Hesabım
    Ikizler Firarda
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    1,0
    Çok Kötü
    Ikizler Firarda
    Yazar: Duygu Kocabaylıoğlu

    Şov dünyasına önce ilüzyonist, sonra da tiyatro oyunlarıyla adım atan Necmi Yıldırım'ın kendi kaleme aldığı bir hikayeden sinemaya aktardığı ve başrolün yani sıra Yusuf Güven, ile yönetmenliğini de üstlendiği İkizler Firarda adlı film, yurtdışında pek çok örneğini seyrettiğimiz sevimli bir çocuk komedisi aslında. Ya da olmak isteyip de başaramadığı tür en azından bu. Vizyona sokulan filme her hangi bir reklam, basın gösterimi ya da gala yapılmamasının sebebi maddi koşullar mı yoksa filmin bir sinema ürünü olarak ne kadar felaket sularda yüzdüğün fark etmeleri mi, orasını bilemem ama naif duygularla yola çıkan bir hikaye, beyazperdede ancak bu kadar hayat bulamayabilirdi!

    Filme kaynaklık eden yaşanmış bir öykü var mı bilmiyorum ama annelerinin hayatta olduğunu sanıp, kendi başlarına -ve tabii ki özlemle- onu aramaya koyulan ikiz kardeşlerin hikayesi orijinal olmasa da iyi işlendiğinde seyirci çekebilecek bir potansiyele sahip. Film bu açıdan bakıldığında artı puan alabilecekken, yakın zaman yerli sinemamızın bizi sürüklediği hayal kırıklılarına bir yenisi daha olmaktan öteye gidemiyor.

    Zira, hedef kitle çocuklar bile olsa seyirciyi filmin içine çekmesi gereken başroller tam bir fiyasko. Ferganur ve İkranur ikiz kardeşler pek sevimli iki kız çocuğu olarak Eda ve Seda'yı canlandırıyorlar ama gerek çocuklara yazılan diyaloglar olsun, gerek hiç çocuk oyuncu koçu tatmamış amatör ötesi oyunculukları olsun, dakika bir gol bir insanda, anında "kanal" değiştirme isteği yaratıyorlar. Fakat televizyon filmi olarak tasarlandığı çok belli olan bu yapımı bir sinema salonunda seyrettiğinizi fark edip, dünyaya dönüyorsunuz. Öte yandan dublajları bu kadar kötü olan bir film ile televizyon seyircisini de yakalamak ayrı zor.

    Diğer yandan filmin baba ve ikiz kız çocukları dışında kurulan oyuncu kadrosu yan karakter olarak en çok Cengiz Küçükayvaz'a şans veriyor. Küçükayvaz daha önce televizyondan aşinası olduğumuz tez canlı, iş bitirici ama hafif katakulli barındıran girişimci Kazım Amca rolünün hakkını veriyor; hatta bu tarz bir rol Türkiye'de en çok ona yakışıyor belki; ama karakter en baştan o kadar sulu çizilmiş ki kendisiyle empati kurup, onu sevmemiz çok zor.

    Öte yandan Sümer Tilmaç'ın canlandırdığı Rambo ve Zülfü Hamit Altın'ı absürdleştirilmiş bir mafya patronu olarak seyrettiğimiz roller filmin en akılda kalıcı karakterleri. Bir de Kazım Amca ile Çiftçi Rıza Day olarak geçen  Selahattin Taşdöğen'in 3-4 dakikalık kısa bir sahnesi var ki filmde sevdiğim tek an o sahne oldu diyebilirim. Keşke sonundaki gereksiz espri de olmasaydı. Ama Seda Sayan, Tarık Mengüç ve Oya Aydoğan'ın neden bu filmde olduğunu sorgulamıyorsam, gerisi teferruattan ibaret zaten.

    Yönetmen Yusuf Güven ve proje sahibi diyebileceğimiz Necmi Yıldırım belli ki bu filmin her aşamasında oldukça hevesli ve heyecanlı davranmışlar. Yapılan hatalar ve amatörlükler de belki bu heyecandan kaynaklanıyor. Ama onlarca insanın set mesaisi yaparak ortaya koyduğu bir işte biz de seyirciler olarak biraz daha özen, biraz daha farkındalık talep ediyoruz, çok mu? Hedef kitle küçük seyirci grubu olabilir ama 3 yaşından itibaren zehir gibi bir neslin yetiştiği yıllardayız ve çocuklar televizyondaki en kalitesiz işleri dahi ayırt edip "zaplayabilecek" kapasitedeler artık. Hadi onlar bir şekilde bu filmin çiğliğini ve olmamışlığını yediler diyelim, çocuğunu elinden tutup sinemaya götüren ve iki saat bu filme katlanmak zorunda olan anne-babanın günahı ne? Ben bundan yirmi yıl önce Evde Tek Başına (Home Alone) serisini babamın kahkahaları eşliğinde seyretmişken neden daha ileriye değil de, bunca tecrübeye rağmen eli yüzü düzgün bir çocuk komedisinde daha da gerilere gidiyoruz?

    Her hangi bir sinema yapıtına "sakın gitmeyin!" demek adetim değildir ama yeni kuşak sinemacılara tavsiyemdir, lütfen film çekerken o bilet parasını verip, hafta sonu size 2 saatini ayıracak sinema seyircisini de düşünün; kendi hikayenizi çekiyorsunuz diye amatör bencilliklere kapılmayın.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top