En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
martinscorsese
Takipçi
125 değerlendirmeler
Takip Et!
3,0
8 Nisan 2017 tarihinde eklendi
Absürd komedi sevenler için iyi bir tercih olabilir ben pek keyifli bir zaman geçirmedim. Filmde kurguyu minumuma indirmişler. Sinemanın icat edildiği dönemlerdeki gibi kamera sabit geniş açıda duruyor. Oyuncular gözüken alanda oyunlarını gerçekleştiriyorlar.
Bu filmde ve diğer ikisinde de hiçbir şey anlaşılmıyor. Kurgu sıfır. Oyunculuk yok. Film çekim kalitesi 1980 düzeyinde. Senaryoda faklı insan tiplemelerini anlatmaya çalışmış ama başı sonuna bağlanamıyor. Roy Andersson yönettiği filmler hep buna yakın bizim anlayışımızın dışında belki kendi de anlayamıyordur, kim bilir. Ben merağımdan seyrettim ama çaok sıkıldım yine, pek tavsiye edilecek birşey de yok aslında.
İnsanları seyreden güvercin film boyunca hiç hareket etmeyen bir kamera ile sanki mal gibi izleyin imajı veriyor ve tüm enerjini alıyor kendi içinde film bir eleştiri yapsada bana göre gerçekçi gelmedi filmdeki gibi insanlar bu kadar soguk monotonlaşmış ve duyarsız değiller misal filmdeki baştaki sahnelerden restaurant sahnesinde insanlar yerde ölü şekilde yatan adamın derdi yerine adamın aldığı yiyecekleri kime verelim napalım tartışması bana çok saçma geldi en azından biri çıkar nolmuş doktoru arayalım bişey gelsin diyebilirlerdi yani sonuç olarak boyle bir konu baska bir sekilde anlatılabilirdi.Sırf son sahnedeki ırkçılık teması ve filmde çalan marş için puanım 2
Hayatımda bu kadar saçma bir film izlemedim, 1 buçuk saat boşuna vakit harcadım sonuna kadar bekledim ama boşuna beklemişim. Sabırla izledim fakat beklentimi hiç karşılamadı, pskolijimizin ve yaşadıklarımızın somut halini görsem de birkaç sahnede, gerisi bomboştu. 7.2 puan veren insanlar nasıl bir pskoloije sahip merak ediyorum, tüm hayat enerjimi aldı.
Film Roy Andersson’un Yaşayanlar üçlemesinin son filmi. İlk ikisini izlemediyseniz de çok takılmayın. Film absürd anlatım tarzı ile biraz durağan; ancak festival filmlerini sevenler için kaçırılmaması gereken varoluşsal sıkıntıları ele alan bir film. Yönetmenin “Modern zamanların Don Kişot ve Sanço Panza’sı” olarak tanımladığı ikilinin yaptıkları işteki amaçları ile kendilerinin tezatlıkları, birinin hayatı sorgulayışı ve dinlediği şarkıdaki “Hayat çok güzel; ama korkunç derecede de üzücü.” sözleri filmin genel özetini veriyor.
Filmekimi 2014'te seyrettiğim ilk filmimden iftiharla bahsediyorum.
İnsanları Seyreden Güvercin, Roy Andersson'un "Siz Yaşayanlar" üçlemesinin son filmi. Bir güvercin'in gözünden İsveç'te klasik insan yaşamı üzerine mizahi bir dille konu alıyor. Sam ve Jonathan adında iki gezgin satıcı, eğlenceli ürünler satarak geçirir. Fakat onun ürünlerini kimse almaz. Üstüne bir de başlarına gelen tuhaf olaylarla baş etmeye çalışır. Esasta bizim deyimimizde "Her Şey de Bir Hayır Vardır." deyimiyle başlar yani.
Uzun Lafın Kısası: Bu film kesinlike Altın Aslan ödüllü bir başyapıt. Hatta Organik Başyapıt. GDO Başyapıt değil yani. :)
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.