Hesabım
    Hayalimdeki Aşk
    Ortalama puan
    3,7
    63 Puanlama
    Hayalimdeki Aşk hakkında görüşlerin ?

    8 Kullanıcı yorumları

    5
    0 Eleştiri
    4
    3 Eleştiri
    3
    5 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    JeanClaudeVanDamme
    JeanClaudeVanDamme

    Takipçi 1.209 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    20 Kasım 2012 tarihinde eklendi
    Kendi halinde ufak,iddiasız bir romantik komedi aslında ''Ruby Sparks''.İlk gösterildiği günden bu yana aldığı abartılı övgüler filmin imajını seyirci nezdinde özellikle izlenmeden önce değiştirdi.Dolayısıyla film çıkışı yaşanan hayal kırıklıkları hep bu dozajı tutturulamamış tebriklerin sonucu.Aslında film izlenirken derininde hiç de bir şey olmadığı,bu tür bir bağımsız film için biraz yüzeyde de olsa gayet makul tonlarda derdini anlatabildiği görülecektir.Eksikleri var,başyapıt olması ya da yıllandıkça kültleşmesi de zor görünüyor ancak özellikle kadın seyircilerin beğeneceği ve gülümseyerek anacakları bir film olmuş.
    MojoRising
    MojoRising

    Takipçi 380 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    2 Kasım 2012 tarihinde eklendi
    ''Ruby Sparks / Hayalimdeki Aşk'' 2012 yılının en özgün işlerinden birisi kesinlikle. Bana ''Lütfen Beni Öldürme / Stranger Than Fiction'' filmini anımsattı film. Bu filmin adını andığım o filmden daha iyi olduğunu belirteyim en başta. Filmle ilgili beni en çok şaşırtan şey filmin senaryosunu yazan kişinin Ruby Sparks karakterini canlandıran Zoe Kazan (kendisi ünlü yönetmen Elia Kazan'ın torunuymuş bu arada) olması. Bu bilgiyi bilmeseydim bu filmin senaryosunu kesinlikle bir erkeğin yazdığını düşünürdüm. Kazan bu kadar iyi bir senaryo yazıp, erkek dünyası ve ilişkilere dair o kadar zeki ve ince detaylar yakalamış ki kendisinin zekasına hayran olmamak elde değil. Ancak filmin yönetmenlik tarafında sorunlar oldukça bariz. Bu enfes senaryo çokta tecrübeli olmayan bu yönetmen ikilinin (Küçük Gün Işığım'ın da yönetmenleri bu ikili aynı zamanda, o filmi daha iyi bir filmdi işin doğrusu) elinde tempo sorunları olan bir filme dönüşmüş. Film birçok yerinde adeta akmıyor. Bütün bunlara rağmen senaryonun çok başarılı oluşu, filmin temposundaki sorunları görmezden gelmenize yardımcı olmayı başarıyor. Günümüz sinemasına ''Sil Baştan'' (o film kadar iyi bir film değil açıkça söyleyelim) gibi kült bir aşk filmi kazandıran Zoe Kazan'ın bundan sonraki işlerini takip etmekte fayda var. Ben bu ismi hafızamın bir köşesine yerleştiriyorum.
    Rollercoaster
    Rollercoaster

    Takipçi 382 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    10 Şubat 2013 tarihinde eklendi
    Bir kadının erkek egolarını eleştirmek için yazdığı hikayeye;biraz ''Sil Baştan'',biraz da ''Stranger Than Fiction'' ekleyince ortaya bu,komedi kısmı törpülenmiş romantik-komedi çıkıyor.İyi bir film olduğu şüphesiz ama özgün olduğunu söylemek çok zor.Yine de beğendim...7/10
    Mahmut Eyüp
    Mahmut Eyüp

    36 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    14 Ağustos 2023 tarihinde eklendi
    Boş bir resim tablosuna bakıp anlam çıkarmaya çalışan tiplerden asla olmadım. Her izlediği filme ayrı anlam biçmeye çalışan bir adam da. Dolayısıyla bunu rahatlıkla söyleyebilirim ki izlediğim en güzel olmasa da en anlamlı aşk filmiydi. Filmin vermeye çalıştığı mesaj, kendisinden bile büyüktü diyebilirim.

    Öncelikle Zoe Kazan beni filmi izlemeye teşvik eden kişiydi çünkü Big Sick filmindeki enerjisine hayran kalmıştım. Klasik bir aşk filmi beklerken, çok daha ayakları yere basan bir filmle karşılaştım. Böylesi ütopik bir filmin ayakları nasıl yere basabilir ki?

    Şöyle, öncelikle yazarın mevcut karakteri bana fazlasıyla tanıdık ve yakın geldi. Kafasında oluşturduğu o harika partneri beklemekle meşgul olan, aşka fazlasıyla anlam biçen ve genellikle dar bir sosyal çevreye sahip olan (yazar olmasına rağmen) bir adamın hikayesine tanık oluyoruz. Böylesi tipler (yakından bildiğim için bu kadar emin konuşuyorum) genelde bekledikleri o insana o kadar anlam biçer ki, mevcut yalnızlıkları fazla can sıkıcı olmaz çünkü yarınlarda çok eğlenecekleri birinin gelecek olması ihtimali yeterince avutucudur. Ancak insan bekledikçe ve eledikçe daha da seçici ve bir o kadar mükemmeliyetçi bir yapıya bürünür. Filmde de hayatındaki kadından mükemmellik bekleyen ve kendinden de asla taviz vermeyen profile şahit oluyoruz. Dolayısıyla verilen ilk mesajın, mükemmellik beklentisinin hem fazla bulutların üstünde olduğu hem de bu beklentinin arkasında kibirli bir düşünce profilinin yattığı olduğunu düşünüyorum.

    İkinci mesaj ise halihazırdaki mükemmeliyetçi güdünün aslında bir noktadan sonra sarpa saracağı gerçeğidir. Sizle çok ilgili ve alakalı bir kadın hayal edersiniz ancak size tamamen bağımlı bir kadın sizi bir noktada bunaltabilir. Fazla enerjik ve sosyal olmasını dilersiniz ama bu da uzun vadede sizi endişeye sokabilir. Yazarın sokmaya çalıştığı her kalıp, öyle ya da böyle bir noktadan sonra en çok kendisini rahatsız etti. Bu da aslında bizim sürekli olarak hayal ettiğimiz o kriterlerin bizi uzun vadede bunaltabileceği gerçeğini gözler önüne seriyordu. Örneğin, kıskançlık, fazla tutku, temas bağımlılığı, sürekli iletişim içinde kalma isteği, hayatının merkezine yalnızca seni koyması gibi faktörler başlarda sevimli gelebilir. Ancak uzun vadede kesinlikle her ilişki içerisinde can sıkıcı hale evrilebilecek potansiyele sahip davranışlardır.

    Genel olarak çıkarılacak mesaj ise bence, beklentileri düşürmek, ön yargıları kırmak ve başta değişime kendimizden başlamayı bilmek olabilir. Çünkü aşk zaten kendi halinde de mükemmel bir şey değil mi? Bence bizlerin de mükemmel olması gerekmemeli. Ve sanırım hayalimizde bir partner profili çizmeyi acilen bırakmalıyız. Kim bilir, belki o profile uzun uzun bakarken, gözümüzün önünden aşkın ta kendisi geçip, gidiyor.
    b.gnck
    b.gnck

    12 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    7 Ağustos 2013 tarihinde eklendi
    ” Bu büyük aşkımın gerçek ve imkansız hikayesidir. '' diyor filmin sonunda yazar. Bu hikayeye tanık olduğum için mutluyum. Bence güzel bir filmdi !
    Etiler Dvd
    Etiler Dvd

    2 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    2 Kasım 2012 tarihinde eklendi
    Kendi yazdığı karaktere aşık olan bir yazarın ego savaşından galip çıkmaya çalışırken yediği gollerin toplu gösterimi olmuş. Filmin hem yazarı hemde oyuncusu olan Zoe kazan yakın akrabası Türkiye'den göçmüş bir ailedir. Neyse uzatmayalım film güzel olmuş. kesin seyredin derim. Ama ilk 30 dakikayı lütfen sabrederek geçirin. Film sonradan yarış atı gibi açılıyor. :)))
    Cenk C
    Cenk C

    1 değerlendirme Takip Et!

    4,5
    20 Temmuz 2019 tarihinde eklendi
    Gerçekten güzel bir film özellik lede son 40 dk iyi izleyin örnek alınması ve uygunlaması gereken bir film.
    Enver E
    Enver E

    1 değerlendirme Takip Et!

    3,0
    17 Eylül 2019 tarihinde eklendi
    İzleyip öyle verebilseydik daha iyi olurdu yani ben puanı verdikten sonra bir anlamı kalmıyor bence değiştirilmeli
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top