Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.
Basın Eleştirisi
Habertürk
Yazar: Mehmet Açar
Jon Watts’ın yönettiği “Örümcek- Adam: Eve Dönüş”ün en başından itibaren derin ve karanlık bir film olmaya niyeti olmadığı da kesin. Lise filmi tadında hafif ve eğlenceli bir film. Aksiyon sahneleri genelde Örümcek-Adam’ın dövüş becerileri konusundaki marifetlerine odaklanırken çarpışma sahneleri diyaloglu sahnelere göre zayıf kalıyor. Filmin en iyi sahnesi, Örümcek-Adam’ın kulenin tepesine çıkıp asansörde kalan arkadaşlarını kurtarmaya çalıştığı bölüm. Öyle iyi çekilmiş ki yükseklik korkusu olanların seyretmesi zor...
Eleştirinin tamamı için: Habertürk
Milliyet
Yazar: Nil Kural
“Clown” ve “Cop” filmlerinin yönetmeni Jon Watts, Parker’ın ergenlik sürecinin öne çıktığı, genç oyuncu Tom Holland’ın sempatikliği ve perde karizmasından da güç alan bir filme imza atıyor. Lise esprileri, okulda dışlanmak, bir takıma dahil olma arzusu ve kimlik arayışının tema olarak dikkat çektiği film, kötü adamı canlandıran Michael Keaton’ın da katkısıyla vaat ettiği eğlenceyi zorlanmadan sunuyor.
Eleştirinin tamamı için: Milliyet
Hurriyet
Yazar: Uğur Vardan
Örümcek Adam: Eve Dönüş’ (‘Spider-Man: Homecoming’) adını taşıyan bu son hamlede Peter Parker’ın bir ‘ergen’ olarak yaşadıklarını izliyoruz. Watts’ın filmi aynı zamanda ‘Kaptan Amerika: Kahramanların Savaşı’ndaki (‘Captain America: Civil War’) bir parantezin açılımı sanki. ‘Marvel şürekâsı’nın kutuplaşmasını ve eski dostların düşmana dönüşmesini anlatan yapımda ‘Örümcek Adam’ genç bir yetenek olarak şöyle bir görünüyor ama (o zaman da yazmıştım) ergen esprileri bir noktadan sonra sıkıyordu. ‘Eve Dönüş’, işte o genç delikanlının ev ve okul yaşantısından kesitler eşliğinde nasıl bir hayatı olduğuna ve küçük çaplı işlerden şehri kurtaran kahraman vasfına hangi hamlelerle yükseldiğine, en önemlisi de arkasındaki gücün (yani ‘Iron Man’) kanatları altından kurtulup ‘kendi ağları’yla uçmayı öğrendiğine odaklanıyor.
Eleştirinin tamamı için: Hurriyet
Sabah
Yazar: Olkan Özyurt
Ama tüm ergen eğlencesine, iyi düşünülmüş sempatik bir düşman fikrine karşın, Hollywood usulü gençlik filmleri klişelerine bel bağlaması yapımın elini zayıflatıyor. Yani Örümcek Adam klişelerinden kaçınılırken başka klişelerin ağına düşülmüş. Bu ağ içinde kıvranan Örümcek Adam da pek bir yere kadar tat veriyor. Ama nihayetinde Örümcek Adam kendi trajedisini yaşamaktan yine kurtulamıyor.
Eleştirinin tamamı için: Sabah
T24
Yazar: Atilla Dorsay
Serinin ve Marvel kahramanlarının tüm bilinen atraksiyonlarını her gün ilerleyen teknolojinin de büyük katkısıyla yineleyip zenginleştiren filmde, Marvel’in birçok kahramanı da boy gösteriyor: Başta Stark/ Demir Adam (Robert Downey Jr.), Peter’in bir kez karşılaşıp konuştuğu Captain America- Chris Evans...Ve sadece adları anılarak Hulk veya Thor gibi... Filmin ilk yarısı, tam anlamıyla dur-durak bilmeyen ve insanı serseme çeviren bir ritimle koşuyor. Ortalık biraz sakinleştiğinde, aslında daha enteresan olan aile bağları, biraz sivrilebilen karakterler ve iyi-kötü çatışmasının ezeli tadı gündeme geliyor. Ve çok daha iyi oluyor.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.
Habertürk
Jon Watts’ın yönettiği “Örümcek- Adam: Eve Dönüş”ün en başından itibaren derin ve karanlık bir film olmaya niyeti olmadığı da kesin. Lise filmi tadında hafif ve eğlenceli bir film. Aksiyon sahneleri genelde Örümcek-Adam’ın dövüş becerileri konusundaki marifetlerine odaklanırken çarpışma sahneleri diyaloglu sahnelere göre zayıf kalıyor. Filmin en iyi sahnesi, Örümcek-Adam’ın kulenin tepesine çıkıp asansörde kalan arkadaşlarını kurtarmaya çalıştığı bölüm. Öyle iyi çekilmiş ki yükseklik korkusu olanların seyretmesi zor...
Milliyet
“Clown” ve “Cop” filmlerinin yönetmeni Jon Watts, Parker’ın ergenlik sürecinin öne çıktığı, genç oyuncu Tom Holland’ın sempatikliği ve perde karizmasından da güç alan bir filme imza atıyor. Lise esprileri, okulda dışlanmak, bir takıma dahil olma arzusu ve kimlik arayışının tema olarak dikkat çektiği film, kötü adamı canlandıran Michael Keaton’ın da katkısıyla vaat ettiği eğlenceyi zorlanmadan sunuyor.
Hurriyet
Örümcek Adam: Eve Dönüş’ (‘Spider-Man: Homecoming’) adını taşıyan bu son hamlede Peter Parker’ın bir ‘ergen’ olarak yaşadıklarını izliyoruz. Watts’ın filmi aynı zamanda ‘Kaptan Amerika: Kahramanların Savaşı’ndaki (‘Captain America: Civil War’) bir parantezin açılımı sanki. ‘Marvel şürekâsı’nın kutuplaşmasını ve eski dostların düşmana dönüşmesini anlatan yapımda ‘Örümcek Adam’ genç bir yetenek olarak şöyle bir görünüyor ama (o zaman da yazmıştım) ergen esprileri bir noktadan sonra sıkıyordu. ‘Eve Dönüş’, işte o genç delikanlının ev ve okul yaşantısından kesitler eşliğinde nasıl bir hayatı olduğuna ve küçük çaplı işlerden şehri kurtaran kahraman vasfına hangi hamlelerle yükseldiğine, en önemlisi de arkasındaki gücün (yani ‘Iron Man’) kanatları altından kurtulup ‘kendi ağları’yla uçmayı öğrendiğine odaklanıyor.
Sabah
Ama tüm ergen eğlencesine, iyi düşünülmüş sempatik bir düşman fikrine karşın, Hollywood usulü gençlik filmleri klişelerine bel bağlaması yapımın elini zayıflatıyor. Yani Örümcek Adam klişelerinden kaçınılırken başka klişelerin ağına düşülmüş. Bu ağ içinde kıvranan Örümcek Adam da pek bir yere kadar tat veriyor. Ama nihayetinde Örümcek Adam kendi trajedisini yaşamaktan yine kurtulamıyor.
T24
Serinin ve Marvel kahramanlarının tüm bilinen atraksiyonlarını her gün ilerleyen teknolojinin de büyük katkısıyla yineleyip zenginleştiren filmde, Marvel’in birçok kahramanı da boy gösteriyor: Başta Stark/ Demir Adam (Robert Downey Jr.), Peter’in bir kez karşılaşıp konuştuğu Captain America- Chris Evans...Ve sadece adları anılarak Hulk veya Thor gibi... Filmin ilk yarısı, tam anlamıyla dur-durak bilmeyen ve insanı serseme çeviren bir ritimle koşuyor. Ortalık biraz sakinleştiğinde, aslında daha enteresan olan aile bağları, biraz sivrilebilen karakterler ve iyi-kötü çatışmasının ezeli tadı gündeme geliyor. Ve çok daha iyi oluyor.