Yukarıdaki eleştiriyi ve basında çıkan pek çok eleştiriyi de okuduktan sonra bugün Kızılay Büyülü Fener'de filme gidip kendim izledim. Eleştiriler insanların, gençlerin, bir şeyler yapmaya çalışan sinemaya farklı bir tat getirmek için çırpınan gençlerin önünü tıkarsa, yapıcı olmazsa maalesef ülkemiz sineması televizyonda ünlü olduktan sonra film çeken ve trilyonları cebine atan insanlar haricinde film çıkaramaz. Nasıl bir beklentiyle gidersiniz filme bilemem ama, ben yukarıdakilere kesinlikle katılmadığımı söyleyebilirim. Bir kere Cengiz Bozkurt harika oyunculuğuyla bütün salonu yine güldürmeyi başardı diyebilirim. Güzel, sıcak, sevgilinize sarılıp izleyebileceğiniz, çoluğunuzu çocuğunuzu toplayıp gidebileceğiniz güzel bir komedi filmi. Filmin bir grup gencin kendi imkanlarıyla, çok büyük uğraşlarla çekildiğini de internette kısa bir araştırma yaparak görebilirsiniz. Bol küfürlü, belden aşağı dışında espri çıkaramayan ucuz komedilerin yanında gençlerin ilk deneyimi olarak kaliteli, üzerine çalışılmış, uğraşılmış bir proje. Yiğidi öldürelim hakkını da verelim, Ata Demirer'in Son Osmanlı'sını, Recep İvedik serisini hayli hayli geçer bir komedi. Gülmek istiyorsanız, sinemayı seviyorsanız, bu ülkede sinemaya gönül veren kişilerin hevesi kırılmasın istiyorsanız bu filme gidin. Eğri oturup doğru konuşalım kısmına gelirsem, filmin en büyük eksiği figüranların çok figüran kalması ki bütün film ekibini profesyonel bir kadrodan oluşturamayacak olmalarına da anlayış gösterilebilinir. İzleyen herkes yorum yapsa gerçekten çok güzel olur, bence filmi yapan ekip için de bütün bu yapıcı eleştiriler çekmek istedikleri diğer filmler için ilham kaynağı olur.
Sevgiler, saygılar...