Estetiği yer yer kurtaran bir yapım...
Yazar: Ali ErdenKayınpederi Suphi'nin (Erdal Cindoruk) aile şirketinde çalışan ve terfi bekleyen Toygar (Ufuk Özkan), tatlı bir stresin içinde. Bir yanda eşi Nalan (Özge Özberk), diğer tarafta metresi Alev (Ebru Kocaağa) "dolce vita" hayatı sürerken bir şeyler bugün ters gidiyor. Alev'le buluşan Toygar, kaçamağı sürerken daima varlığını hissettiren Nalan onu arayınca seyirciler için de heyecanlı ve kanlı bir yolculuk başlıyor.
Alev, Toygar'dan karısını boşayıp kendisiyle evlenmesin istiyor, hatta şirkete geliyor ve ona mühlet veriyor. Sıkışan Toygar, karısına yeni 500 bin lira değerinde hayat sigortası yapıldığını öğrenince aklına bir fikir geliyor: Karısını ortadan kaldırmak! Peki bu göründüğü kadar kolay mı?
Bu noktada Toygar'ın doğum gününde komedi filmi birden kara komediye dönüşüveriyor. Karanlık çöktüğünde, gizlice havuzlu malikanelerine girerken köpeği Sabri Toygar'ı karşılaşıyor ve tersliklerin ardı arkası kesilmiyor. Karanlık geçmişi olan Ediz (Emre Melmez) ve sevgilisi Ebru (Tamay Kılıç), şirkette kendi yerine terfi edip müdür olan Alper (Yosi Mizrahi) ve eşi Hande'yle (Gözde Okur), Hale (Derya Beşerler) ve Jale de (Zeynep Beşerler) partinin davetlileri. Kocasından yeni ayrılmış ve boşluğu içkiyle doldurmaya çalışan Hale bu kara komedinin ilk kurbanı. Ardından her şey ipinden boşalıyor ve evde cesetleri koyacak yer kalmıyor!
Senaryosu biraz daha işlense ve yaratıcılığa sığınsa sinemamız adına parlak bir polisiye çıkabilirdi ortaya. Elbette diyaloglar için de aynı durum geçerli. Bazı anlarda esprilere kahkahalarla gülerken, bazı anlardaysa sessizlik içinde öylece bakıp kalıyorsunuz. Filmin senaryosunu da yazan yönetmeni Özgür Özberk, "Çemberimde Gül Oya", "Kod Adı" gibi televizyon dizilerinde oynadı. 1974 doğumlu oyuncu-yönetmen, Nalan'ı oynayan Özge Özberk'in de ağabeyi. Yönetmen televizyon estetiğinden geldiği için, özellikle Toygar'ın geçmişi hatırladığı anlar gibi bazı sahnelerde film televizyon tadı veriyor.
Diğer yandan filmin estetiğini genelde beğendik. Örneğin Toygar'ın kameraya karşı konuşması, yani özenli bakış, filme değişik bir hava getiriyor. Yönetmen, gece boyunca süren ve ağırlıklı olarak iç mekânda geçen filminde ışık düzenlemeleriyle gerilim duygusunu da yükseltebilmiş. Hatta bazen dışavurumcu estetiğin kıyılarında bile dolaşmış. Özellikle duvara yansıyan gölgelerle...
Bu filmde yönetmeni takdir etmemiz gereken en önemli şey ise, hikâyesinin beklenmedik taraflara gitmesi. Birbirleriyle hiçbir ilişkisi olamasa da, Hitchcock'un 1954 yapımı gerilimi Cinayet Var (Dial M. for Murder) filminde de kocanın karısını öldürme planı bambaşka taraflara gidiyordu.
Sonuç olarak, filmde Ufuk Özkan'ın oyunculuğunun öne çıktığını ve neredeyse her şeyi tek başına alıp götürdüğünü belirtmek gerek. Bununla beraber, Yosi Mizrahi de oyuncular arasında kendini fark ettiriyor. Fon müzikleri de iyi olan 2012 yapımı N'apcaz Şimdi? filminde zamana yayılan final bölümü ise orta halliceydi. Haftanın güldürü alternatifi olarak sinemalarda...