Dağıtımcılar sağolsun,Türkiye’de gösterme atraksiyonuna girişmeyip,bizi de birkaç filmde yaşadığımız gibi hayal kırıklığına uğratmışlardı.Fakat ben,filmi arayıp durmuş,bir süre önce de DVD’sini bulup 9 yaşındaki çocuk sevinciyle koltuğa kurularaktan izlemeye koyulmuştum..Efendim,annemler duydukları seslerden rahatsız oldular filan,küfürler var çünkü,her neyse.Saklamıştım DVD’yi,sonra tarih boyunca yapılan(İsterseniz araştırın)afedersiniz en büyük deliliği yaparak DVD’yi nereye sakladığımı unutmuştum.Ne var ki ev boyanırken kabına yapışan iki damla boyayla beraber buldum DVD’yi,zamanında filmi Ek$i Sözlük’te övmekten kurutan ben,böylelikle yaklaşık 10 sene sonra gözlerimin yaşardığına tanık oldum.Şimdi eski günlerdeki gibi karın kaslarımı borçlu olduğum filmi izleyeceğim.Sonra yatağımın altında bir ayakkabı kutusuna saklayıp,yurtdışına gidince bir nehre atacağım ve geri bulacağım.İşte benim için filmin ifade ettiği bu...Efendiim,filmi doğal olarak kötülemiyorum.Kenny ile aramızdaki duygusal bağ,Cartman’deki gibi yemek yeme isteği,vs. kendimi onların yerine koymama sebebiyet veriyor.South Park da bunları bana aynı anda aşılayan yegane çizgi dizi.Garip bir havası var.Bu filmde ise,ABD-Kanada arası savaş çıkaran 3 çocuğun hikayesini izliyoruz.E dizinin yaratıcılarının elinden çıkınca da....10/10