Bob Saginowski, barmenlik yapan, bir şekilde kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan eski bir suçludur. Bob'un kkuzeni Marv ile işlettiği bar, Brooklyn'de çok önemli bir mekandır. Özellikle de kara para aklayan gansterlerin buluşma noktası olan barda işler yolunda gibidir. Yasadışı işlerin farkındadırlar ama görmezden gelirler. Ancak Bob ve komşusu Nadia, bir gün çöplüğe bırakılmış yaralı pitbull yavrusunu bulup eve götürmeye karar verdiklerinde işler karışmaya başlar. Çünkü yavrular azılı suçlu Eric Deeds'e aittir ve bu yüzden durum kontrolden çıkar. Bir yandan da Bob ve Nadia arasında bir yakınlaşma başlar.İşin kötü yanı, Eric Deeds aynı zamanda Nadia'nın eski sevgilisidir ve hem onu hem de köpeğini geri almak için her şeyi yapacaktır. Bu sırada kuzenlerin barı soyulur ve şimdi bütün yeraltı, çalınan paralarını onlardan geri istemektedir. Bob ve Marv, barlarını kimlerin soyduğunu bulmak için eski günlere geri dönmek zorundadır. Eric'in Çeçen patronu da işin içine girince olaylar gittikçe büyür.
Genç yönetmen Michael R. Roskam'ın kamera arkasına geçtiği film, yeraltı dünyasının kasvetli renklerini izleyiciye solutmayı hedefleyen incelikli bir suç dramasına ev sahipliği yapıyor. Bob ve Marv ikilisinin, kayıp para peşinde sürüklenip gittikleri ve stilize bir ganster filmi olarak tanımlanan The Drop, kelimenin tam anlamıyla yer altı dünyasına post modern bir soluk ve farklı bir grafik yaklaşım getiriyor.
James Gandolfini, hep yaşamalıydın abi!
Yazar: Alper Turgut