'Hayatınızda alacağınız -küçük/büyük fark etmez- önemli kararları çok iyi düşünmeden alırsanız ileride buna pişman olabilirsiniz ve bu noktadan sonra kararınızdan geri dönme imkanınız olmaz.' Filmin iki saat boyunca anlatmak istediği asıl şey işte bu. Ridley Scott gibi büyük bir yönetmenin imzasını taşıyan, Yol (The Road) ve İhtiyarlara Yer Yok (No Country For Old Men) filmlerinin kitaplarını yazan Cormac McCarthy'nin senaristliğini yaptığı ve Michael Fassbender, Cameron Diaz, Javier Bardem, Brad Pitt ve Penélope Cruz gibi ünlü Hollywood yıldızlarından oluşan bir oyuncu kadrosuna sahip olan film, çoğu kişide hayal kırıklığı yaşatacak türden.
Elmaslar, uyuşturucu kaçakçılığı, seri katiller, pişmanlık, rehin alma, zenginlik, seksüalite, açgözlülük ve hırs gibi temaları bir arada kullanan McCarthy, zor anlaşılan ve ağır ilerleyen bir senaryo yazmış. Fragmandan biraz da olsa İhtiyarlara Yer Yok tadı alacağımı düşünüyordum ancak bu tadı hiç alamadığım gibi ortada yeni bir şey de bulamadığım için salondan oldukça mutsuz ayrıldım. Oysa, zaten vasat bir hikaye biraz daha basit olsaydı; azıcık İhtiyarlara Yer Yok özentiliğine meyletse daha çok merak uyandıran bir seri katil gerilimi yaşatsaydı izleyiciler daha çok keyif almaz mıydı? Yazının en başında dediğim ana düşünce aslında çok güzel bir mesaj veriyor ancak McCarthy, bunu bu kadar ön plana çıkan metaforlar üzerinden değil de filmin alt metninde açık bir şekilde dile getirseydi bence çok daha akıllıca bir işe imza atmış olurdu.
Filmin ilk yarısı tamamen seks, elmaslar, kadın, hırs gibi konuların ön planda olduğu oldukça sıkıcı bir altmış dakika sunarken ikinci yarıda gerilim ve aksiyonun başlaması filmi bir noktada daha iyi yapabiliyor. Ancak içinden zor çıkılan bir hikayeye sahip olan film, iyi çekimler ve iyi oyunculuklarla bezense bile başarılı olamıyor. Her şeye rağmen benim gibi Ridley Scott hayranlarının kaçırmaması gereken bir yapım çünkü yönetmenin belki de tek başarısız filmi... -Eleştirinin tam hali sitemde...