En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Amir Han
Takipçi
452 değerlendirmeler
Takip Et!
4,5
11 Eylül 2013 tarihinde eklendi
Son zamanlarda seyrettiğim en iyi gerilim filmi olmuş. Ed ve Loraine Warren çiftinin gerçek hayat hikayesinin konu alındığı film anlaşılan çiftin çözdüğü onlarca paranormal vakayı seri haline getirecek. Çünkü 20 milyon dolarlık düşük bir bütçeye rağmen filmin hala gösterimde olduğu şu tarihte 250 milyon doları aşmış durumda. Haliyle yapımcılar bu durumu gözardı etmeyecek. Film R patentli korku sineması etiketi ile gösterime girdi. Fakat daha ziyade gerilim filmi diyebiliriz. Çünkü artık seyirciler kapı gıcırtısı ya da bir anda bir hayaletin ceaaaa! demesi ile korkmuyoruz. Lakin filmdeki kasvetli ortam ve her an birşeyler olacak hissi insanı tedirgin ediyor. Bu da korku değil gerilim filmi olduğunun kanıtı. Lera Farmiga ve Lili Taylor filmin kuşkusuz en iyi performanslarınısergileyenlerdendi. Tabii ki yaşanmış gerçek bir hikayeden esinlenerek çekilmesi filme ayrı bir hava katıyor. İyi seyirler.
Film son dönemlerin işlenmiş en iyi gerilim filmlerindendi. Klişeler var gibi görünse de aslında işleniş, makyaj ve yerinde kullanılan unsurlar sizi germeye yetiyor. Oldukça başarılı olmuş.
Korku filmi diye buna denir işte,James wan ve ekibini kutluyorum.O kasvetli atmosfer ve diken üstünde tutan gerilim sizi yiyip bitiriyor, yine aynı yönetmenin filmi olan insidious'la birlikte izlediğim en sağlam kadar olumlu şey söylemişken eleştirebilecek bir noktada filmde,gereksiz yere din propagandası var çok rahatsız etmesede olmasaydı da olurdu dedirtiyor.8/10
çok uzun zamandan beri ciddi ciddi gerilimi hissettiğim bir filmdi. koltukta diken üstünde oturdum adeta. özellikle şu el çırpma oyununda cadının olaya girmesi ,kısa saçlı kızın uyurken ayağının çekilmesi ve devamındaki sahne beni tam kopardı.. exorcist ten sonra bence en başarılı şeytan çıkarma filmi..
Korkmayı özleyenlere ilaç gibi gelecek “Korku Seansi & The Conjuring” oldukça etkileyici bir film. Yaz döneminde vizyona giren filmi oldukça geç bir saatte ve loş bir ortamda izledim. İzledikten sonra uyumak için güneşin doğmasını beklediğim Korku Seansi & The Conjuring ‘i, beğenmediğim bazı sahnelerinin olmasına rağmen korku filmi sevenlere öneririm. Korkmak güzeldir diyor, izlemeyi düşünenlere şimdiden iyi seyirler diliyorum
Uzun süredir beklememe sonuna kadar değdiğine inanıyorum. Öykü şu ana kadar izlediğimiz bazı korku filmlerinde karşımıza çıksa da işlenişi harika! James Wan farkı bu olsa gerek!
Nihayet izleme fırsatı bulduğumuz “The Conjuring: The Devil Made Me Do It” (2021) vesilesi ile bu akşam, yaklaşık üç yıl önce karaladığımız “The Conjuring” üçlemesinin ve “The Conjuring Universe / Evreni” serisinin ilk filminin yorumunu da, özgün yapısında pek fazla bir değişiklik yapmadan bir kez de burada paylaşalım istedik…
Filmin yönetmen koltuğunda serinin ikinci filminde olduğu gibi adını esas olarak “Saw” ve “Insidious” serileriyle duyurun James Wan oturuyor…
Senaryoyu da, ikinci devam filminde olduğu gibi Chad Hayes ve Carey W. Hayes ikilisi yazmış…
Bunlar filmin bilinen ve tanınan medyatik isimleri…
Ancak, “The Conjuring” projesinin arkasında “Annabelle” serisi ile “The Nun” (2018) gibi filmlerin de yapımcısı olan Peter Safran gibi öyle bir isim daha var ki, onun imza atacağı bütün yeni işler mutlaka takipte tutulmalı...
20 milyon dolar gibi Hollywood standartlarına göre oldukça mütevazı sayılabilecek bir bütçeyle çekilen filmin gişe hasılatı, bu rakamın neredeyse 16 katı yani 319,4 milyon dolar…
Filmin, 7.5/10 (453.346 oy) ve 4/5 (100.000 üzeri oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 7.2/10 (223 yorum) ve 68/100 (35 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritic yorum ortalamaları da oldukça iyi...
Yani kâğıt üzerinde, nereden bakılırsa bakılsın meraklısına, “beni mutlaka izle” diyen bomba gibi bir korku – gerilim filmi var karşımızda…
Peki, durum gerçekten de böyle mi?
Bu sorunun yanıtına geçmeden önce bu filmin müziklerini yapan Joseph Bishara’dan görüntü yönetmeni John R. Leonetti’ye, makyaj bölümü yöneticisi Eleanor Sabaduquia’dan adını burada sayamadığımız diğer pek çok önemli sinemacıya kadar birbirinden değerli ismin, “Saw”, “Insidious” ve “Annabelle” gibi projelerde de James Wan’ın ekibinde yer aldıklarını belirtmek isteriz…
Şimdi diyebilirsiniz ki, “Bu son söylediklerinizin, yukarıdaki sorunun yanıtı ile ne alakası var?”
Aslında bizce her şey çok açık…
Karşımızda, A dan Z’ye son derece profesyonel bir ekip var…
Ve bu ekibe, kamera karşısında ne yapacağını çok iyi bilen Vera Farmiga, Patrick Wilson ve Lili Taylor gibi oyunculardan oluşan bir kadro da eklendiğinde doğal olarak ortaya son derece sağlam bir Hollywood prodüksiyonu çıkıyor…
1971 yılında Perron ailesinin yeni taşındığı çiftlik evinde yaşanan paranormal olayların işlendiği filmin konusuna ve o yıllarda kullanılan araç gereç ve alet edevatla süslü nostaljik mekan ve dekorların ayrıntısına girmiyoruz…
Zira geçen yıllar içinde bunlara dair Beyazperde dâhil pek çok mecrada o kadar şey yazılıp çizildi ki, artık neredeyse eklenebilecek yeni hiçbir şey de kalmadı gibi…
Türün meraklılarını mutlu edeceğini umduğumuz bu filmi, biz keyifle izledik…
Umarız sizlerde sever ve benzer bir keyifle izlersiniz,
Gerilim ve korku filmlerinin başarısı filmin ne kadar çok dişlerimizi sıkıp, ellerimizle gözümüzü kapatmamıza ve korkudan battaniyenin altına ne kadar gizlendiğimize bağlıdır. Üstelik bu film korku sinemasında nadir görülen, gerçek olaylara dayanıyorsa. Korku ve merak katsayımız, filmin ilk sahnesiyle artmaya başlıyor. The Conjuring, türünün geçmişteki örneklerinden geniş ve dozunda bir yelpaze sunuyor. Şeytan çıkarma, paronormal olaylar, tekinsiz bir ev, oyuncak bebek ve korku veren psikopat hayalet çocuklar. İşleyiş olarak gerilim filmlerindeki süregelen hikaye örgüsü farklılaştırılmamış. ilk bölümde paranormal olaylarla geriliyoruz. İkinci bölümde ufak ufak korkunç kahramanlarımız ortaya çıkmaya başlıyor ve kurtulmak için sebep yolları aranıyor. Üçüncü bölümde korkunç kahramanlarımızı bu yollara iten sebepler, eski fotoğraflara ve gazete sayfalarına bakış ve sonuç. The Conjuring'i izlerken gerçek bir hikayeyi anlattığı için sürekli inandırıcılığını sorguluyoruz. Film bunun avantajını kullanıyor bence ve her şey dozunda, cıvkını çıkarmadan anlatılıyor. Bu yüzden korkutan ve bu türde ayrı bir yere konulması gereken filmlerden oluyor.
Filmin yönetmeni korku filmlerinden aşina olduğumuz Malezyalı Yönetmen James Wan. Saw (Testere) serisinin başlangıç filmi, Insidious (Ruhlar Bölgesi) ve Dead Silence filmlerinden tanıdığımız yönetmen, The Conjuring'le yine bu türden vazgeçmediğini gösteriyor.
Filmin konusuna gelince Lorraine ve Ed Warren çifti paronormal olaylar ve şeytanın parmağı olan vakalarla ilgili uzmanlaşmış, modern hayalet avcıları olarak namsalmışlardır. Üniversitelerde paneller veren yaşadıkları ve çözdükleri olayları öğrencilerle paylaşmaktadırlar. Ama şimdiye kadar yaşadıkları olayların en ağırını Perron Ailesi'nin yardım çağrısı ile yaşayacaklardır. 5 kızları olan Carolayn ve Roger yeni taşındıkları tekinsiz evde kızlarını rahatsız eden esrarengiz olaylar silsilesiyle boğuşmaktadırlar. Son çare olarak Warren çiftinden yardım dilerler.
James Wan korku sinemasını dipten aldı ve tekrar zirveye çıkarma uğraşı içerisinde. Bu sefer alışıldık tarzda bir perili ev hikayesi ancak alışılmadık tarzda bir işleyiş biçimi var karşımızda. Film başından sonuna kadar sizi içine hapsediyor. Gerilimi bu kadar yoğun yaşadığım çok fazla film hatırlamıyorum desem yeridir. 'Her an korkabilirsin hazır ol' hissi veriyor. Gerçek olaylara dayandığını bilmek de extra ürkütücü. Sadece bu filmin değil James Wan'ın bundan sonra çekeceği hiçbir filmin kaçırılmaması gerek.
Yabancı korku filmlerin öncüsü içine çeken gerilim, sürükleyici ve korku dolu bir filmdir. Bunu ve serinin diğer filmleride çok iyi fazla söze gerek yok gidin izleyin...
Son dönemin kaliteli korku örneklerinden. Bana kalırsa yine Wan'ın "Insidious"undan bayağı bir önde. Biraz arka planda kalmış gibi gözükse de 2007 yapımlı "Dead Silence" da farklı ve keyifli bir filmdi yine aynı yönetmenin. Wan, bir süredir korku türüne eğilmiş durumda kısacası. "The Conjuring"te de bu olgunluk hissediliyor. Baktığınızda önceden izlediklerinizden çok da farklı başlamıyor ve ilerlemiyor film. Ama bazı yaratıcı fikirleri ve mekanın verimli kullanılması, onu başarılı kılan özelliklerden. Bunun yanında korku filmlerinde genellikle tanık olduğumuz göze batan rahatsız edici bir senaryo da yok filmde. Çok "beylik" söylemler yok yani. Gerçek kişi ve olaylardan bahsetmesi durumu var tabii. Kendini göz kırpmadan izletiyor. Özellikle bazı sahneler akıllarda kalıcı. Rahatlıkla tercih edilebilecek bir yapım.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.