Film insanı o kadar fazla malesef korkutamıyor-ya da beni korkutmayı başaramadı-ancak müzikleri bence bayağ iyi ve insanı geriyor. Film ilk başlarda biraz sıkıcı özellikle ilk 25 30 dk sonrasında biraz şenleniyor ve bu şenlik son sahnelerde iyice artıyor. Filmin özellikle son sahnelerinde yoğun olarak kullanılan çığlıklar belli bir süre sonra canınızı sıkıyor ve kullandığınız cihazın sesini kısmak zorunda kalıyorsunuz. Genel olarak ortalama üstü çok fazla korku sahnesi barindirmayan bir film
"Teksas şehrini düşünürken her zaman aklıma sarı tahıl taneleri, kasabalar, kovboylar, şerifler ve katliam gelir. Öyle böyle bir katliam değil, elektrikli testereyle yapılmış bir katliam/tradeji. Filmin daha ilk dakikalarından insan korkutucu bir gerilime sürükleniyor ve izleyip izlememe konusunda kararsız kalıyor. Teen-Slasher türünün en büyük örneği ve öncüsü bence bu filmdir. Serinin diğer filmlerini de izlemiş birisi olarak aklıma Teksas şehri hep korkutucu bir şehir olarak girmiştir. Film yılına göre muazzam çekim açılarının ve sahnelerin gerçekçiliği bakımından büyük bir başarıya imzasını atmış. Şayet bu filmi halen izlemediyseniz, korku türünün uzmanı olduğunuzda söylenemez. Kuruntu yapanlara aldırış etmeden izleyin derim, bir korku filminden ziyade tradeji hikayesi. Sinema tarihinin en psikopat, en sadist, en vahşi canavar karakteri olarak gösterilen Leatherface efsanesinin doğuşu da bu filmle gerçekleşiyor. Sally ve diğerleri bahsi geçen eve varınca, bir lanet gibi yayılan korku artık orada onları beklemektedir. Öyle beklediğiniz gibi üst düzey oyunculuklar, üst düzey bir çekim ve görüntü kalitesi falan yok; amatörce sahneler ve anlar vardı. Film çok çabuk bitiyor, sanki 1 saat 20 dakika falan değilmiş 5 dakikaymış. Karakterler hakkında detaylı bilgiler, karakterlerin başına ne geldiği falan da yok sadece hepsinin kısaca ölüm sahneleri var. Geri kalan kısımda da Sally'nin başından geçenler var, filmin sonunda ki meşhur testere dansı da film tarihine geçmiş sahnelerdendir. Orta bir film kısacası; ne abartılacak yönü var, nede kötülenecek yönü var. Bu korku klasiğini izleyin mutlaka."
zaman kaybı ya testere gibi bişe bekledim. ilk yarıda çıkmadığıma üzüldüm belki abartıldığı şeyler 2.yarıda olur ümidiyle kaldım. berbattı. ha yıllar yıllar öncesine göre güzelmiş belki allahım eskiden insanlar bunları mı izliyomuş yazık onlara da
Leatherface karakteri gelmiş geçmiş en korkutucu karakter seçilmesi herhalde bu filmle özdeşleştirilemez çünkü filmde 1.93,lük İzlanda kökenli oyuncu Gunnar Hansen'e gülmekten öldüm. Filmde tek etkin öge filmin özgün teen slasher konseptinin ilk uygulayıcısı olması. Senaryo gerçekten daha önce böylesine yaratıcı fikirlerle yola çıkmış bir korku yapımı yok. Fakat bu 80'li yıllara dair bir öngörü. Çünkü filmi seyrederken hiçbir korku yada en ufak bir gerilme hissetmedim. Aksine gülünç ve iğrenç bir yapım seyrettim. İzlemek isteyenler IMDB puanına aldanıp büyük bir beklenti içine girmesinler.
'Arkadaşlar toplanır , eğlenmek ve güzel vakit geçirmek için bir arabayla -genellikle- en esprili arkadaşın eski evine giderler- ama onları tahmin edemeyecekleri bir tehlike beklemektedir' türünün - tür diyorum çünkü bu tarz konuya sahip film 'tür' diyebileceğimiz kadar fazla - en iyi işlenen , en az saçmalık barındıran , en gerçekçi , zaman zaman karakterlerin yerine kendinizi koyduğunuz ,müthiş bir teen-slasher örneği .
Yönetim ve atmosfer inanılmaz başarılı . Şiddet ve vahşet sahneleri çok gerçekçi . Leatherface de efsanedir zaten :) .
film belki dönemine göre başarılı olabilir ama açıçcası 2008de hiç de izlenesi bir film değil.. monoton bir akış, karanlık bir ortam, izleyiciyi korkutmak adına saçma sahneler.. ben beğenmedim 3/10
Karavanlarıyla konsere gitmeye çalışan 5 hippinin başına, yamyam bir redneck aile musallat olur. Benzer filmlere örnek teşkil eden bu film, gerçek bir olaydan uyarlandığı için de hayli tüyler ürpertici. Sinema tarihine 'leatherface' adında, cesetlerin yüzünü yüzerek kendisine maske yapan bir karakteri hediye eden film, hem gerçekçi çekimleri (ölüm sahneleri uzaktan ve çok doğalmış gibi çekilmiş) ve yerinde verilmiş duygusal tepkilerle (kızlar gerçekten çığlık atıp kaçıyorlar, mış gibi yapmıyorlar) iyi bir korku filmi seyrettiğinizi hatırlatıyor. 'Demek teen slasher böyle birşeymiş' dedirten, baş jeneriğinde bile tüyler ürperten bu acımasız filmi herkese tavsiye ediyorum.
Tobe Hooperın yarattığı takdir edilesi ortam pek çok şeye neden oldu. Korkunun tanımı bu filmle yapıldı , o leatherface idi o trajediye sebebiyet veren bi anti-kahramandı. Mutlaka izleyin , kaçırmayın.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.