En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
rudeonerudeone
Takipçi
1.698 değerlendirmeler
Takip Et!
3,0
16 Şubat 2015 tarihinde eklendi
Keyifli vakit geçirmek için izlenebilecek, seyirciye yeni bir şeyler vaat etmeyen, ara ara gülümseten, bazı sosyal mesaj verme kaygıları taşıyan, izledikten bir süre sonra unutulmaya mahkum filmler kategorisinde "St Vincent". Bill Murray beğendiğim bir aktördür ve bu gibi komedi filmlerindeki bu gibi roller ona her zaman "cuk" oturmuştur. Vincent karakteri de öyle aslında. Ancak dediğim gibi ilk cümle, zannediyorum filmin çok kısa ve net bir özeti niteliğinde. Çocuk oyuncu oldukça başarılı bu arada belirtmek gerek. Son dönemin yükselen kadın komedi oyuncusu McCarthy ve alışılmadık bir rolde karşımıza çıkan, bu haliyle de kendine hayran bırakan Watts, filmin yan rolleri. Tamamen boş vakit geçirmelik.
St. Vincent, (Benim Komşum Bir Melek) oldukça tanıdık ama bir yandan da kendini izlettirmeyi başaran bir film. Başarılı diyebileceğimiz bir nitelikte.
Filmin konusunu aynen yazıyorum: "Bekar bir anne olan Maggie, 12 yaşındaki oğlu Oliver ile Brooklyn’deki yeni evlerine taşınır. Çalıştığı hastanede uzun saatler mesai yapmak zorunda kalan Maggie’nin oğlunu komşusu Vincent’a emanet etmekten başka şansı kalmaz. Fakat Vincent, alkole ve kumara düşkünlüğü ile bilinen emekli, huysuz bir adamdır. Günler geçtikçe Vincent ve Oliver arasında sıra dışı bir ilişki doğar, zira Vincent striptiz barlar ya da at yarışları gibi günlük aktivitelerine Oliver’ı da dahil eder! Vincent bu genç adamın ‘büyümesine’ yardımcı olurken Oliver da Vincent’ta kimsenin görmediği bir tarafı ortaya çıkartacaktır: Yufka yürekli bir ihtiyar."
Film aslında başlarda oldukça basit ve kötü bir şekilde başlıyor. Hatta bir ara insanları kumara ve içkiye teşvik etmediğini de düşünmedim değil. Ama filmin sonu oldukça istikrarlı bir şekilde bitiyor ve yüzünüzde bir tebessüm ile filmi bitiriyorsunuz. Bu yüzden filmin geneline baktığımızda akıllarda iyi bir deneyim olarak kalıyor. Bunda oyuncu kadrosunun da var. Bill Murray çok başarılı bir performansa imza atmış, Melissa McCarthy de onu arkasından takip etmiş. Naomi Watts da fena değildi ama aksanını biraz yapmacık buldum. Bu yüzden onun performansı hakkında çok olumlu şeyler söyleyemem. Ayrıca filmin minik başrol oyuncusu Jaeden Lieberher'ı da unutmamak lazım. Jaeden, yaşıtlarını geçerek beklenilenden daha olgun bir performansa imza atmış. Kayda değer doğrusu. (Bu arada filmin yönetmeni Theodore Melfi'nin bazı çekim açıları ve arka plan kurgusu Wes Anderson'ın filmlerini de anımsatmadı değil
St. Vincent, ahım şahım bir yapıt değil. Hatta bazı yerler tanıdık da gelmedi değil. Ama dediğim gibi, filmin sonu bütün olayı rahatça toparlıyor ve film başarıya ulaşıyor. Ayrıca filmin ele aldığı insanlık ve komşuluk ilişkileri hakkındaki sorun da iyi bir şekilde işlenmiş. Bu da filmin olumlu yanlarından birisiydi. Bu tarz türü seviyorsanız izleyebilirsiniz. Güzel vakit geçirmek isterseniz tavsiye ederim.
Not: Aslında film bu Cuma (23 Ocak'da) vizyona giriyor ama ben izleyecekseniz eğer filmi, evde izlemenizi daha tavsiye ederim. Sinemada para harcanmasına gerek yok bence. Haberiniz olsun. İyi seyirler.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.