Hesabım
    Mısır Tanrıları
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Mısır Tanrıları

    Yunan mitolojisi bitti, sıra Mısır'da!

    Yazar: Su Bahadır

    Bildiğiniz üzere mitoloji Hollywood'un kurumayan pınarlarından biri. Ardı ardına fantastik dalında çıkan mitolojik yapımlara Mumya, Titanların Savaşı, Ölümsüzler, Herkül ve Percy Jackson serisi örnek verilebilir. Yunan mitolojisi başta olmak üzere İskandinav mitolojisi de Marvel sayesinde artık hepimizin tanıdığı kahramanlarıyla ünlü oldu bile. Ancak Mısır mitolojisi şimdiye kadar Mumya ve Yıldız Geçidi'nin ötesine geçebilmiş değildi. "Şimdiye kadar" kısmı önemli, nitekim artık durum değişti! Mısır mitolojisini anlatması fazladan yarım yıldızı hak etmesi demek.

    Başrollerini Nikolaj Coster-Waldau, Gerard Butler ve Brenton Thwaites'in üstlendiği Mısır Tanrıları filmi isminden de anlaşılacağı gibi Mısır mitolojisinin mistik karakterlerini temel alıyor. Güneş Tanrısı Ra'yı, Ra'nın birbirine taban tabana zıt oğulları Osiris ve Set'i, Mısır'ın efsanevi tanrı kralı Horus'u görme şansını yakaladığımız filmde ölümlülerin de en az tanrılar kadar cesur ve zeki olabildiğine de şahit oluyoruz. Dünya yokoluşun eşiğindeyken kahramanlık vasıflarından tamamen uzak genç Bek ve Horus'un işbirliği yaşayan tüm insanların da kaderini değiştiriyor. Görkemli tanrılar ve azimli insanlar elele veriyor.

    Filmle ilgili söylenebilecek söz çok; şayet mitolojik yapımları can-ı gönülden seviyorsanız filmi de sevebilirsiniz. Belgesel izlerken gözünüzde canlandırmaya çalıştığınız o görkemli tapınaklar, kalabalık törenler ve rengarenk şehirler kanlı canlı önünüzde belirecek. Mısır tanrılarının ağırlıklı çoğunluğunun neden beyaz ırktan olduğu sorusunu es geçerseniz muazzam görselliğin de keyfini çıkarabilirsiniz. Nitelim görsel efektlere büyük emek harcanmış ve filmi izlemek için başlı başına bir neden olmaları amaçlanmış. Yunan mitolojisinin birbirinin aynı tanrılarla dolu filmlerinden sıkılanlar için de bir farklılık sunuyor, o da tanrıların bu filmde gerçekten tanrı olması. İnsan doğasının en temel acı ve hazlarına sahip olan bu tanrılar, acıları da sevinçleri de biz ölümlülerden çok daha derinlikli bir şekilde karşılıyor. Yani kısacası, bizim alışık olduğumuz üvey çocuk Hades'tense, öfke ve kinle dolu parlak zekalı kral Set'i görüyoruz. Döneminin terminatörü Herkül yerine ise çevik, atik ve neşeli bir hırsız olan Bek var. Filmin kadınları ise birbirinden güzel tanrıçalardan ve daha da güzel olan Bek'in sevgilisinden oluşuyor. Ne yazık ki ölümlü olan kadınlardan pek pek azını filmde görebiliyoruz.

    Filmin müziklerine imza atan Marco Beltrami de oldukça başarılı bir iş çıkartmış. Filmin görkemini yansıtan müziklerle bezeli filmde tıpkı Asteriks ve Oburiks; Görevimiz Kleopatra'da olduğu gibi Doğu ezgileriyle kurgulanmış başarılı parçalar yer alıyor. Filmin yönetmenliğini üstlenen Alex Proyas ise zaten Karga, Gizemli Şehir ve Ben, Robot filmleri ile kendini kanıtlamış bir yönetmen. Dolayısıyla 3 filmden de alışık olduğumuz açılar ve zengin kadrajlar bu filmde de kendine yer buluyor. Renklerin şaşaalı kullanımı, geniş açılar ve panoramalar filmin en akılda kalır çerçevelerinden. Oyunculuklara gelecek olursak başroldeki 3 isim, Nikolaj Coster-Waldau, Gerard Butler ve Brenton Thwaites, rollerine ne ekstra bir şey katmış, ne de aşağı çekmişler. Özellikle eklenecek bir parıltı olmasa da en azından rollerinde sırıtmadıkları söylenebilir. Görüntü yönetmenliğini yapan Peter Menzies Jr. ise filmin teknik baş kahramanı denebilir. 

    Azametli tanrıların hataları, Ölüler Diyarı'nın derinlikleri, aşkın gücü ve dünyanın muhtemel sonu bu filmde seyirciyi bekleyen başlıca noktalar denebilir. Şayet siz de filmin gereğinden uzun olmasına ve renklerin aşırılığının getirebileceği baş ağrısına direnebilirseniz, izlemek isteyeceğiniz bir fantastik yapımla buluşabilirsiniz.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top