En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Turgay Buğdacigil
Takipçi
2.155 değerlendirmeler
Takip Et!
3,0
22 Kasım 2021 tarihinde eklendi
Bu akşam sırada 1 milyon dolar gibi son derece mütevazı bir bütçeyle çekilen bir Netflix filmi var: “The Invitation”…
Bir akşam yemeği davetinde yaşanan gerilim dolu anların anlatıldığı filmin senaryosunu, Phil Hay ile Matt Manfredi birlikte yazmış, yönetmen koltuğunda da Karyn Kusama oturmuş…
Bütçesi kadar oyuncu kadrosu da mütevazı olan ve sinema salonları yerine ağırlıklı olarak festivaller, DVD - Blu-ray sürümleri ve internet üzerinden izleyicisiyle buluşan filmin, 6.7/10 (57.620 oy) ve 3.6/5 (12.901 oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puan ortalamalarıyla 7.5/10 (91 yorum) ve 74/100 (21 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritic yorum ortalamaları oldukça iyi…
Her nedense sinemada gişe yapma şansı bulamayan ama sinema salonları dışında izleyicisiyle buluştuğu her ortamda beğeni toplayan bu filmi, izleyici ve özellikle de profesyonel sinema yorumcuları açısından cazip kılan unsurların neler olduğunu anlayabilmek için filme biraz daha yakından bakalım…
Ancak buna geçmeden önce işe bir durum tespiti ile başlayalım:
Şöyle ki, her yanı sıkı sıkıya kilitlenmiş çok aydınlık olmayan hatta neredeyse loş sayılabilecek kapalı tek mekân da ve akşam yemeği atmosferinde geçen bir filmin, bu kadar beğeni alması için dört ana unsurun bir arada, mutlaka çok iyi olması gerekir...
Bize göre, Eden karakterini canlandıran Tammy Blanchard’ın biraz ağdalı ve yapış yapış bulduğumuz performansına rağmen başta, özellikle üzerindeki tedirginliği bir türlü atamayan ve bu tedirginliği çevresindekilere de sürekli yansıtan Will rolündeki Logan Marshall-Green ve bir şeyler sakladığı ama belli etmemeye çalıştığı her halinden belli olan David rolündeki Michiel Huisman olmak üzere kadrodaki bütün oyuncular oldukça iyi iş çıkartmışlar…
Daha önce “Goon” (2011) ve “A Dark Truth” (2012) gibi başarılı işlere de imza atmış olan görüntü yönetmeni Bobby Shore’un çekimleri için de olumsuz herhangi bir şey söylemek mümkün değil… Aynı şey, henüz dördüncü uzun metrajlı sinema filmi olmasına rağmen Kusama’nın kusursuz kurgusu için de geçerli…
Gelelim filmin hikâyesine… Aslında bu, özellikle de Amerikalılara çok da yabancı olan bir hikâye değil… Yazılı basında ve televizyonlarda, her gün değilse bile sıklıkla rastlanabilen tarikat hikâyelerinin değişik bir çeşidi…
Hal böyle olunca da; yani iyi oyunculuk, iyi kamera ve iyi yönetmen kurgusu, iyi de olan bir hikâye de bir araya getirilince, doğal olarak ortaya çıkan sonuçta iyi olmuş…
Bazılarınca biraz “yavaş” ilerlediği için eleştirilen “iki sürpriz finalli” (evet yanlışlık yok yazıyla ve rakamla iki /2) bu psikolojik gerilimi biz, büyük bir ilgi ve keyifle izledik… Umarız sizler de sever ve aynı keyifle izlersiniz…
Son bir not: Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinali; bir başka mecrada tarafımızca, 17 Temmuz 2018 günü saat 01.09’da yazılarak paylaşılmıştır...
Film son 20 dakikaya kadar o kadar sıkıcı ilerliyor ki. Boş dialoglar, anlamsız sohbetler, hadi birşeyler olsun artık derken filmin sonuna geldik. Filmin nasıl biteceğini ve ne üzerine olduğunu tarikat kelimesini duyduğum anda anladım. Ama bu kadar da sonuna kadar süğdürmenin bir anlamı yoktu.
Güzel değildi beğenmedim sıkıcı ve gereksizdi... keşke bu kadar uzatıp boş boş konuşacaklarına azcık gerilim veya aksiyon koysalarmış o zaman hikaye kurtarırdı. Ama maalesef izlenecek bişey yok.
arkadaşlar bu filmi izleyin izlettirin. 4 arkadaş izledik, 1 arkadaşımız hiç beğenmedi ama o beyin dağarcığı dar ama zeki biri. Onun dışında beğendik. Arkadaşım kızarkadaşının da beğenmediğini iddia ediyor. Siz yine de bi bakın. Yavaş işliyor ama güzel.
ONCELIKE SELAMIN ALEYKUM FILMI IZLEDIM BERBAT BIR FILM ADAM GIBI FILM YAPIN BEN HAYATIMDA 400 E YAKIN FILM BITIRDIM AMA ENNN GEREKSIZI VE ZAMAN KAYBI BUYDU IZLEMEYIN IZLETMEYIN FRAGMANA ALDANMAYIN ZAMAN KAYBI GERCEKTEN KENDIMDEN UTANNDIM BUNU IZLEDIM DIYE BIDE+18 YAZMISLAR ALAKSI YOK VE ZAMAN KAYBI KIMSE SUSLEYIP PUSLEMESIN...
film severler tarafından eksi puan alsa da bence fena değildi flashbacklar özellikle hoşuma gitti en azından neden bölye bir şey planlamışlar (öldürme )belli ediyor.. bazı filmlerde hak getire ara ki bulasın... konusuna gelirsek biraz fazla durağan sahne var yani ben gerilimin fazla olmasını isterdim son 20 dk'spoiler: lık kısımda korku ve gerilim mevcut onun dışında fena sayılmaz merak ettiriyor istediğimizde bu zaten .
Vov! Psikolojik-Gerilim tarzı seviyorsanız tam size göre bir film zira film boyunca durağan temposuna ve tek ortamda geçmesine rağmen izleyiciyi ikilemde bırakmasıyla son ana kadar gerilimin temposunu artıran bir yapım. İzleyiciyi ikilemde bırakmasıyla benim çok beğendiğim bir film oldu
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.