Son 15 yılda 2 kere yeniden çevrilen ve toplamda 5 filme sahip olan Spider-Man filmlerinin bu noktaya gelmesi biraz uzun sürse de nihayet Homecoming filmine kavuştuk. Bir süper kahraman filminden ziyade daha basit bir işleyişe sahip olan Spider-Man: Homecoming, lisede okuyan Peter Parker'a odaklanıyor. Ama bu sefer Peter Parker'ın karakterinin kökenlerine inmek yerine onun okulda ortama ayak uydurmaya çalışmasını ve bir yandan da Yenilmezler ekibine katılmak için kendisini kanıtlamaya çalışmasını görüyoruz. Ve bu filmin de kötü adamı, Michael Keaton'ın canlandırdığı Vulture! Birkaç defa Vulture ile karşılaşan Spider-Man, film boyunca onu durdurmak için elinden geleni yapmaya çalışıyor. Ve bunu yaparken de normal okul hayatı ile süper kahraman kimliğini dengede tutmaya çalışıyor.
Her ne kadar şu ana kadarki bütün Spider-Man filmlerinden hoşlanmış olsam da, 2004 yılındaki Spider-Man 2'den beri "çok iyi" bir Spider-Man filmi izlememiştik. Ama bundan tam 13 yıl sonra Homecoming, seyirciye gerçekten de istediği Spider-Man filmini vermeyi başardı. Bence Homecoming, Spider-Man 2'den sonra çekilmiş en iyi Spider-Man filmi.
Önce iyi yanlardan başlayalım. Geçen yılki Civil War'daki performansıyla herkesin ağzını açık bırakan Tom Holland, bu filmde resmen döktürmüş. Onun samimi ve masum tavrı, Spider-Man karakterine cuk diye oturmuş. Holland, şu ana kadar dev ekranda gördüğümüz en iyi Spider-Man.
Ayrıca Michael Keaton'ın Vulture'una da bayıldım. Normalde Marvel kötüleri hep arka planda kaldığı için kolayca unutulur. Gerçi Vulture, son zamanların en güçlü kötü adamı olmasa da Marvel evreninin en akılda kalıcı kötülerinden birisiydi. Çünkü karakterin amacı belliydi ve bu yüzden de etkileyiciydi.
Bunun dışında Robert Downey Jr'ı, Jon Favreau'yu görmek her zamanki gibi zevkliydi (filmin sonlarına doğru çıkan sürpriz oyuncuyu da görmeyi hiç beklemiyordum doğrusu). Zendaya'nın Michelle'ine, Büyük Budapeşte Oteli'nden tanıdığımız Tony Revolori'nin farklı Flash Thompson yorumuna, Marisa Tomei'ye ve Jacob Batalon'a bayıldım. Açıkçası, filmdeki bütün oyuncu seçimleri neredeyse kusursuzdu.
Önceden Cop Car adında ufak bir filmin yönetmeni olan Jon Watts, bu film için ideal yönetmen olmuş. Normalde önceden ufak bir film yönettikten sonra büyük bir projeye girişen yönetmenlerin işleri genelde başarısız oluyor (Marc Webb'den The Amazing Spider-Man 2 veya Jordan Vogt-Roberts'dan Kong: Skull Island mesela). Ama Watts, Peter Parker karakterine odaklanmak bakımından gerçekten de iyi bir iş çıkartmış. Bu yüzden de bu film çok farklı bir atmosfere sahip, bir süper kahraman filminden ziyade, gençlik filmi gibi hissettiriyor. Bu sayede de Homecoming, her zaman neşe ile dolu, hızlı ilerleyen bir tempoya sahip ve bu konuda da yönetmenin etkisi rahatlıkla görünüyor.
Bu da beni filmin kötü yanlarına götürüyor. Spider-Man: Homecoming'in neredeyse tamamı komik ve eğlenceli bir tona sahip. Gerçi karaktere odaklanmak bakımından bunda bir sorun olmasa da, filmin dramatik ağırlığı biraz eksik kalmış. Bundan önceki Spider-Man filmleri o kadar da komik olmadığı için ciddi bir tona sahip olduğundan heyecan verici bir atmosfere sahipti. Bir aksiyon sahnesi yaşandığı zaman, Spider-Man'in içinde bulunduğu tehlikeyi hissedebiliyordunuz (Spider-Man 2'deki tren sahnesi bunun en iyi örneği). Bu filmdeki aksiyon sahneleri kesinlikle kötü değil ama bu sahneler yaşandığı zaman aciliyet duygusunu, birisi gerçekten de ölebilirmiş hissini tam olarak yaşayamıyorsunuz. Bu yüzden de Homecoming'i sadece eğlenceli tonuyla hatırlıyorsunuz. Ve dediğim gibi, bunda kötü bir şey olmasa da filmin kendisi birazcık daha dramatik ağırlığa sahip olabilirdi.
Bir de şu var: Marvel evrenindeki bazı filmler, bir evrende geçmesine rağmen Marvel'a gönderme yapmadan güçlü bir şekilde ayakta durarak başlı başına bir film olabiliyor (Kaptan Amerika: Kış Askeri ve Galaksinin Koruyucuları gibi). Homecoming ise Marvel evreniyle biraz fazla iç içe. Gerçi yine, bu büyük bir sorun olmasa da bir de Spider-Man 2'ye bakın. Spider-Man çizgi roman hayranlarının bayılacağı ve komik bir film izlemek isteyenler için Spider-Man: Homecoming harika bir Spider-Man filmi, tek başına ayakta durabilen, etkileyici bir süper kahraman filmi izlemek isteyenler içinse Spider-Man 2 harika bir film olarak kalıyor.
Uzun lafın kısası, Homecoming hakkında ufak sorunlarım olmasına rağmen bu filmi izlerken çok iyi vakit geçirdim. Uzun zamandır bir filmde bu kadar çok güldüğümü hatırlamıyorum doğrusu. Tom Holland, Spider-Man rolünde harikalar yaratmış ve Michael Keaton da akılda kalıcı bir kötü adama imza atmış. Yönetmen Jon Watts, yaratıcı fikirleri ile Spider-Man çizgi roman hayranlarının hep istediği filmi yapmış. Eğlenceli temposu, başarılı göndermeleri ve güçlü oyunculukları ile Homecoming, gerçekten de görülmeyi hak ediyor. İyi seyirler.
Not: Bu arada buna fazla değinmedim ama filmdeki şakalar gerçekten de çok komikti. Özellikle de en sondaki ekstra sahne salonu gülmekten kırıp geçirdi. Ayrıca oldukça ilginç sorulara da cevap vermiş film. Mesela, "Eğer ağ atacak hiçbir şey olmasaydı Spider-Man ne yapardı?" sorusuna "O halde koşması gerekirdi." gibi cevaplar vermiş.
Dipnot: Eğer merak ediyorsanız, şu ana kadar çekilmiş Spider-Man filmleri için sıralamam şöyle:
1-) Spider-Man 2 (8.8/10)
2-) Spider-Man: Homecoming (8.2/10)
3-) Spider-Man (8/10)
4-) The Amazing Spider-Man (7.6/10)
5-) Spider-Man 3 (7/10)
6-) The Amazing Spider-Man 2 (6.2/10
FİLMİN İYİ YANLARI:
+ Tom Holland ve Michael Keaton.
+ Oldukça eğlenceli bir ton, komik göndermeler ve espriler.
+ Final sahnesi.
+ Bir süper kahraman filminden ziyade, bir gençlik filmi gibi hissettirmesi.
FİLMİN KÖTÜ YANLARI:
- Aksiyon sahnelerinde tehlike ve aciliyet unsurunun eksik olması.
- Diğer Marvel filmleri gibi tam olarak tek başına ayakta duramaması.
TOPLAM PUAN: 8.2/10