İlk filminin büyük başarısından tam 13 yıl sonra, sonunda Kayıp Balık Nemo’ya bir devam filmi geldi. Bu film, ilk filmin sevilen karakteri Dori üzerine kurulmuş. Bu filmde Dori, bir ailesinin olduğunu hatırlıyor ve balık hafızası yüzünden her şeyi anında unutabileceği için Dori ve babası Marlin ile bir yolculuğa çıkıyorlar. Bu filmin, geçen yılki Minyonlar filmi gibi olacağını düşünmüştüm, sevilen yan karakterin kendine ait bir filmi olunca bütün beklentilerin suya düşmesinden bahsediyorum. Pixar’ın geçen yılki filmleri İyi Bir Dinozor’u ve Ters Yüz’ü de pek beğendiğimi söyleyemem. Bu yüzden bu film için bütün beklentilerimi sıfırlamıştım. Beklediğimden daha da fazlasını buldum. Kayıp Balık Dori’nin ne kadar başarılı bir devam filmi olduğu tartışılır ama iyi bir film olduğu kesin.
Kayıp Balık Dori’nin eksikliklerinden başlayalım. Bu film, ilk filmin yarattığı nostaljik duyguyu yeniden yaşatsa da, nostaljiyi içeren bazı sahneleri hızlı geçmiş. Giriş, gelişme ve sonuç bölümleri biraz fazla aceleye varmış gibi duruyor. Süresi de oldukça kısa olduğundan, bu karakterlerle daha fazla vakit geçirmek istiyorsunuz. Bir de bu filmin neredeyse tamamı balıkların bulunduğu parkta geçtiği için, ilk filmdeki gibi sınırsız macera limiti azalmış oluyor.
Ama bir de filmin iyi taraflarına bakalım. Ellen DeGeneres, bir kez daha Dori’yi seslendirmek için seçilmiş en iyi kişi olduğunu kanıtlıyor. DeGeneres’in sesi Dori ile o kadar örtüşüyor ki, filmin bütün dinamiğini etkiliyor. Eğer bu filmi Türkçe dublajlı izlerseniz, orijinal seslendirmenin yarattığı tempoyu ve enerjiyi hissedemeyeceğinize eminim.
Filmin temposu sırf seslendirme kadrosu yüzünden bu kadar iyi değil, yanlış anlamayın. Filmin senaryosunun da büyük bir etkisi var. Mesela, bu film Dori’yi sürekli hafızasını kaybedip her şeye yeniden başlayan, sinir bozucu birisi olarak göstermemiş. Hafızasını yitirince aklına ilk gelenler ile geçmişine dair bir şeyler hatırlayıp, zeki birisi olarak göstermiş. Bu yüzden film hiç tekrara uğramıyor, komedi dozu artmış oluyor.
Ayrıca, filmdeki yan karakterlerden de bahsetmek istiyorum. Ahtapot Hank,
Animasyon, her zamanki gibi oldukça güzeldi, özellikle de filmin başında gösterilen Piper adlı kısa filmde bunu göreceksiniz. Filmin mesajını da oldukça beğendim, sonunu çok iyi bağlamışlar. Gerçi evet, son 15 dakikada geçen otoban sahnesinin hiç de gerçekçi olmadığını bilsem de, izlerken çok keyif aldım.
Kısacası Kayıp Balık Dori'nin bazı eksi tarafları var. Bu taraflar filmi biraz basitleştirdiği için bu filmi hiçbir beklentiye girmeden izlemenizi tavsiye ediyorum. Ve bazı sahneleri biraz fazla çocukça olsa da genel anlamda, hem yetişkinlerin hem de çocukların eğlenerek izleyecekleri bir film olmuş. Ben şahsen, oldukça iyi vakit geçirdim ve filmin bitmemesini diledim. Eğer filmi ortalama bulursanız da son 20 dakikasını çok seveceksiniz, film sonunu çok iyi toparlamış. Bu yüzden film Türkiye'de vizyona girince bir daha izlemeyi planlıyorum. İyi seyirler.
FİLMİN İYİ YANLARI:
+ DeGeneres'in Dori'ye yaptığı seslendirme.
+ Yardımcı karakterler.
+ Yaratıcı, zekice yapılmış ve ters köşe yapan sahneler.
+ Temposunun hiç düşmemesi.
+ Güzel animasyon ve başarılı mesajlar.
FİLMİN KÖTÜ YANLARI:
- Bazı anlarında biraz basitleşmesi, çok çocukça gelmesi.
- 1-2 tekrar eden anının olması.
TOPLAM PUAN: 8.3/10