‘Gerçek aşklar sahte aşkla başlar!’ filmlerinden bir tane daha!
Yazar: Hilal ÇetinderDavid Moreau, Xavier Palud ile birlikte çektiği ‘The Eye (Göz)’ ve ‘Ils (Onlar)’ gibi korku/gerilim filmlerinin ardından bu kez tek başına ve biraz şaşırtıcı da olsa, romantik komediyle karşımızda. 30’lu yaşlarını süren bir kadının aşk korkusuna bağlantı yapıp, yolumuza devam edelim o halde.
Kocasından boşanmış, küçük kızıyla birlikte yaşayan hırslı ve işkolik Alice (Virginie Efira), Fransa’nın gözde dergilerinden birinde bitmeyen bir açlıkla yükselmenin derdinde... Boşanmalarının sebebi işkolikliği ya da soğuk duruşu mu bilinmez, ama kızı ve eski kocasının neredeyse her hareketini kestirebilmelerinden yola çıkarsak, hayatında sürprizlere yer olmayan biri. ‘Son Moda Aşk / It Boy’, tabii ki iş gezisi için gittiği, Brezilya’dan dönüşte türbülansın ve en çok da kendisine tehdit oluşturmayacak oranda genç olmasının etkisiyle hafiften yakınlaştığı delikanlı Balthazar (Pierre Niney) ile yolları kesişen Alice arasında filizlenen ‘genç erkek - olgun kadın aşkı’na odaklanıyor.
‘Gerçek aşklar sahte aşkla başlar!’ örneklerini saymakla bitmez. Hatta ‘Kiralık Sevgili (The Wedding Date)’ nin bu söylemi resmileştirmek adına iyi bir örnek olduğunu bile söyleyebiliriz. İşyerinde yeterince ‘çılgın’ olmadığı için patronları tarafından pek de tercih edilmeyen Alice için en büyük tehdit, genç ve çılgın personeldir! Yeterince çılgın olabilmek için işe koyulan Alice’in hedefi, tesadüfen tanıştığı ve zaten çantada keklik konumundaki Balthazar olur. Patronlara, aileye, eski nişanlıya nispet olsun diye başvurulan yöntem olan ‘sahte sevgili’nin yeni örneklerini canlandıran ve iyi bir ikili oluşturan taraflardan Virginia Efira romantik komedilerin yeni yüzü Katherine Heigl’a benzerliğiyle, genç oyuncu Pierre Niney ise rolüne çok yakışan sevimliliğiyle dikkat çekiyor. Hatta, romantizmden çok komedi unsurları içeren filmin asıl yıldızı da o diyebiliriz.
Kadın için durum tam tersiyken, erkeğin, kendinden çok genç bir kadınla aşk yaşamasının olağanlığı, Fransa’daki iş dünyasının ‘çılgın’ bakış açısı gibi üzerinde konuşulacak konularda bazı sözler de söyleyen film, Balthazar aracılığıyla nezaket ve özellikle centilmenlik konusunda gençleri kutsuyor, orta yaşlı erkeklerin (hatta insanların) günümüz gençlerinden öğrenecek çok şeyi var diyor adeta. Öte yandan, hiç vazgeçmeksizin ideal erkeği ayarlamaya çalışan abla/kardeş/arkadaş veya uluorta aşk ilanı gibi romantik komedilerin olmazsa olmaz klasikleşen sahnelerinden de nasibini alıyor. Vasatı aşamayan, boş vakit için tasarlanmış eğlenceli bir romantik komedi izlemek isterseniz, hem de belki bir Fransız şarabı eşliğinde, neden olmasın!