Hesabım
    Bana Bir Soygun Yaz
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    1,5
    Kötü
    Bana Bir Soygun Yaz

    Türkün suç komedisi ile imtihanı...

    Yazar: Murat Tolga Şen

    Gişe komedisi kuşağında bu hafta; Bana Bir Soygun Yaz... Adından da anlaşılacağı üzere her yıl benzerlerini gördüğümüz türden bir suç komedisi var karşımızda yine... Tabii 'suç komedisi' deyince aklınıza hemen Kapışma (Snatch) gibi iyi filmler gelmesin. Daha çok, Şafak Sezer komedisi Kolpaçino (Kolpaçino: Bir Şehir Efsanesi) ile örnekleyebileceğimiz türden bir film var karşımızda... Sıradan insanların istemeden de olsa belaya bulaşmalarının yarattığı komik durum komedileri arka arkaya sıralanırken, biz de gülmemek için kendimizi zor tutuyoruz!

    Gerçekten öyle mi yapıyoruz? Kendi adıma konuşmak zorundayım; artık sabrımın tükendiği bir noktada karşıma sürekli çıkan bu film yapma anlayışından çok sıkıldım ve bunun giderek Türk/iye sinemasının karanlığına dönüşmek üzere olduğunu seziyorum. Son bir ayda izlediğimiz Van Gölü CanavarıOğlum Bak Git ve Laz Vampir : Tirakula gibi filmlerin sinemanın ticaretine abanmaktan başka hiçbir dertleri yok.

    Defalarca yazdığım üzere; 'hap yap para kap' tarzı yapımcılık olarak tanımladığım bu sinemacılık türü en sevdiği tür 'komedi' olan Türk/iye seyircisini ilkel tetikleyicilerle tavlayıp bilet satma derdinde... Absürt durumların yaratılabileceği karışık bir olay örgüsüne sahipmiş gibi duran ve bolca bağırış, çağırış alanı yaratan bir senaryonun içinde oyuncular, 70'ler Yeşilçam'ına ve daha çok Aydemir Akbaş komedilerine uygun düşecek şekilde performans gösteriyorlar.

    Bana Bir Soygun Yaz'da da oyunculuk o kadar abartılı bir noktaya sürükleniyor ki, mimikler, jestler o kadar belirginleşiyor ki, sessiz sinema günlerine döndüğümüzü düşünüyor insan ister istemez... Oyunculuktan laf açılmışken; Hakan Yılmaz kötü komedi filmlerinin unutulmaz oyuncusu olarak nam saldı bile ancak Mehmet Usta gibi TV'de harikalar yaratan bir ismin seçimlerini daha dikkatli yapması gerekir. Yine de, oyunculuk anlamında düşünürsek, Bana Bir Soygun Yaz, yukarıda adını andığım filmlerden daha farklı bir örnek... Daha zekice yazılmış esprilerle donatılabilseydi, herkesin ilgisini çekecek bir yapıma bile dönüşebilirdi.

    Hikayeyi, kahramanları sürekli ateşe atacak şekilde kurgulamak bu tür filmlerin normali ancak bu zirve noktalarında 'oyun' sadece oyuncunun ellerine bırakılınca ortaya tesadüfi sonuçlar çıkıyor. Elinizde Arzu Film kadrosu yoksa asla girmemeniz gereken bir risk bu...

    Uzun lafın kısası; karşımızda koşa koşa sinemaya gitmemizi gerektirecek türden bir film yok. Gösterimi sona erdiğinde TV'de karşımıza çıkana kadar da kimsenin hatırlayacağını sanmıyorum. Ancak şu çok ortada; daha iyi komedi filmlerine, biraz daha gayrete ihtiyacımız var. Bu kadar kolay formüllerle yola çıkmak tür sineması açısından bakıldığında üzücü sonuçlara yol açıyor.

    twitter.com/murattolga

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top