Patlak Sokaklar-Gerzomat: Beyazperde.com eleştirisi

Aslında bu eleştiriye Türk mizahının önemli kilometre taşlarından olan Cem Yılmaz'ın o çok bilindik üslubunu takınıp "neden absürd komedi?" diye sorarak başlamalı... Ya da absürd komedi nedir? Kökeni Fransızca bir terim olan ve aslında 1960'larda tiyatro sahnesinde ortaya çıkan absürd komedi, içinde mantık aranmayacak biçimde kasten ve isteyerek saçmalamak şeklinde basitçe özetlenebilir. Ama sahnede gösterdiğiniz "saçma" performansın karşıdaki seyircide kayda değer bir etki bırakması için de, maksimum zeka pırıltısı taşıması gerekir. Yani elma ile armudu rahatlıkla toplayabilirsiniz; yeter ki mantıksızlığınız seyircinin mizah dünyasında bir yankı bulsun.

Absürd komedi zor iş. "Benim!" diyen kişinin altından kalkabilmesi için saçmalıklarla örülü ama sağlam bir senaryoya ihtiyaç duyacağı bir tür. Yazılarına tarihsel ya da tanımsal arka planlarla giren bir yazar olmasam da, yakın zamanda çokça telaffuz edilen ama yanlış etiketlenen bu türün, bu cuma vizyona girecek Patlak Sokaklar-Gerzomat filmi tarafından başarıyla temsil edildiğini söylemek adına böyle bir başlangıç yapmak istedim. Evet, karşımızda bilerek, isteyerek saçmalayan ve bunu da çok başarılı biçimde yapan bir film var. Zira saçmalığı jeneriğin ilk anından filmin son planına kadar tutarlı, 15-35 yaş aralığında popüler kültürden beslenen kitleyi hemen kavrayacak biçimde de zengin esprilerle örülmüş ama komediyi sadece diyaloga yıkmadan filmin geneline dağıttığı onlarca komik gönderme ve detay ile süslemesini bilmiş bir yapım bu. Hikayenin baştan sona tutarlı bir çatısı bile var, daha ne olsun! Zira yerli bir sinema yapımından beklentimiz başı ve sonu tutarlı senaryolara kadar indirgendi maalesef.

Film genç bir sinemacı olan Kerim Barutçu'nun ilk uzun metrajlı sinema filmi olmasının yanı sıra, başroldeki Batesmotelpro üçlüsüVolkan Öge, Tansu Tunçel ve Ömür Cedimağar‘ün de viral internet videolarından sonraki ilk profesyonel işleri. Senaryo da dahil çekirdek kadronun ilk işi olmasına rağmen biraz da halen amatör ruhun getirdiği o canlılık ve iş yapma heyecanıyla kotarılan film, profesyonel komedi filmi olarak lanse edilen pek çok yapıma fark atacak cinsten. Öncellikle Batesmotelpro üçlüsü, profesyonel oyuncuların yanında sinema perdesine yakışmış. İçinde bulundukları hikaye sınırsız absürdlük ve Amerikan polisiyelerine göndermeler taşırken, oyuncuların aksayan sahneleri olsa da, göze batmıyor. Hikaye John Lemmon ve Billy Billy'nin kötü adam Black Jack'e karşı talihsizlikleri üzerinden ilerlerken, kendisini baştan sona seyrettiriyor.

Filmin en çok göze çarpan özelliği şüphesiz ki baştan aşağıya dublaj sanatçıları tarafından seslendirilmiş olması. Genelde filmlerde kendi sesini kullanan oyuncuların dahi dublajla seslendirildiği film, bu anlamda da bugüne kadar maruz kaldığımız dublajlı Amerikan sinemasının küçük bir versiyonu adeta. Ama, biraz şundan biraz bundan alınmış bir kolaj değil, Batesmotelpro'nun tamamen kendi mizah anlayışı ile örülmüş ve bildiğiniz tüm ‘lanet olası aşağılık' polisiyelerle tabir-i caizse "kafa bulan" bir film. Zaten amaç da sinema dünyasını "daha güvenli bir yer yapmak" değil, maksimum dozda keyif almanızı sağlamak. Uzun metraj bir sinema yapımı için oldukça kısa sürede kotarılan bir ilk film olduğunu düşünürsek, ekibin hedefini vuracağını da söyleyebiliriz.

Değinilmesi gereken son bir nokta da filmin müziklerinde saklı. Gerek filmin finaline doğru gelen çatışma sahnesindeki muhteşem müzik olsun, gerek Rasta Baba parçası filmin müziklerine imza atan Flört grubunun başarısını ‘işitmek' mümkün. Ayrıca Roger'ın Meyhanesi'ndeki Bergen şarkısı ve balıkçı sahilinin geçtiği sahnede yer verilen müziklere bakarsak, yönetmenin müzik tercihlerinin de oldukça enteresan olduğunu söyleyebiliriz.

Kısacası bu yılın en büyük prodüksiyonlu, en kaliteli işi değil belki ama Volkan Öge'nin de röportajımızda söylediği gibi, internetle tanıdığımız "sütü seven kamyoncular"ın kalitesini katladığı bir yapım olarak Patlak Sokaklar Gerzomat size keyifli bir 90 dakika vaat ediyor. Tabii popüler esprilerden anlıyorsanız... Gerzomat'ın da ne anlama geldiğini siz bulun artık...