Senenin en beğendiğim filmlerinden biri. Bu kadar iyi olduğunu, beni bu denli etkileyeceğini tahmin etmiyordum. Filme dair yapılan en büyük eleştirilerin başında, uyarlamaların makus talihi olan "Kitabı kadar iyi değil" eleştirisi geliyor. Eseri okumadım. Ancak filmini referans alarak söyleyebilirim ki, ilk fırsatta edinip okunması gerekenlerden biri. Zaten başarısı listelerden de anlaşılabiliyor. Kitabı okumayanlar ise yine ülkemiz seyircisinin çok sevdiği bazı eleştiri kalıplarından olan "Almanya'da geçen filmde Almanlar neden İngilizce konuşuyor", "Tamam anladık Nazi Almanyasında bütün Almanlar kötü değildi, böyle şeyler çekmeyin artık", "İkinci Dünya Savaşı filmlerinden gına geldi bir türlü bitiremediniz, her seneye zorla bir tane sıkıştırmaya çalışıyorsunuz" vs. vs. şeklinde uzatabileceğim bazı cümleler kuruyorlar. Bu fikirlerin bazılarına katılıyorum tabii. Yani filme dair, ve benzer başka filmlere dair, iyileştirilebilecek noktalar vardır. Ancak böyle insani duygulara hitap etmeye çalışan, masalsı bir ton yakalama peşindeki, muhteşem oyuncuların samimi performansları ile bezenmiş bir filme bu tarz eleştiriler biraz acımasız geliyor bana kalırsa. Yeri gelmişken söyleyeyim bu arada. 2. Dünya Savaşı filmleri bitmez arkadaşlar, bunu kafanıza bir yere yazın. Zaten bitmemeli de. İnsanlık tarihinin en büyük acılarına sahne olmuş, üstelik yalnızca 70 yıl önce yaşanmış böyle bir olayı neden bu kadar küçümsüyor, ondan bıkmış gibi yapıyorsunuz ki? Tamam yapımcıların duygu sömürüsü üzerinden ekmek yemeye çalıştıkları bazı örnekler de vardır, kabul ediyorum. Ancak o döneme dair hala anlatılması gereken o kadar fazla hikaye, o kadar fazla konu var ki. Bazıları daha gerçekçi, daha belgeselvari bir yaklaşımla ele alıyor konuyu. Daha ince eleyip sık dokuyor belki. Bazıları da bu gibi masalsı filmler ile daha başka bir tarz yakalıyor. Bu konu çok fazla uzar gider. Filme dönersek, çok yerinde bir final ile, John Williams'ın notaları eşliğinde son bulurken, geride bıraktığınız iki saat içinde kısa süreli de olsa hayatlarına ortak olduğunuz o insanları bir kez daha düşünüyorsunuz. Bunun yalnızca bir kurgu olmadığını, bir çağın insanlarının bu gibi pek çok şey yaşadıklarını bir kez daha hatırlıyorsunuz. Tabii ki herkes beğenmek zorunda değildir. Ancak sakin kafayla, hakkını vermeye çalışarak izlemek gerekiyor. Yoksa haksızlık yapmış olursunuz. Büyük oyuncular zaten bir tarafa, Sophie Nelisse çok güçlü adımlar ile geliyor.