Senaryosunu da, DC Comics'in orijinal karakter setinden uyarlayarak Peter Craig ile beraber yazan ve yapımcılardan biri de olan Matt Reeves'in yönetmen koltuğunda oturduğu “The Batman”:
"Neo - noir" tarzda kurgulanmış ve Reeves'in kendi ifadesiyle; madeni bir paranın, aynen "yazı" ve "tura" gibi iki farklı yüzünde yer alan bir "süper kahraman" ile yöntem değilse de benzeri ilkelere sahip olan bir "anti kahraman" karakterin kozlarını, kıyasıya paylaştıkları aksiyon dozu yüksek bir filmi olarak geliyor karşımıza...
Gelin isterseniz, 185 - 200 milyon dolar aralığındaki bütçesinin de sağladığı rahatlık sayesinde yeşil perde ve görsel efekt teknolojilerinin yanı sıra zorluk derecesi yüksek sahnelerinde, dublör oyuncuların performanslarına da yaslanılarak büyükçe bir kısmı, stüdyo ortamında çekilmiş olan bu filme biraz daha yakından bakalım...
Yapılan son seçim anketi sonuçlarına göre mevcut Belediye Başkanı Don Mitchell Jr. (Rupert Penry-Jones) ve onun, Thomas Wayne'in (Luke Roberts) başlattığı Gotham Yenilenme Hareketini yürürlükten kaldırmak istediğini iddia ettiği yirmi sekiz yaşındaki rakibi Bella Reál'in (Jayme Lawson) oyları neredeyse eşitlenmiş olarak görünmektedir...
İşte saat 20.00'de verilen bu akşam haberini, TV'de tedirginlikle izleyen Başkan; maskeli katil "Riddler (Bilmececi)" lakaplı Edward Nashton (Paul Dano) tarafından, metal bir yer / döşeme parkesi sökücüsü ile kafasına defalarca vurulmak suretiyle hunharca öldürülür...
31 Ekim Perşembe...
Yani Cadılar Bayramı...
Ki bu tarih, ilginç bir tesadüf eseri; hayırsever milyarder Thomas Wayne ve karısı Martha'nın da (Stella Stocker), tam yirmi yıl öncesindeki, benzeri bir belediye başkanlığı seçim kampanyası esnasında öldürüldükleri ve failinin de halen bulunamadığı haftaya da denk gelmiştir...
Ve...
Batman, her ne olursa olsun sokaklar da, suçlularla olan mücadelesini de sürdürmektedir...
Neyse...
Belediye Başkanının vurarak parçaladığı kafasına sardığı bandın üzerine "Daha Fazla Yalan Yok" yazan Riddler; Batman'e de, bilmece içeren "şifreli" bir mesaj bırakmıştır...
O sebeple de Gotham Şehri Polis Departmanı dedektiflerinden Teğmen James Gordon (Jeffrey Wright), Batman'i de vaka mahalline davet etmiştir...
Ancak aynı departmanın komisyon üyelerinden Emniyet Müdürü Pete Savage (Alex Ferns), Batman'in derhal gönderilmesini emreder...
Bunun üzerine Bruce Wayne olarak yuvası Batcave'e (Yarasa Mağarası) oradan da Wayne Malikanesine geri dönen Batman; baba yadigarı yardımcısı ve akıl hocası da olan Alfred Pennyworth (Andy Serkis) ile kendini, gereğinden fazlasıyla Gotham'ın güvenlik ve huzuruna adayarak normal işlerini aksatması nedeniyle küçük bir tartışma yaşar...
Ama karşılığı "sürücü" olan Riddler'ın şifrelediği bilmeceyi de birlikte çözerler...
Bu işaretin ardından Batman ile Teğmen James Gordon, Başkan Mitchell'ın otoparkındaki araçlardan birine; (aslında bir adliye muhasebecisi olan) Riddler'ın bırakacağını düşündükleri, ikinci bir mesajın peşine düşerler...
Gerçekten de lastiğine makas saplanılmış olan bir araca; sonradan adının Annika Kosolov (Hana Hrzic) olduğunu öğreneceğimiz tanımadıkları bir kadın ile aralarında Carmine Falcone'un (John Turturro) sağ kolu Penguen'in de (Colin Farrell) bulunduğu bir çok fotoğrafı ihtiva eden bir USB bellek bırakılmıştır...
Fotoğrafların çekildiği mekan da; Shoreline Lofts'un altındaki Falcone'un saklandığı Iceberg Lounge'dır ve polis, arama izni olmadan oraya girememektedir...
Elbette izin veya davetiyeye gereksinin duymayan Batman; kapıdaki korumalar İkiz Kardeşler (Charlie ve Max Carver) engelini de aşarak, namı diğer Penguen olan Oswald "Oz" Cobblepot'a ulaşır...
Fakat Başkan Mitchell ile ilişkisi olabileceğini ima eden Oz'dan, fotoğraftaki Annika hakkında hiçbir şey öğrenemese de; aynı kadının oda arkadaşı Selina Kyle'ın (Zoë Kravitz) kulüpte çalıştığını fark eden Batman onu, evine kadar takip eder...
Aynı zamanda Catwoman'da olan Selina, içine gizlice sızacağı Başkan Mitchell'ın evindeki kasadan, Mitchell'ın el koymuş olduğu Annika'nın pasaportunu alır...
Peşindeki Batman'de ondan...
Ne olup bittiğini anlamak amacıyla Annika ile konuşmak üzere eve geri dönen Batman ile Catwoman vardıklarında, Annika kayıplara karıştığı gibi TV'de, Emniyet Müdürü Pete Savage'ın öldürüldüğü de duyurulmaktadır...
Üstelik sosyal medyada; Gotham'daki devlet görevlileri ile siyasilerin bulaştığı tüm rüşvet pisliği, tamamen temizleyinceye kadar durmayacağını belirten bir video yayınlayan Riddler çekinmeden, bu cinayeti de üstlenmektedir...
TV'deki görüntülerinden tanıdığı, öldürülen Emniyet Müdürü ve benzeri üst düzey görevlerdeki insanları; çalıştığı kulübün içindeki, uyuşturucu mafyasının takıldığı asıl kulüp olan "Eksi 44" e giderlerken gördüğünü ifade edince de Selina:
Batman ondan, kendisine yardımcı olmasını ister...
Böylelikle Annika'yı da kurtarabileceklerdir...
Tabii yeri gelmişken Riddler'ın, ilk cinayette olduğu biçimde Batman'e şifreli bir mesaj daha bırakmış olduğunu da vurgulayalım...
Derken...
Gözlerine kamera, kulağına da ses aygıtı taktığı Selina'yı Batman kulübe gönderir...
Artık Selina Batman'in kulüpteki hem gözü hem de kulağıdır...
Uyuşturucu kullananlar arasında polis Willam Kenzie'den (Peter McDonald) Gotham Belediye Meclisi Üyesi Keith Bergman'a ve Bölge Savcısı Gil Colson'a (Peter Sarsgaard) kadar kimler yoktur ki içeride...
Dakika 50...
Geride sizleri, annesi ile babası üzerinden Bruce Wayne'in özel hayatına da dokunulacak olan oldukça hareketli sahneleri de ihtiva eden 126 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
Bitirmeden, henüz kafasındaki temizlik görevini tamamlayamamış olan Riddler'ın; hem de umulmadık bir gerekçe ile sürpriz bir hedefi de, imha planına dahil etmiş olduğunu da belirtmiş olalım...
Keyifli seyirler,