En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
KaliteTAKİP
Takipçi
873 değerlendirmeler
Takip Et!
5,0
25 Aralık 2013 tarihinde eklendi
öncelikle sinema sever bir adam olarak böyle bir yapımı nasıl şimdiye kadar izlemediğim için kendimden utandım ve benim gibi film düşgünü arkadaşlarda kendilerinden utanmalılardır film için söylenebilecek fazla birşey yok çünkü aradığınız hersey bu filmde var sizi oyuncu kalitesiyle ve oyuncu performansıyla şok edecek bir yapım bir grup akıl hastası bu kadar gerçekci ve sade abartısız olur film çok hareketli olmasada sizi okadar etkiliyorki nasıl başlayıp bittiğini anlamakta güçlük çekeceksiniz sonuç olarak bu filmi izlememek kendinize yaptığınız kötülük olur son olarak alpacinoun kadın kokusundaki kör rolüyle ve bu filmde Jack Nicholson deli rölüyle hayatımın en iyi iki oyunculuk performansını izlemenin gururunu yaşıyorum şiddetle tavsiye ederim iyi seyirler...
yorumlarda herkes tutturmuş bir harika oyunculuktur gidiyor..tamam nicholson iyi oynamış fakat bu filmin tamamını kurtarmaya yetmiyor..sinema sadece iyi rol yapma yeteneği sanki..kurgu,senaryo,akıcılık nerde..filmi izlerken sıkılıyorsam,2 saat 15 dakika boyunca hep bişeyler olacak beklentisiyle durup sonundada hiçbirşey olmuyorsa isterse 10 dalda oskar almış olsun sıkıcı film sıkıcı bir filmdir..buradaki yorum ve puanları çok abartılı buluyorum..10 üzerinden 6 veriyorum..
Öncelikle bu filmi izlemeden önce şunu bilmelisiniz guguk kuşu sevdiğini geride birakmaktansa öldürürmus yoksa filmin sonundan bir şey anlamazsınız iyi seyirler
Doğrular yanlışlar iyiler kötüler kötüleri kötü yapan nedir yanlışlar kime göre yanlış film tam anlamıyla başyapıt derin mesajlar içeriyor Filmde “size akıllı kimmiş göstereceğim “ derken bence seyircilere sesleniyor hastane sorumlusu yakaladığı balığı çerçeveletirken hastanedekilerin Balık yakalamaya gitmesi suç oluyor Hastane görevlisinin kadınla beraber olmak istemesi normal ama hastalardan birinin yapması kabul edilemez oluyor daha fazla şey yazabilirdim ama finali eleştirenler için yazmak istiyorum finalde anlatılmak istenen kurulan sisteme karşı geldiğinizde düşünme yetisini alıyorlar şef seni burda bırakmayacağım yanımda götüreceğim derken aslında Onu bir deli olarak değil her zaman aklı başında iyi biri olarak hatrlamaktan bahsediyor izlediğim psikolojik filmlerin içinde en iyisiydi diyebilirim sonrasında bu konuya benzer zindan adası geliyor
akıl hastanesinde bir takım kurallar vardır..ve herkes birşekilde uymak zorundadır..bir adam kuralları delmeye başlar ve aman aman muhteşem bi film çıkar..herşeye muhalefet etmek günümüzünde modası olduğuna filme yapılan yorumlarda çok güzel düzen eleştirisi yapıldığına dair saçmalıklar dahi var..yahu bırakın bu işleri..nedense gereksiz yere oraya buraya çekmeye çalışmış,gereksiz anlamlar çıkartmaya çalışmışsınız..anlamsızca biten ve bittiğinde akılda sandığınızın aksine hiçbirşey bırakmayan gereksiz bir film..zamana yazık..
Jack Nicholson'u hiç sevmem ama bu filmde gönlümü kazandı. İnsanoğlu'nun özgürlüğü adına neler yapabilirliğinin sorgulandığı bir yapım. Danny De Vito'yu(Martini) tanıyamadım. Film bittikten sonra jenerikte görünce şaşırdım. İzlerken bazı yerlerde insanları çaresiz görünce insan hüzünleniyor.
bu kadar puan bu kadar övgü başyapıt sayılması eminim senesinden kaynaklanıyor, o dönemde böyle başarılı bir film tabiki tebrike şayan, psikolojik dramda oldukça iyi işlenmiş ama önemli olan size nasıl tesir edeceği ki günümüz de oldukça fazla film izleme şansı bulunca senaryo tahmin ediliyor.
*** EN AZINDAN DENEDİM, ÖYLE DEĞİL Mİ ? *** Oscar ödüllerinde 'Big Fives' ( En iyi 5'li ) denilen oscar harikası olarak görülen ( EN İYİ FİLM, EN İYİ SENARYO, EN İYİ YÖNETMEN, EN İYİ AKTÖR VE AKTRİST ) dalında bütün ödülleri toplayan 3 filmden biri bu sinema başyapıtı Guguk Kuşu... Jack Nicholson'a hayranlık kazandığım film. Bu yapıtı karalayan yerden yere vuranlara anlam veremiyorum, gerçekten komiksiniz. Bu yapıtı izledikten sonra asıl deli kim sorusu aklınızda takılıp duruyor, gerçekten deli kime denir delilik nedir ? Yoksa hepimiz deliyiz de sadece çok iyi akıllı rolü yaptığımız için hastaneye kapatılmıyoruz. Filmi izlerken aklıma şu ünlü söz geldi " Delilik akıl sağlığı bozuk dünyaya ayak uydurmak için yapılmış akıllı bi hamledir".. Evet gerçekten de bu böyle, film güzel mesajlar veren ve mükemmel finali ile gözyaşına boğan büyüleyici ders niteliğinde. Mc Murphy ve Şef arasındaki dostluk Murphy'nin zekası ve tavırları beni etkiledi. Sakın düsünmeyin hemen izleyin 10/8.
Öncelikle film Guguk Kuşu olarak biliniyorsa da,ingilizcede Cuckoo,kaçık anlamındadır ve guguk kuşları yavrularını başka kuşların yuvalarına bırakırlar,yavrular da büyüyünce başka kuşların yuvalarına bırakırlar yani guguk kuşunun yavruları bırakıldıkları mekana ait değildir aynen McMurphy ve Bromden kendini deli zanneden iki akıllıdır.Milos Forman’ın bu filmi çekmeden önce McMurphy i karakterini Marlon Brando’ya oynatmayı düşünüyormuş ama karar değiştirerek Jack Nicholson2a vermiş bu rolü zaten Nicholson bu filmden önce 4 defa akademiye üye olmuş ama kazanamamış bir aktör.Film başlangıcında iki polis McMurphy’i hastaneye getirdiğine,polis bizimkinin kelepçesini çözdükten sonra McMurphy kelepçesini çözdüğü polise öyle hınzır bir gülümse atar ve bağırarak zıplamaya başlar ki,bu davranışı McMurphy’nin filmin geri kalanında yapacaklarının göstergesidir.McMurphy karakter olarak çok asi,enerjik,dominant bir karakterdir.Disiplin ve kurallar O’nun için gereksizdir ve olmamalıdır da.Hastane kurallarının çiğnenmesi içn de elinden geleni yapar koğuştaki arkadaşları ile.Nicholson’un demin bahsettiğim polise bakış atıp bağırdığı sahneden film sonuna kadar ki performansı alışıldık mükemmel oyunculuğu ama bence bu rol O’nun için tam biçilmiş kaftanmış,gerçekten de ben izleidkten sonra McMurphy i Nicholson’dan başkasının böyle ustalıkla oynamayacağına inanmıştım.McMurphy dışında filmdeki ana karakter hemşire Ratched i oynayan Louise Fletcher,bu aktrist de bu rolüyle kendisinin en meşhur ve en unutulmaz performansını vermiştir.McMurphy-Hemşire Ratched karakterleri birbirine tamamen zıt karakterler olduğu için bu iki yetenekli oyuncunun da birbiriyle fiilmde çekişmesi ayrıca eğlenceliydi.Bu iki başroldeki karakterlerden sonra benim şimdiye kadar gördüğüm en iyi yardımcı oyuncular da bu filmdeydi:Will Sampson(Bromden),Danny DeVito(Martini),Brad Dourif(Billy Babbit).Bu yardımcı oyuncu kadrosundaki aktörlerin de oyunculuğu fazlasıyla iyiydi ve deli rolünü de mükemmel canlandırmışlardı.Filmdeki hastane içi ortamını Forman büyük ustalıkla kullanmış ve Forman’ın karakterleri seyirciye anlatmada çok usta olduğunu gördüm.Film 1976 da 9 dalda oscar aday oldu ve o zamana ve oscar daki beş ana dal olan en iyi film+uyarlama senaryo+erkek oyuncu+kadın oyuncu+yönetmen dallarında beşinde birden Bir Gecede Oldu filminden sonra bu ödülleri alabilen 2.film oldu.Bu beş ana ödülü alan 3.ve son film ise 1991 de Kuzuların Sessizliği olmuştu.Yani beş ana dalda oscar kazanan sinema tarihinde 3 filmden biridir Guguk Kuşu ve bunu da hakettiğini düşünüyorum.Son olarak özellikle Nicholson’u başta olmak üzere diğer oyuncuların da muhteşem oyunculuklarını görmek isterseniz 70’lerin ve bence tüm zamanların en iiyi filmlerinden biri olan Guguk Kuşu’nu kaçırmayın.10/10.
Klasik düzende işleyen bir hastanede, kuralcı ve gelenekçi bir baş hemşire olan Mildred Ratched’le (Louise Fletcher) itişip kakışması onda var olan bir özgürlük sevdasını etrafındaki gösterme, yayma, bilerek ve isteyerek düzene başkaldırma çabasından değildir. Sanırım kitabın yazarı Ken Kesey’in kitabı sinemaya uyarlayan Bo Goldman ve yönetmen Milos Forman’la anlatıda ayrıldıkları nokta burasıdır. Ken Kesey McMurphy’yi bu tavırlarını sergilerken kasıtlı ve öğrenilmiş bir bilinçle hareket ettirmek istemiştir. Ancak Milos Forman daha estetik ve dahiyane bir anlatımla McMurpy’ye deliler hastanesinde bilincine varmadan terapi üreten! İyi vakit geçirmenin peşindeyken hastalarda iyileşme süreci başlatan akıllı bir deli rolü vermiştir. En sonunda kadın düşkünü, işi gücü serserilik olan bu akıllı deli baş hemşire Ratched tarafından mimlenmiş, köhne psikoterapinin sözüm ona bilimsel göstergelerine dayanılarak beynine şok uygulanmak suretiyle hayatla bağı koparılmıştır.
Jack Nicholson ın can verdiği, damarlarında, kan yerine sanki elektrik dolaşan Randle Patrick McMurphy, karakteriyle efsaneleştiği şahane bir film. Tabii, hemşire Ratched rolü ile, nefret tohumları ektiğimiz, Louise Fletcher ı es geçmiyorum...
Çok güzel bir film olmasının yanı sıra çok anlamlı ve izlenmesi gereken bir yapım.Arkadaşlarımızın çoğu yorumlarında filmin çok güzel olduğundan bahsetmişler ve tabiki jack nicholsondan bunlar tabiki doğru ben birde bunlara ek olarak filmin neden bence bu kadar güzel olduğunu söyliyim çünkü insanların akıl hastanesinde bile imkansız gibi görünen şeyleri yapabileceğini,hiç bir şeyin sınırı olmadığını ve doğruları söyleyenlerin orada bile susturulduğunu jack nicholsonun olağanüstü bir oyunculukla canlandırdığı mcmurphy karakterinden bizlere aktarıyor.İzlenmesi gereken bir film yalnız sonunda ben de hayal kırıklığına uğradım zira şefle beraber kaçmalarını beklerken beklenmedik ve üzücü bir şekilde bitti.9/10
geç izlemenin verdiği üzüntüyü yaşayarak kesinlikle izlenmesi gereken filmlerin başında olduğunu belirteyim.filmle ilgili zaten milyonlarca yorum vardır belki,ben de bunları tekrar etmek istemiyorumizleyince göreceksiniz...
J.Nickhalsonın harika oyunculuğuyla taçlandırdığı güzel bir film.. Filmin içinde bir çok ince mesaj var ve bunları insanın gözüne sokmadan ama dokundurarak anlatmayı başarıyor..Filmin ilk 1,5 saati komik ve bir o kadar sürükleyici, ancak son 40 dakika boşuna uzatılmış.. Ya da derin bir şeyler anlatmaya çalışmış yönetmen ama ben anlamadım.. Genel olarak bakıldığında seyirlik bir film..10/8,5..
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.