Sağ Salim: Beyazperde.com eleştirisi

Film, Salim'in cenazesinin yıkanması üzerine açılıyor. Ölülerden çok korkan Salim (Burçin Bildik), bu kâbustan uyandıktan sonra Fenerbahçe'nin kanarya sarısı rengine boyanmış külüstür kamyonetiyle yine doğuracak bir genç kadını doğumhaneye yetiştirmeye çabaladıktan sonra korktuğu başına geliyor. Silifke'nin Değirmendere köyünden memleketi Sivas'a bir cenaze taşımasını istiyor muhtar (Hüseyin Avni Danyal). Ölülerden korkan Salim için bu neredeyse ölmeye yakın. Ama yapacak bir şey de yok. Sandığa benzer tabut kamyonetinin arkasına yüklenen Salim korkuyla yola koyuluyor. Yolda tabutun kapağı açılınca korkuyla ne yapacağını bilemeyen Salim'e oradan geçen Recai (Alper Saldıran) yardımcı oluyor. Bu yol filminin de kırılma anı da burada başlıyor.

Çılgın bir komedi içinde sinema tarihimizin en kanlı film bu belki de. 2012 yapımı "Sağ Salim", insanı çılgınca gülme krizine düşüren filmlerden. Öyle ki, en kanlı sahnelerde bile kahkahalar atıyorsunuz. Yönetmen Ersoy Güler, içimizdeki şiddet duygusunun kanıksanmasına gönderme yapıyor sanki. Televizyon haberlerinde onca şiddet ve ölüm haberlerini donuk gözlerle seyrediyoruz, ardından da sofrada yemeğimizi yemeye devam ediyoruz.

Filme dönersek hikâyeye bu noktada başka insanlar da katılıyor. Nihal (Fulya Zenginer), serseri ve soyguncu Ayhan'la (Kenan Ece) kaçmış. Babası Halit (Yakup Yavru), kendisini zengin bir adama vermek istemiş. Ayhan, arabanın dışında en yakın arkadaşının üzerine tabancasının şarjörünü boşaltırken Nihal de korkuyla sürmesini bilmediği arabayla oradan uzaklaşıyor. Kaçan kızı Nihal'in peşine düşmüş Halit, namaz kılarken, kamyonetinin direksiyonu çıkan Salim Halit'in kamyonetine çarpıyor. Orada da işler karışıyor. Ayhan'ın vurduğu adamı kendisinin öldürdüğünü sanıyor Salim. Ardından Halit'i görüyorlar. İkisini de brandaya sarıp kamyonetin arkasına yerleştiriyorlar. İş bununla da bitmiyor. Bir uyuşturucu kaçakçısı da jandarmadan kaçarken tabuta sığınıyor. Nihal de kamyonetin yolcusu olduktan sonra her şey daha da zıvanadan çıkıyor.

Filmi seyrederken bu şiddet nerede bitecek diye de düşünmeye başlıyorsunuz. Çünkü daha sonra sıra da Nihal'le evlenmek isteyen benzinlik sahibi zengin Gucur Osman da var. Gucur Osman'ı (Murat Akkoyunlu) soymaya gelen Ramiz (Kevork Türker) ve Tahsin de (Tevfik İnceoğlu) var elbette. İşler yine karışıyor Ayhan da soyguna katılınca. Bundan sonrasını perdede görmek gerekiyor. Bir Türk filminde bir kamyonet dolusu cesedi bir arada her zaman bulamayabilirsiniz. Bol karakterli kaotik gibi görünen bu filmde sürprizler de var. Filmin teknedeki final sahnesi seyirciye son kahkahasını attırıyor, belirtelim.

Sağ Salim, filminin estetiği çarpıcı olmakla birlikte, bazı anlarda insanda televizyon estetiği tadı da bırakıyor. Özellikle "dolly"ye takılı kamerayla yansıyan görüntüler buna örnek. Yönetmen, dizilerin yoğun izlendiği ülkemizde seyircileri yabancılaştırmak istemediğinden olmalı, yakın çekimlere biraz daha ağırlık vermiş. Fonda duyulan müzikler de fark ediliyor. Ayrıca filmin finalinde Atiye'nin seslendirdiği (ve 2011 yılında çıkarttığı "Budur" albümünde de yer alan) Arapça "Hali Hali Hal" şarkısı muhteşem. Film bittikten sonra kendinizi Tarantino filminden  çıkmış gibi hissedebilirsiniz. Görülmeye değer.