Ortalama puan
4,0
459 Puanlama
Büyük Budapeşte Oteli hakkında görüşlerin ?

25 Kullanıcı yorumları

5
8 Eleştiri
4
8 Eleştiri
3
7 Eleştiri
2
0 Eleştiri
1
2 Eleştiri
0
0 Eleştiri
3,0
3 Aralık 2014 tarihinde eklendi
Büyük Budapeşte Oteli ni beğenseydim keşke..Gerek kadrosu, gerek dünyasıyla insanın gayet iştahını kabartan bir film..Her an bir beklenti içinde olduğumdan yine de pür dikkat izleyebildim, yalnız son on dakikasında kısa süreli rüyalarla devam ettim .. Ama bir sanat filmi olarak düşünürsek eğer beni ekran başında diğerlerine nazaran uzun tuttuğunu söyleyebilirim..
3,5
10 Haziran 2014 tarihinde eklendi
Büyük Budapeşte Oteli, bir kitap tanıtımı ile başlıyor. Yazar (Jude Law) yazmış olduğu kitabın kaynağını bize aktarıyor. Yıl 1968, hayali bir avrupa ülkesi olan Zubrowka Cumhuriyetindeki eski şatafatlı günlerini kaybetmiş, Büyük Budapeşte Oteli'ne giden yazar, otelde karşılaştığı otel sahibi Zero Mustafa ile yediği bir akşam yemeği sırasında, Zero Mustafa'dan otelin sahibi olması sürecini anlatmasını istiyor. Film bu noktadan sonra Zero Mustafanın anlatımına geçiyor. Otelde çalışmaya başladığı ilk günden itibaren yaşadıklarını bizlere aktarıyor.

İşte bu noktada karşımıza otelin bütün işlerinden sorumlu konumundaki Gustave (Ralph Fiennes) ile tanışıyoruz. 1932 yılında otelin gözde olduğu bir dönemde, kendini otelle bütünleştiren Gustave, otelin her şeyi. Otelin seçkin konukları, özellikle Bay Gustav için gelenlerle dolu. Konukların zengin, yaşlı, kendine güvenmeyen, kendini beğenmiş, yüzeysel, sarışın ve muhtaç olmaları gerekiyor. Bu seçkin konuklardan biri olan Dowager Kontesinin evinde öldüğü haberi üzerine Gustav ve Zero yola çıkarlar. Kontesin kendisine "Elmalı Çocuk" adlı çok değerli bir tabloyu bıraktığını öğrenir. Böylesine değerli bir tablonun başkasının eline geçmesini istemeyen oğul Dmitri (Adrien Brody), karşı atak olarak kontesin Gustave tarafından öldürüldüğünü iddia ederler. Bundan sonraki süreç, masumiyetliğin ispatı ve mirasın ele geçirmesi olarak devam ediyor.

Avustralyalı yazar Stefan Zweig romanlarından esinlenilmiş olan film, tam bir görsel şölen. Pembe, sarı ve mor renklerin yanında zerafet, naiflik ve enine çizgili hapishane formaları. Savaş ve Nazi varlığına dayanamayarak intihar eden yazarın etkileriyle film savaş göndermeleri yapmayı ihmal etmiyor. Aslında tüm miras kovalamacası anlatımının altındaki pembe tonlu bir savaş için kitap kapağı gibi. Kitabın kapağını açınca içeride daha farklı şeyler görüyorsunuz. Zaten üçüncü bir şahıs üzerinden bölümler halinde anlatılan yapım, bir kitabı okuyormuşsunuz havasını veriyor.

Savaşın etkisinde kaldığı dönemde, otelde kullanılan hemen hemen her şeyin üzerindeki Nazi benzeri figürler çok; ama çok zekice. Bunun yanında oteldeki tablonun gerçeklik kazandığı sahne ve tablodaki dağın şekli ile film boyunca ordan oraya taşınan pastaların şekillerinin aynı oluşu. Ya da sırf film için yapılan Elmalı Çocuk tablosu çok ince düşünülmüş ayrıntılar.

Film boyunca Gustav nasıl biri sorusunu sordum durdum. Yaşlı kadın ölünce kendisine bir miras kalabilir mi umuduyla yollara dökülen bir çıkarcı mı?
- Gençken hep biftek yersin; ama yıllar geçtikçe daha ucuz etlere yönelirsin, benim için sorun değil çünkü öylesini severim. Söylemi ile yaşlı sevgililerden hoşlandığını mı ima ediyor.
Genç çırağı yanına onu kullanmak için mi yoksa ona acıdığı için mi aldığını filmin sonunda bile çözebilmiş değilim. Karakterlerin özel hayatlarının biraz yüzeysel geçildiğini düşündüğüm filmin sonun da biraz aceleye getirildiğini düşünüyorum.

Filmde bir çok ünlü oyuncu olmasına rağmen, hatırlanılacak olan tek isim Ralph Fiennes.

Görselliğine, zekice göndermelerine ve absürt komedisine rağmen, ki ben absürt komedi seven biriyim, filme gülmedim. Bu filmin kötü olduğunu anlamına gelmiyor elbette. Yönetmenin daha önce izlemiş olduğum Moonrise Kingdom filminden çok daha başarılı bulmama ve sevmeme rağmen, film beni güldüremedi (Duygusuz muyum neyim).

Filmin IMDB puanı: 8,3.
3,5
9 Ekim 2014 tarihinde eklendi
Gerçekten farklı bir film. Kostümler, mekanlar, konuşmalar çok farklı ve güzel olmuş. Başarılı bir film.
4,5
2 Haziran 2018 tarihinde eklendi
Açın izleyin bir film anaca bukadar sıcak olur. Nasıl bittiğini anlamaycaksınız. Tavsiye ediyorum sizin bütün dertlerinizi unutturacak bir komedi filmi 10/8.4
4,0
3 Temmuz 2020 tarihinde eklendi
Değişik bir konu, sinemaya farklı bir bakış açısı.Kostüm ve dekorasyonları ile etkili ve kamera açılarının ustaca kullanıldığı tablo kadar muhteşem görüntü şovu.Kesinlikle büyük ekranda yada büyük ekran modunla izlenmeli.oldukça zengin ve ünlü oyuncu kadrosu.Bir otel işletmeciliğinde bile işinin önemini ciddiyetini bilen, dönemin son derece kibar, zarif, insancıl karaktere sahip bir kişilik.Film her zevke hitap etmeyebilir ama teknik ve alt yapı olarak oldukça başarılı ve senaryosu etkileyici
5,0
12 Ağustos 2016 tarihinde eklendi
Yok böyle bir film!sahneleri mi dersin,otelin,dekorların,kostümlerin güzelliği mi dersin,filmin tatlı kaçıklığı mi dersin...İzleyin İzleyin..!
3,5
17 Ağustos 2014 tarihinde eklendi
Bu keyif dolu macerada Gustave ve Zero’nun birbiri arasındaki gelişen ilişki etrafında değişmekte olan çağa aldırış etmeden insanların kendi çıkarları için nasıl mücadele verdiklerine şahit oluyoruz.

Özellikle yönetmen Wes Anderson’ın izleyiciye hikayeyi hayali bir dünyada sunması çok yerinde bir çalışma olmuş. Böylece filmi izlerken yönetmenin bize vermek istediğinden başka bir şey almıyoruz. Diğer türlü senaryo, mekânlar ve karakterler içinde bayağılaşabilirdi.

Filmin sunumuna diyecek pek bir sözüm yok. Filmi izlerken sürekli bir kaçamak sürekli bir kovalamaca… Oradan oraya sürüklenirken farklı farklı mekanlar…

Mekânların altını çizmeden edemeyeceğim. Sanki dudağımızı az az oynatıp kitap okurken sayfalar arasından yayılan kokuyu burnumuza çekerken aldığımız hissi aldım filmi izlerken ve dediğim gibi özellikle mekân betimlemelerinde bu his doruk noktasına ulaştı.

Geniş ve deneyimli oyuncu kadrosuyla, muazzam mekânlar etrafında gelişen maceralara tanıklık ederken Gustave ve Zero’nun arasındaki samimiyeti ve o sıcacık bağlılığı hissedeceksiniz. Görsel bir şölenle adeta gözlerinizin keyfini yerine getirecek bir film.
5,0
17 Eylül 2020 tarihinde eklendi
Bu filmi beğenmeyen de ben sinemayı seviyorum demesin öyle bir şey. Bayağ komeisi polisiye izliyorsunuz ama alttan alta duygusal tümevarımlar var. Ve filmin bir yerinde başrolde ki adam birini görüyor da diyor ki AA sensin teşekkür ederiz iyi yürekli insan tatlı insan diyor ya. Ben de filmi izlerken yönetmeni tanıyınca aynı böyle oldum iste😁 teşekkür ederiz wes Anderson 😍
3,5
3 Eylül 2019 tarihinde eklendi
Sanatsal farklı bir tarzı olan bir film. Abartılacak kadar iyi değil fakat yerin dibine sokacak kadar da kötü değil ortalamanın üzerinde iyi bir film
1,0
25 Nisan 2014 tarihinde eklendi
Beğenmedim. Yüksek bir ihtimal ile sanat filmi, anlayamıyorum ben bu sanat filmlerini o kadar çok film izlememe rağmen...Eşimde beğenmedi:)
Daha Fazlasını Göster