Wes Anderson ve senarist Hugo Guinness, otel görevlisi Gustave karakterini yaratırken bir ortak arkadaşlarından ilham almışlar. Wes Anderson daha sonra bu sıra dışı adamı, 20. yüzyılda hayali bir Avrupa ülkesi olan Zubrowka'da yaşayan bir karaktere dönüştürmeye karar vermiş. Anderson'a göre Büyük Budapeşte Oteli, Stefan Zweig'ın anılarından esinlenen, 30'lu yıllardaki sansür öncesi komedilerine bir atıf.
Owen Wilson da Wes Anderson filmlerine yabancı olmayan bir isim; Büyük Budapeşte Oteli'ni ünlü aktörün Wes Anderson evrenine dönüş filmi olarak nitelendirebiliriz. Wilson, Wes Anderson'ın ilk fimi olan 1996 tarihli Bottle Rocket filminden bu yana yönetmenle beraber. Daha sonra yönetmenin The Royal Tenenbaums, The Life Aquatic with Steve Zissou ve Fantastic Mr. Fox filmlerinde de yer alan oyuncu Moonrise Kingdom filminin kadrosunda bulunmuyordu.
Ünlü oyuncu Bill Murray'i Wes Anderson evreninin ayrılmaz bir parçası olarak nitelendirebiliriz. Murray, ilk Anderson filmi olarak 1998 yapımı ''Rushmore''da Herman Blume karakteriyle karşımıza çıkar. Ardından ''The Royal Tenenbaums'' filminde aldatılan koca, ''The Life Aquatic with Steve Zissou''da kırmızı şapkalı denizbilimci, ''The Darjeeling Limited'' filminde işadamı, ''Fantastic Mr. Fox''ta Badger karakterini seslendiren kişi olarak yer alır. Ayrıca yönetmenin bir önceki filmi olan ''Moonrise Kingdom''da da eşinin sadakatsizliğine uğrayan Mr. Bishop'ı canlandırmıştı. Bill Murray, Wes Anderson'la kendilerini birlikte büyümüş gibi hissettiklerini söylüyor. Ayrıca Wes Anderson'ın kendi gözünde halen daha bir çocuk olduğunu, artık kutsal bir tecrübeye eriştiğini ve her seferinde daha zor, daha eğlenceli filmler ürettiğini ekliyor.
Tony Revolori ile birlikte filmde yer alan en genç oyuncu 19 yaşındaki İrlandalı aktris Saoirse Ronan. Ronan'ı Zero'nun deliler gibi aşık olduğu Agatha rolünde izliyoruz. Saoirse Ronan, henüz 10 yaşındayken rol aldığı Joe Wright'ın ''Atonement'' filmindeki başarılı performansıyla Oscar Ödülü'ne aday gösterilmişti. Wes Anderson'la çalışmaktan memnun olduğunu belirten oyuncu sete geldiği ilk günün aklından hiç çıkmadığını söylüyor. Her yerde harıl harıl çalışan ve koşuşturan insanların bulunduğu bu set ortamında Wes Anderson'ın her aşamada gerçekten ne yapmak istediğini iyi bilen bir sinemacı olduğunu ekliyor.
Johnny Depp daha önce hiçbir Wes Anderson filminde yer almamıştı ve bu filmdeki başkarakteri canlandırması planlanıyordu. Ancak rol İngiliz aktör Ralph Fiennes'in oldu. Bu film Ralph Fiennes'in de rol aldığı ilk Wes Anderson filmi. Ünlü aktör bu tecrübenin son derece ilham verici olduğunu, bu filmde özgün bir dünya görüşü bulunduğunu, filmin yarı hüzünlü yarı eğlenceli tonunu bozmadan gerçekten eğlenceli bir çizgide ilerlediğini belirtiyor.
Büyük Budapeşte Oteline hayat veren pembe renkli sevimli saray üretilen bir dekor değil. Görlitzer Warenhaus isimli tarihi bir yapı olan bina, 1912 yılında Almanya'nın Polonya ve Çek Cumhuriyeti sınırında inşa edilmiş. Almanya'daki Yeni Sanat akımından esinlenilerek tasarlanan bina, yaklaşık 10.000 metre karelik bir alanı kaplıyor. Film ekibi de bu alan üzerinde kurulmuştu. Hatırlatalım, bu film Wes Anderson'ın Almanya'da çektiği ilk film olma özelliğine sahip.
Yönetmenin bir önceki filmi Moonrise Kingdom dünya prömiyerini Cannes Film Festivali'nde yapmıştı. Büyük Budapeşte Oteli ise prömiyerini Berlin Film Festivali kapsamında gerçekleştirdi. Yönetmenin The Royal Tenenbaums ve The Life Aquatic with Steve Zissou filmleri de prömiyerlerini Berlin'de yapmıştı.
Ünlü aktris Tilda Swinton bu filmde başkarakter Gustave H.'nin arkadaşı, 84 yaşındaki Madame D. rolüyle karşımıza çıkıyor. Swinton'ı 84 yaşına dönüştüren fiziksel değişim için günde 5 saat makyaj seansları yapılmış. Filmin makyözlerinden Frances Hannon, Swinton'ın kol, çene, boyun bölgeleri başta olmak üzere protezlerle kaplandığını, aynı zamanda katarakt lensleri ya da diş yapısına her şeyin düşünüldüğünü belirtiyor.
Yapım, "Ölmeden Önce İzlemeniz Gereken 1001 Film" listesinin son versiyonunda yer alıyor.