En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Deniz O.
Takipçi
170 değerlendirmeler
Takip Et!
4,5
24 Temmuz 2017 tarihinde eklendi
“Nerden geldim, nereye gidiyorum? Ben neyim?”
Doomsday Book (Kıyamet Günü), dünyanın ve insanların mevcut durumu ve geleceği hakkında üç ayrı hikayeden oluşuyor. Filmde ne ararsanız var; komedi, fantezi, drama ve korku...
İlk hikayede mevcut yozlaşmışlığın içerisinde doğal ve temiz olmayan yöntemlerle masaya gelen et yüzünden insanlar zombiye dönüşür... Kahramanlarımız flört eden bir Kore’li çifttir. Her anı kaydetmek ve fotoğraflamak isteyenleri temsilen şöyle söyler... spoiler: “Her anın kaydını tutmak istiyorum. İyi de olsalar kötü de sadece anılar kalıyor elimizde.”
Bu, anlara, hatıralara tutunmak zihnin ürünüdür... Bugün tüm anılarınız silinseydi, kim olurdunuz? Tamamen başka bir diyarda uyansanız ve hiçbir hatırlamasaydınız ne yapmak isterdiniz?
Filmin en yavaş ama bir o kadar ilginç kısmı iki hikaye... Aydınlanmış bir robottan rahatsız olan insanlığa hatırlatmaya çalışır robot. Asimov'u hatırlatacak kurgu ve çekimler bu filmin ana iskeletini oluşturuyor. Filmin en çarpıcı diyaloglarından biri bu hikayededir.
spoiler: -Bu dünyada uyanış yaşayan her şeyin Buda olduğunu öğrendim, aramızda buna en çok yaklaşan da sizsiniz... Sizi imha etmek istiyorlar. Algılama yeteneklerinden şüpheliyim.
*Beni ne olarak görüyorsun?
-Siz Buda’sınız.
*O nedir peki? Algılamak ayırt etmektir. Bilgiye dayanan bir sınıflandırmadır sadece. Tüm varlıklar aynı kaynaktan geldiği halde birine Buda diğerine saat diyen, algılarımızdır. Algılarımızı hiç değişmeyecek bir gerçek zannederiz. Bu sanrıysa acıyı doğurur. Tek başına algı anlamsızdır, algılama süreci de öyle. Ben de bu anlamsızlıktan doğan bir algıysam lütfen beni olduğum gibi gör.
Zihnini boşlukla doldur...”
Son kısım ise, bir küçük kızın sipariş ettiği bir bilardo topunun (8 numaralı) hikayesidir. Komedi unsuru en fazla olan bu kısım, özellikle Kore’lileri iyi tanıyanlar için ayrıca bir eğlence kaynağı... Dünyanın sonu yaklaşırken, firmaların hala bu durumu değerlendirip satış yapmaya çalışmaları ironik bir durumdur.
Bu kısmında işlenen konu insanların kendi dünyasını kendi yarattıkları, tüm bu felaket gibi gözüken durumdan sonra yine bir değişim, yeni bir hayat...
Yazının tamamı Tuvalet kağıdına Notlar blogspot com'dadır...
Film 3 hikayeden oluşuyor ve biz bu 3'lemelere alıştık artık. Daha iyisini izlediğim için bu üçlemeleri sıkcı buldum. Sanırım ilk hikaye fena değildi. Ama diğerleri inanılmaz sıkıcı.
3 hikayeden oluşan filmin, ilk 2 hikayesi güzel denebilir ancak son kıyamet hikayesi gerçekten saçma derecede kötü bağlanmış. gsm firmasına ait kampanya ile gitmemiş olsam para acırdım. beyazperde yorumunu okuyun ilginizi çekerse gidin.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.