Cesur Zebra'ya verilen "Khumba” ismi Zulu ve Xhosa dillerinde “deri/post/ten” anlamlarındaki kelimeden gelir.
Yönetmen Anthony Silverston, Khumba'nın hikayesiyle ilgili olarak şunları söylüyor: "Khumba, başlangıçta bana kişisel bir hikâye gibi geldi, fakat çabucak fark ettim ki hikâyenin değindiği temalar evrenseldi. İnsanlara hikayeden bahsederken; onlar karakterle empati kurmadan önce “Yarısı çizgili bir zebra hakkında…” demekten öteye geçemiyordum. Bilmeleri gereken tek şey, onun farklı olduğu, topluluğa uymadığıydı. Bence bunun sebebi, pek çoğumuzun kendi bedenimiz içinde iyi hissetmek için müşterek bir mücadeleyi deneyimlemiş olmamızdır. Kendimizle ilgili değiştirebileceğimiz belli şeyler ve kabullenmemiz –hatta kucaklamamız—gereken başka şeyler de olduğunu fark etmeye başladığımızda, belki de tüm yaşamımız boyunca mücadele ettiğimiz bu şeyin, bizi olumlu yönde şekillendirdiğinin de farkına varırız. Sonuçta, felsefi konular bir yana, asıl amaç çocukları –kökeni ırk, din, kültür, sınıf ve cinsiyet olup olmadığı fark etmeksizin-- farklılıklara sadece hoşgörülü yaklaşmaya değil, farklılıklardan keyif almaya da cesaretlendirecek eğlenceli bir animasyon filmi yaratmaktı."
Khumba’nın öyküsündeki çoğu eleman aslen gerçek dünyadan alınmıştır ya da bu emsalsiz Güney Afrika ortamındaki hayvanlar, insanlar ve hikâyelerden esinlenilmiştir. Örneğin Yalnızlık Vadisi, Graaf-Reinet kasabasının yakınındaki kayaların gerçek biçimidir; N!ao Dağı, Swartberg Geçidi’nin yakınlarındaki kıvrık kaya biçimlerinden esinlenmedir ve tabi ki soyu tükenmekte olan nehir tavşanından, nadir görülen karıncayiyene kadar tüm hayvanlar bölgeye özgüdür.