Aşka Dair - Beyazperde.com eleştirisi : Orijinalliğin kıyısından, sıradanlığın merkezine...

Sosyal medya ne kadar iş hayatımızın merkezine oturduysa, aynı etkiyi ilişkilerimizde de gösteriyor. Eskiden birinden hoşlandığımızda, ortak tanıdık bulmaya çalışır, kimdir necidir ona sorardık. Şimdi ise Facebook’u açıyor ve o kodlardan oluşan mavi beyaz sayfalardan o kişiyi tanımayı umuyoruz. Peki sosyal medyadaki profillerimizdeki biz, gerçekten ne kadar biziz? Bir de aşk uğruna ne kadar değişebiliriz ve bu değişime ne kadar katlanabiliriz? Oyuncu olarak tanıdığımız Justin Long’un ilk senaristlik deneyimi (kardeşi ile birlikte) olan Aşka Dair, yukarıda sorduğum soruların cevaplarını arıyor. Popüler filmleri kitaplaştıran bir uyarlama yazarı olan Sam, ikili ilişkilerde başarısız, kendine pek de güveni olmayan, genç bir adam. Kendi kitabını yazmak isterken aradığı ilhamı bir türlü bulamazken, barista olarak bir kafede çalışan Birdie ile tanışıyor. O günden sonra da kendi hikayesini yazmaya başlıyor. Birdie, hippi bir ailenin, özgür ve entelektüel diyebileceğimiz zevklere sahip kızı. Sam’den de hoşlanıyor. Çünkü Sam, Birdie’nin hoşlandığı her şeyden hoşlanıyor. Elbette bunu da onun Facebook profilini takip ederek yapıyor. Fransız mutfağı kursları, gitar ve judo dersleri, bourbon içmeler, bir takım kitaplar, müzikler derken, Sam Sam olmaktan çıkıp Birdie’nin hayalindeki adam oluveriyor. Ama nereye kadar?

Gayet başarılı bir çıkış noktasına sahip olan Aşka Dair, Facebook’un insan ilişkilerindeki etkilerini ortaya koyabilecek, düşündürücü bir film olabilecekken, maalesef bir anda sıradan bir romantik komedinin sularında yüzmeye başlıyor. Bizim hevesimiz kursağımızda kalırken, Justin Long da ilk senaristlik deneyiminde sınıfta kalıyor (gerçi yalnız değil).

Peki ya oyunculuk? İşin o tarafı da pek yüzümüzü güldürmüyor. Zira gayet soğuk oyunculuklara şahit oluyoruz film boyunca. Filmde konuk oyuncu olarak yer alan Sam Rockwell, Vince Vaughn, Brendan Fraser, Sienna Miller ve Peter Dinklage gibi isimlerin de pek katkısını göremiyoruz. E artık bu noktada yönetmen Kat Coiro’dan da bahsedebiliriz. Aşka Dair yönetmenin üçüncü uzun metrajı, ancak gönül rahatlığı ile söyleyebilirim ki; senaryosunu da kendi yazdığı ilk uzun metrajı olan Life Happens, çok daha sıcak ve ayakları yere basan bir filmdi.

Kimlik arayışı, kendin olmak, maskeler, iletişimin günümüzde geldiği nokta gibi ilginç olabilecek fikirlerin kıyısında gezen, ancak bunlardan uzaklaşıp klişe bir romantik komedi olmayı tercih eden bir filmle karşı karşıyayız. Aşka Dair için beklenmedik hiçbir şey ile karşılaşmayacağınızın garantisini verebilirim.

handekara.com