarak akılda yer ediyor ve bu türden bir film için gerekli tempoyu sağlıyor. Pek çok bağımsız sinemacının asla anlayamadığı bir şey!

    Yine de tüm alkış oyunculara ya da yönetmene gitmesin. Filmin senaryosu, ileri ya da geri olsun değişim denen şeyin ne kadar sinik ve sessiz bir şekilde gerçekleştiğini, en çok da Nic’in çizim defteri üzerinden, güzelce geçiriyor seyirciye... Özellikle üst sosyal sınıfa mensup ailelerin çocuklarını hep o küçük-sevimli halleriyle hatırlama ve büyürken başlarına gelen şeyleri reddetme eğilimini de olabildiğince güçlü gösteriyor. Filmin kırılma noktasında ise baba bir karar veriyor, babalığın koruyucu şemsiyesini kaldırarak oğlunun artık bir yetişkin olduğunu ve tercihlerini yaşadığını gösteriyor. Ona, öz ve üvey diye ebeveynlere ve kendisine... David’in film boyunca oğluna tekrar ettiği bir cümle var; "seni her şeyden çok seviyorum" diyor ve bu sevgi yüzünden karşıdakini kurtarabilecek son ve belki de tek hamlesini yapıyor. Nic’i kurtaran da bu oluyor çünkü kendi canavarı ile yüzleşmek zorunda kalıyor.

    Güzel Oğlum, sabırla ve sükûnetle izlenecek nefis bir drama... Ergen bir erkek çocuk sahibi baba olarak tüm endişelerimle yüzleşmemi sağladı diyebilirim ve belki de bana bir reçete hediye etti. Umarım kullanmak zorunda kalmam, umarım kimse çocuklarıyla ilgili böyle bir derde düşmez ancak elimize doğanlar büyüyor ve bizim gibi kendi ayaklarının üzerinde durmak zorunda olan yetişkin insanlara dönüşüyorlar. Annelik ya da babalık kendisini güçlerinin sınırı olmayan bir süper kahraman sanma illüzyonuna dönüşebiliyor ve Nic’in aileye getirdiği türden bir bela ile aslında bu görevin ne kadar sınırlı ve giderek önemsizleşen bir etkiye sahip olduğunu anlıyoruz. Evet, bu bir büyüme hikayesi ancak bu kez oğul ile birlikte baba da büyüyor.

    Güzel Oğlum, bana göre haftanın en iyi filmi... Mısırsız, kolasız sessizce izlenecek ve final sahnesiyle de aklınıza kazınacak güçlü bir hikaye... İyi seyirler.

    murattolga@gmail.com

    Sosyal medya: murattolga

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top