En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Mustafa Sezgin
2 değerlendirmeler
Takip Et!
0,5
23 Nisan 2020 tarihinde eklendi
Zaman kaybından başka bir şey değil son derece basit bir film dönemin şartlarına görede bu olurdu belkide beklentiniz yüksek tutmayın hatta izlemeseniz bile olur..
ELEŞTİRMENLERCE HAPİSHANE KAÇIŞ FİLMLERİNİN ATASI OLARAK KABUL EDİLEN KİLOMETRE TAŞI BİR BAŞYAPIT ÇOK İDDİALI OLACAK AMA ŞİMDİYE KADAR BU FİLMİN ÜSTÜNE ÇEKİLMİŞ HAPİSHANE FİLMİ İZLEMEDİNİZ 10 ÜZERİNDEN 10
I Am a Fugitive from a Chain Gang (Ben Bir Pranga Kaçağıyım), dönemin çok ilerisinde adalet sistemine defalarca gönderme yapılan sahneleri ile firar ve hapishane filmlerinin atası konumundadır. Ahlaki olarak da doğru yerde tavır alan film, izleyicinin bildiği kavramlar üzerinde tekrar düşünmesine sebep olacak kadar güçlü bir başyapıt niteliğindedir Dünya Savaşı gazisi James Allen’ın yanlış zamanda yanlış yerde olmasından dolayı hayatının altüst olmasını anlatır. James uydurma bir suç yüzünden prangaya vurulup uzak güney eyaletlerinde ağır işçiliğe mahkûm edilir. ardından, merhametsiz bir suçluya dönüşen masum bir adamın canlı bir portresini sunar.
Adam dürüst bir hayat sürmek için kaçar, ihanete uğrar, yeniden kaçar ve yakalanmış bir kaçak olarak ömür boyu hapis cezasına çarptırılır. Masum bir insanın hayat ve insanlar yüzünden nasıl kötü birine dönüşeceğini etkileyici bir şekilde gösteren; çarpık adalet sistemine de müthiş bir eleştiri getiren, kaçış sahneleriyle ve finaliyle unutulmaz mertebesine kolaylıklla erişebilen bir başyapıt.
sinemaseverlerce az bilinen kült film. ceza, hapis, suç, otorite gibi kavramları epey sorgulamış başrolünü paul muni'nin oynadığı başarılı bir yapımdır. tekrardan anlatmak gerekirse gerçek bir mahkumun anılarından ilham almaktaymış, prangaya bağlı ağır işçi-mahkumlar ve eyaletlere göre değişen amerikan hukuk sistemi hakikaten fenadır.Amerika’nın Güney bölgesinde bulunan hapishanelerin kötü koşullarını anlatılmaktadır. Dönemin demir parmaklıklar arkasında neler olup bittiğini olduğu gibi, tüm çıplaklığıyla yansıtan film siyah beyaz çekilmiştir. Bu filmi izleyen her insan filmin kalitesinden etkilenmiştir. Ancak ülkemizde adı pek bilinmemekte, sinemaseverler arasında gizli kalmış filmler arasında yerini almaktadır. Hapishane\kaçış filmlerinin atası niteliğindeki bu film başarılı oyunculuklarar ve kaliteli hikâye sayesinde sizleri de etkisi altına alacaktır bir kaç kez izlediğim ve her defasında aynı heyacanı yaşadığım bu az bilinen başyapıtı izlemeyen sinemasever dostlarıma şiddetle öneririm
Sistem eleştirisi çok kuvvetliydi filmin . Hapishane yaşantısını da çok iyi yansıtmış . Kaçış sahnelerini de ayrı bir beğendim . Yönetim ve görsellikte sade ama etkileyiciydi . Paul Muni çok güçlü bir oyunculuk sergilemiş . aslında bütün oyuncu kadrosu üzerine düşen görevi fazlasıyla yerine getirmiş . sırıtan bir oyunculuk yoktu :) .
Filmin en can alıcı yeriyse, kuşkusuz ;
- Nasıl yaşıyorsun ?
- 'Çalıyorum' .
repliğiydi .
Kesinlikle görülmesi gereken bir klasik . Bir çok hapishane filmini etkilediği de ortada :) . 10/9 .
masum bir insanın hayat ve insanlar yüzünden nasıl kötü birine dönüşeceğini etkileyici bir şekilde gösteren; çarpık adalet sistemine de müthiş bir eleştiri getiren, kaçış sahneleriyle ve finaliyle unutulmaz mertebesine kolaylıklla erişebilen bir başyapıt..
"İnsanlar hayatı kolaylaştırmaktan çok zorlaştırır"..ve "Adaleti Yalnız Allah Sağlar.." filmi izleidkten snra bunları diyeceksiniz..
filmdeki şu diyalog masum bir insanın nasıl kötü bir insana "dönüştürüldüğünü" açıklayan ve toplumsal eleştirisi kuvvetli bir diyalog;
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.