Kendisi Türk sinemasında dram diyince Aile Şerefi filminden sonra aklıma gelen ilk film. Her ne kadar onun kadar iyi olmasa da dönemim sokaklarını, yaşantısını ve zihniyetini iyi yansıttığını düşünüyorum. Oyunculuklar üst düzey olmasa dahi film müziği ve kahramanın sesi bence yüreğimizi burkmaya bence yeter. Empati kurarak izleyenlerin daha çok anlayacağı bir film olduğunu düşünüyorum. Eğer duygularınız yoksa pek keyif alabileceğinizi sanmıyorum. Bunu biraz daha açıklamak istiyorum. Eğer empati duygunuz yeteri kadar gelişmemişse sadece küçük bir çocuğun ölmesi ne kadar üzücü olabilir ki diye kendi kendinize sorabilirsiniz fakat olaya sadece küçük bir çocuğun ölmesi olarak bakmamalısınız. Ömrünün son günlerini yaşayan bir kardeşinizin olduğunu, isteklerini yerine getiremediğinizi ve ona karşı olan sorumluluklarınızı tam anlamıyla yerine getiremediğizi düşünün. Kendinize duyacağınız suçluluk duygusu ve hayal kırıklığı oldukça fazla olacaktır. Kendizi Kahramanın yerine koyun demiyorum bile... İllaki küçükken olmasını çok istediğiniz bir şey olmamıştır veyahut kendinize almak istediğiniz bir şeyi alamamışsınızdır, buda içinizde de bir ukde bırakmıştır. Onu bizden önemli ayıran önemli nokta ise yakında ölecek olması ve bunu biliyor olması.(En çok duygulandığım sahne Kahraman'ın televizyonuna tam kovuşacağı an hayata gözlerini yummasıydı.)