Çok renkli bir film. Konusu, anlatımı çok sürükleyici olmasa bile oyunculuklar bence çok başarılı. 2014 yılı Oscar töreninde filmin adının geçeceğinden eminim. Özellikle en iyi oyuncu dalında Christian Bale'in güçlü bir aday olduğunu düşünüyorum. Keyifle izledim.
Son yıllarda yaptığı işlerle adından söz ettirmeyi başaran David O. Russell'ın yeni projesi Düzenbaz (American Hustle), ödüllere oynayan bir dönem filmi aslında. 2010'da Dövüşçü ile büyük bir çıkışa imza atan Russell, geçen yıl Umut Işığım filmiyle romantik-komedi türünü vasat sulardan arındırmıştı. Umut Işığım'dan tam bir yıl sonra Düzenbaz filmiyle çıkagelen Russell'ın gücünü yine senaryodan ve oyunculardan aldığını görüyoruz. Rusell, Umut Işığım'da birlikte çalıştığı Jennifer Lawrence ile Bradley Cooper'ın yanına Christian Bale, Amy Adams ve Jeremy Renner gibi yıldızları da alıp karikatürize karakterlerle bir suç filmi yaratmış. Düzenbaz, her ne kadar mükemmel gözüken bir senaryoya sahip olsa da tek olumsuz eleştirisini de senaryonun 'düzensizliğinden' alıyor. Basit bir hikayeden yola çıkan David O. Russell ve Eric Singer'ın iddialı bir senaryoyu oldukça kısa zamanda tamamlamaları filmin biraz aceleye getirildiği hissini uyandırıyor. Buna ilaveten Russell, filmini fazla kırpmaya kıyamadığı için bir sürü lüzumsuz laf kalabalığı ve fazlalıklar filme darbe vuruyor. Yalnız şu bir gerçek; Düzenbaz tüm kusurlarına rağmen harika bir film olmayı başarıyor. -Devamını film eleştiri merkezinden okuyabilirsiniz.
Her şeyden önce filme overrated gözüyle bakmak gereksiz bence.Çünkü envai çeşit suç komedisi a benzer olacak konuları.Ki zaten burada önemli olan konu değil oyuncular ve Russell'ın dizaynı.Söz gelimi oyuncular çok muazzam.E zaten fragmanı izlerken bizi de cezbeden de aynı şekilde başarılı bir şekilde işlenen kara komediyi de unutmamak lazım.Kısacası film çok eğlenceli,çok görkemli bir suç her ne kadar Russell'ın diğer 2 filmi kadar güçlü olmasa da önyargılarınızdan kurtulup izlemeniz lazım.
Oyunculuklar ve müzikler haricinde çokta aham şaham olmayan bir den önce gerçekten beklentim vardı hem kadrosu hem Oscar adaylıkları hem aldığı ödüller vs. beklentimi yükseltti fakat film beklentilerimin maalesef altında çıktı.Filmin ilk yarısı sıkıcı ve boş bunu söylemem gerekiyor ilk yarısı gerçekten vasat bir film tadında,ikinci yarısı ise film daha tempoyu arttırıyor ve baştan beri olması gereken kıvamı yakalıyor fakat yine de pek orjinal ve görmediğimiz şeyleri sunmuyor,böyle bir kadrosu olmasa ve David O. Russell filmi yönetmeseydi acaba yine böyle yılın öne çıkan filmlerinden biri olur muydu? Bence olmazdı.Film ismi gibi düzenbazlık üzerine kurulu bir film ama izleyene daha önce hiç görmediği orjinal bir şeyler vermiyor diyebilirim fakat filmi kurtaran iki unsur var bunlardan biri müthiş oyunculuklar diğeri de çok sağlam müziklerin kullanılması.Ben özellikle Amy Adams(bence bu sene Oscar'ı alıcak) ve Bradley Cooper'ın oyunculuklarını çok beğendim tabi ki Christian Bale de her zaman ki gibi iyi oynamış.İkinci yarısı bence filmi kurtaran kısımlara sahiplik yapan yarı olarak benim beklentilerimin altında çıkan bir film ve bence on dalda Oscar adayı olabilecek de bir yapım değil fakat yine de izlerken insanı eğlendiren zaman zaman güldüren ve özellikle ikinci yarısıyla keyif veren bir film,sinemada illa izlenmesine gerek görmesem de en azından evde izlemenizi tavsiye edebilirim fakat beklentilerinizi yüksek tutmayın derim.
Russell’ın önceki filmlerini seyredenler, yönetmenin karakter analizi konusunda ne denli başarılı olduğunu, seçtiği oyuncuların ise bu amaç doğrultusunda yapılacak en iyi tercihlerden oluştuğunu bilir. The Fighter bilindik bir spor filminden ziyade ağır bir aile draması iken Silver Linings Playbook yaratıcı ve sinema-edebiyat ilişkisine hizmet eden bir uyarlamaydı. American Hustle içinse böylesi övgü dolu tanımlar yapmak kolay değil. Yönetmenin deneyip de bir türlü kazanamadığı altın kaplama ödüllere ulaşma hevesiyle kağıda döktüğü aşikar bir dönem filmi var karşımızda. Üstelik bu uğurda işe yarayacak formül de tam kıvamında uygulanmışa benziyor: Şehvet var, eğlence var, ihtiras var, ihanet var, para var, skandal var; var da var… Hollywood’un bu temalarla yoğrulmuş filmlerine alışkın olan sinemaseverler için American Hustle hiçbir yenilik yahut özgünlük barındırmadığı gibi ucuz ters köşeye yatırma oyunları ve basit aşk mevzuları kokan senaryosuyla da Russell’ın kariyerinin samimiyetten ve ustalıktan en uzak filmi oluyor. Formüle hizmet eden görkemli kostümler ve mekanlar yalnızca göz boyuyor. Yıldız oyuncu kadrosuna bakınca ise yine Amerikan usulü, unutulmaya hazır bayat bir Christian Bale performansı (kilo alıp vermenin övgü gerekçesi olduğu tek sektörün Hollywood olması…) göz yorarken şimdiden Meryl Streep’in en büyük rakibi haline gelen Jennifer Lawrence en olgun ve iddialı performansını sergiliyor. Jeremy Renner filmin gizli ve hak ettiği değeri görmeyen en büyük artısıyken Bradley Cooper da ucuz komedilerden sıyrılıp daha oturaklı karakterlerin adamı olma yolunda olduğunu gösteriyor. Esas kadına hayat veren Amy Adams içinse fikirlerim oldukça muallak. Yetenekli olduğuna sonuna kadar inandığım ve her performansını beğeniyle seyrettiğim Adams, American Hustle’da kötü bir işe imza atmıyor fakat şahsi beklentilerimi karşıladığını da söyleyemem. Daha doğrusu aktrisin ne kendisi ne de karakterinin (film boyunca gözümüze sokulan dekoltesi dışında) ben buradayım diye bağıran bir çizgisi yok -ya da bana öyle hissettirmedi.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.