Kahraman Şövalye - Beyazperde.com eleştirisi : Animasyonun Hollywood tekelinden çıktığını kanıtlıyor...

İlhama ihtiyacımız var, hepimizin! "Bu işi sen yapamazsın. Bu senin boyunu aşar. Belli, yapamayacaksın işte…" Gün içerisinde bu tip sözleri ne kadar çok duyuyoruz değil mi? Ve zaman oluyor, maalesef biz de başkalarına söylüyoruz. Ama asıl neler başarmak istediğimize bir kulak versek ve arkasında dursak... İşte İspanyol şirket Kandor Graphics’in bir animasyon karakterinde vücut bulmuş hali Justin bunu başarıyor.

Kandor Graphics elindeki imkânların azlığına rağmen, kurulduğu günden beri yılmadan çabalıyor ve şirketi bugünlere taşıyor. Yaklaşık 20 yıl önce, üç kurucu ortakla tüm dünyada izlenecek animasyon filmler yapma kararı alan şirket; heves, idealizm, biraz da pervasızlıkla bu maceraya atıldıklarını söylüyor. Bu noktada Justin’in hikâyesi de onların hikâyesiyle örtüşüyor ve şirketin ikinci uzun metrajlı filmi olan Kahraman Şövalye Justin, belki de onlar için apayrı bir yerde olduğu için güzel bir vizyon filmi olarak beyazperdede yerini alıyor.

Çelimsiz bedeninde kocaman bir kalbi olan Justin, ona söylenen tüm heves kırıcı öğütlere kulak asmıyor. Hukukçu babası yüzünden bürokratların yönettiği ve şövalyelerin yasaklandığı bir krallıkta, büyükbabasından ilham alarak, şövalyeliği krallığa geri getirmek için elinden geleni yapıyor. Sevgilisi sandığı Lara’ya veda ederek yola çıkıyor ve türlü zorluklarla çarpışıyor. Kendini bulma yolculuğunda tanıştığı Talia ile de gerçek aşkı bulacaktır…

Antonio Banderas yapımcılığında yapımı gerçekleştirilen film, animasyonun Hollywood tekelinden çıktığını bir kez daha kanıtlıyor. Animasyon çizgisinin yanı sıra hikâye, karakterler, espriler ve diyaloglar da tatmin eder nitelikte. Film boyunca Justin’le empati rahatça kurulabiliyorken gülmemek elde değil. Günümüz yaşam tarzı ve teknoloji kullanım alışkanlıkları orta çağ hikâyesine şık bir şekilde yedirildiğinden, filmin çocuklarla onlara yabancılaşmadan iletişim kuracağı kanısındayım.

Kung Fu Panda ve bir sahnesiyle Ejderhanı Nasıl Eğitirsin’i anımsatıyor ama karakterleri bahsedilen filmlerdeki kadar güçlü olmadığı için, başarılı yanlarına rağmen onlardan geri kalıyor. Fakat İspanyol yapımı olmasına rağmen İngilizce’de oluşturdukları dil o kadar güçlü ki, diyaloglar şiirsel olarak akıyor ve bu da filme artı puan kazandırıyor.

Sonuç olarak; aklımıza koyduğumuzu yapma, bunun için çok çalışma ve çabalama, hak etmeden kazanılan başarıların bir gün son bulacağı mesajını bizlere farkındalık yaratarak ulaştıran Justin’in maceralarını, çocuklar kahkaha patlatarak izleyecektir. Ailenizle birlikte iyi seyirler dilerim.